“Kabus”
1999 yılında ilk baskısını okuduğum “Schrödinger’in kedisi” adlı dev eseri bu defa altlarını çizerek, günümüzdeki gelişmelerle irtibatlandırarak yeniden okuyorum. Romancılığından önce önünde saygı ile eğilmek gereken “Türk entelektüel”idir Alev Alatlı. Bugün yaşadığımız “Kabus”u yıllar önce gördüğü gibi kabus sonrası “Rüya”yı da 2001’de yazmıştı. İlk yayınlandığında Türk edebiyatında “Anti-Ütopya” özelliği taşıyan bu roman tartışılmış ancak “Kutsal Koalisyon” ve “Yüce Pir” adı üzerinde ütopya olarak değerlendirilmişti. Yani zemin henüz hazır değildi. Fizik ile arası zaten iyi olmayanlar “Kuantum Teorisi”nin günlük hayatımızda yeri olamayacağı kanısındaydı. Dilerseniz Alev Alatlı’nın sözleri ile Schrödinger’in Kedisini kısaca hatırlayalım. “Schrödinger’in kedisi varlığını kapalı bir kutuda, gözlerden ırak sürdürmektedir. Ancak bu kutuya doğrultulmuş bir silah vardır ve silahın tetiği bir dedektöre bağlıdır. Dedektör ışıkla çalışır. Işık dedektöre, parçacık olarak çarparsa, dedektör tetiği çeker, kedicik ölür. Dalga olarak çarparsa, silah ateş almaz, kedicik yaşaya kalır. Işığın dedektöre ya da dalga olarak çarpma olasılığı % 50 - % 50’dir.
Ama Schrödinger’in kedisinin yaşadığı kutu küçük bir kuantum dünyasıdır ve kuantum dünyasında olaylar bizim siyah-beyaz, mekanize dünyamızda geliştiği gibi gelişmezler. Nitekim biz kutuyu açıp içine bakmadığımız sürece, kedicik ölüm ile yaşamın üst üste bindiği süperpoze durumundadır. Aynı anda hem ölüdür, hem de canlı- Schrödinger’in kedisinin ölü ya da canlı olma durumlarından birisine yerleşmesi için kutunun gözlemle açılması gerekir. Gözlem, kuantum gerçekliğinin bin bir olasılığını tek bir gerçeğe indirger. Kuantum dilinde buna “dalga işlevinin çöküşü” denir. Dalga işlevinin çöküşü, aslında bin bir şekilde gerçekleşebilecek olan parlamento aritmetiğinin seçim bitip oylar sayıldıktan sonra tek bir gerçekliğe yerleşmesine benzer. Dalga işlevinin çöküşünü durdurmanın tek yolu kutuyu açmamaktır.”
Romanı bu mantık üzerine kurgulayarak 2020’li yılları yazmıştır Alev Alatlı... “Postnişinde Yüce Pir’in oturduğu Yeni Dünya Düzeni tarikatı iktidarını hızla güçlendirmektedir. Tarikatı oluşturan vasıl, saik, mürid ve talipler “Son Hakikat” dedikleri dünya görüşlerini gezegenin bütününe tebliğ etmekle yükümlüdürler. Dünya halkları ya “Tekleşmiş Varoluş”ta eriyeceklerdir ya da genleri yok edilmek suretiyle mutlak bir biyolojik ölümle karşı karşıya bırakılan Sömürülmezler’in ve Lanetliler’in kaderini paylaşacaktır. Postmodern Faşizm “Tek bir dünya, tek bir devlet, tek bir bayrak” sloganıyla özetlenen çağdaş değerlerini, evrensel medyanın tüm olanaklarını kullanarak dayatır. Yüce Pirin Kutsal Koalisyonu ile baş edebilecek tek bir güç vardır: Schrödinger’in kedisi. Erwin Schrödinger’in kedisi, yeni fizigin maskotudur. Aynı anda ölü ve diri olabilmek gibi akıl almaz bir bilimsel gerçekliği temsil eden Schrödinger’in kedisi Yüce Pir ve onun Kutsal Koalisyonu’nun önündeki tek engeldir. Buna karşın Schrödinger’in kedisi bir bilim-kurgu romanı değildir. Tersine 1950-2035 yılları arasında yaşayan Çankırı doğumlu psikoterapist İmre Kadızade’nin yıldızların İblis’i recmetmekte kullanılan taşlar olarak göründükleri bir ortamda
21. Yüzyıla, yani fiziğe, kaos teorisine, saçaklı mantığa uzanan zihinsel cenklerin hikayesidir.”
Bu hikaye birinci kitapta bitmiyor, “Rüya” da “Mucizeler Diyarı” var. “Kara Kalpaklı Adam’ın” eski Türkiye’nin yangınının küllerinden yoğurduğu ütopyası ikinci kitaptadır. Günün birinde ikinci kitabı ve Kara Kalpaklı Adam’ı yazarız inşallah.
Alev Alatlı’nın “Kabus”unu yeniden okurken e-postama “Küresel Direnişin Sponsorlarına Bakın! Durumu Anlayın!” başlıklı bir yazı düştü. “15 Ekim Küresel Direniş Günüymüş!” diyen Banu Avar “Amerika’da bir şeyler oluyor”u öylesine güzel irdelemiş ki şapka çıkarılır. “Yüzde 99’u kurtarmak için yüzde biri verelim” sloganı ile kapitalizmin çöküşünü çağrıştıran “denetimli muhalefet”in aslında Soros tarafından organize edildiğini su yüzüne çıkardı Avar. Ehh ne diyelim Banu Avar, senin ipini boşuna çekmediler. Sorosçularla uğraşmanın ağır bedelini ödeyen Banu Avar’ı www.banuavar.com.tr adresinden mutlaka okuyun.