FATİH SABOVİÇ / Yeniçağ
3 SEZONLUK DİZİ SENARYOSU ÇIKAR…
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu rövanş maçında Dinamo Kiev karşısında ecel terleri döktü. 10 kişi kalıp 1-0 geriye düşen sarı lacivertliler 89. dakikada Atilla Szalai’nin golüyle hayata tutundu. Uzatmaya giden maçta Kanarya’yı, 114. dakikada eski futbolcusu Karavaev’in golü yıktı. Sarı lacivertliler yola, UEFA Avrupa Ligi ön elemelerinde devam edecek.
Fenerbahçe, Polonya’da oynanan ilk Dinamo Kiev maçında rakibine isabetli şut dahi çektirmeden, 0-0’lık skorla döndü. Rakibin teknik direktörü, tanıdık bir isim, Mircea Lucescu… Kurt hoca, Fenerbahçe’ye tempolu bir oyun oynatmamak için iki maçta da elinden geleni ardına koymadı. Sürekli hakemlerle ‘uğraştı’ takımını sertlikle Fenerbahçe’nin üzerine saldı ve istediğini almayı başardı.
İNSAN, “PES” DİYOR…
İki maçı ortak bir şekilde ele almak gerektiğine inanıyorum. Deplasmanda rakibini bunaltan, sayısız gol fırsatını değerlendiremeyen ve bir de net penaltısı verilmeyen bir Fenerbahçe vardı.
Kadıköy’e dönüyoruz… İrfan Can’ın direkten dönen şutu, kaçan sayısız gol fırsatı, sarı lacivertlilerin net golünün hakemler tarafından verilmemesi, en kritik anda İsmail’in gördüğü kırmızı kart, üstüne bir de kazanılan penaltı… Topun başına kim geçti peki? Penaltı isabet oranı düşük olan Valencia… Ve kaçırdı.
150 DAKİKA SONRA GELEN TEK İSABETLİ ŞUT VE GOL
Son yılların ünlü teknik direktörlük oyunu Football Manager’da bile böyle bir senaryo insanın başına gelmez… Kalesine 150 dakika isabetli şut çektirmeyen Fenerbahçe, dakikalar 55’i gösterirken Kadıköy’de kaleye gelen ilk ve tek şutta topu ağlarında gördü. Szalai, 89’daki kafa vuruşuyla umutları yeşertip skoru 1-1 yaptı. Uzatmalarda iyice yorulan Kanarya, ilk devreyi gol yemeden kapatsa da 114. dakikada direnci kırılınca eski futbolcusu Karavaev’in skoru 2-1 yapmasını önleyemedi.
Jesus ne denerse denesin aşı tutmadı ve Lucescu’nun Dinamo Kiev’i İstanbul’dan turla döndü…
PEKİ NELER YANLIŞTI?
Jorge Jesus’un yönetim tarzını, fikirlerini ve iletişimini çok beğenen biri olarak; Dinamo Kiev karşısında rövanşta tasvip edemediğim noktaları dile getirmekten imtina etmiyorum…
- İlk maçta etkisiz olan Joshua King ve İrfan Can Kahveci’nin Kadıköy’de ilk 11 başlamasını beklemiyordum.
- Hakemin kartlarına sık sık her fırsatta başvurması, ikinci devrede bir sarının kırmızıya dönebileceğini gösteriyordu. Jesus tecrübesindeki bir ismin, İsmail gibi deneyim açısından henüz eksik olan bir oyuncuyu ikinci devrede değiştirmesini beklerdim.
VALENCIA, OLACAK İŞ DEĞİL…
- Üçüncü bölgede kilitleri açamadığı ve iyi bir bitiriciye sahip olmadığı gün gibi ortada olan Fenerbahçe’nin, hücum hattında sıkıntılar yaşayacağı aşikârdı. Jorge Jesus bu noktada ekstra çözümler üretemedi.
- Ve penaltıdaki Valencia tercihi… Tecrübesiyle çok iyi bir anda Fenerbahçe’ye penaltı kazandırmış olabilir Valencia… Ancak geçen sezondan bu konuda yaşadığı sıkıntılar ortada olan bir oyuncuyu böyle kritik bir anda beyaz noktanın başına göndermek, henüz hocanın yaşadığı ‘yabancılığı’ ortaya koydu.
KARAVAEV, “FELAKET GELİYOR” DEDİ AMA...
- Uzatmaların ilk devresi golsüz geçildi ancak Kiev’in bir şutu direkten döndü. İkinci devrede eski Fenerbahçeli Karavaev, ağları sarsmadan hemen önce o kadar boş kaldı ki önlem alınmamasına hayret ettim. Takım, yorgunluktan âdeta ayakta uyudu.
- Bir söz de taraftara… Stadın kapalı gişe olduğu bir maçta Dinamo Kiev’in direnç gösterdiği noktalarda kesinlikle taraftar sessiz ve tepkisiz kaldı. Özellikle uzatma devrelerinde bu sorun, çok daha öne çıktı. Sözün özü, Atilla Szalai’nin son anlarda gelen ‘hayat öpücüğü’ dahi Fenerbahçe için yeterli olmadı. Sarı lacivertlilerin 14 yıllık Şampiyonlar Ligi hasreti devam etti. Jesus''un öğrencileri yola UEFA Avrupa Ligi ön elemelerinde devam edecek.
