Kâbe’nin revaklarını yıkmak!
Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan’ın hazırladığı, 1590’da Mimar Mehmed Ağa tarafından Türk üslubunda Kâbe’nin çevresine 500 küçük kubbe yapılmıştı. Kâbe’ye saygıdan alçak tutulan revak adı verilen 500 kadar küçük kubbe ile süslü bu bölüm, ‘Osmanlı revakları’ olarak bilinmektedir.
Suudlar, Kâbe’yi genişletme projesi çerçevesinde tarihi Osmanlı revaklarını yıkacaklarını açıkladılar. Kurban Bayramı ve Hac döneminin ardından 5 Aralık tarihinde revakların yıkılacağı haberleri geliyor. Tarihi ve sanat değeri yüksek olan Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan bu revakların yıkımı Suudi yetkililerin topraklarından Osmanlı izlerini yok etme kararlılığını göstermektedir. Suudlar on yıl önce Türk askerlerinin kullandığı Ecyad Kalesi’ni yıkarak, yerine otel yapmışlardı. Şimdi de Kâbe’yi çevreleyen revakları yıkarak, kutsal topraklarda hiçbir Türk eseri bırakmayacaktır.
İşin daha da vahim yanı ise Suudların, Kâbe’yi çevreleyen revakları yıkma işini Türk inşaat firmalarına vermiş olmasıdır. Böylelikle Suudlar, “Osmanlı yaptı, siz yıktınız” diyebileceklerdir. 40 milyarlık yıkım projesinin 5 Aralıkta başlayacağı açıklandı.
Suudların sahip olduğu Vahabi zihniyetinin kabir, türbe ve anıt düşmanı olduğu zaten biliniyor. Ancak Kâbe dünyadaki Müslümanlar için en kutsal mekândır. Bütün Müslümanlar günde beş vakit Kâbe’ye yönelerek ibadet ederler. Kâbe, Suudların değil İslam’ın, daha doğrusu bütün insanlığın mirasıdır. Kâbe kıbledir. Kâbe bütün müminlerin yalnız kıblesi de değil aynı zamanda kalbidir. Kâbe’yi çevreleyen revaklar da öyledir.
Bu sebeple Suudlara Kâbe ve onun etrafını çevreleyen revaklar konusunda istediği gibi tasarruf yapma hakkı verilemez! Başta Kâbe olmak üzere Suudi Arabistan’daki bütün kutsal mekânlar İslam ülkelerinin oluşturacağı bir komisyonun yönetimi altına verilmelidir.
Bu bağlamda revakların yıktırılmaması için Suud Kralı ile çok yakın ilişki içinde olan başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere Tayyip Erdoğan’ın da üzerine düşeni yapmaları gerekir. Daha birkaç gün önce Başbakan Erdoğan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Sultan bin Abdülaziz El Suud’un vefatı dolayısıyla Riyad’da Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’le bir araya gelmiş ve kendisine taziye dileklerini iletmişti.
Başbakan Erdoğan’ın sıkı fıkı olduğu Suud Kralıyla, Osmanlı revaklarının yıkılması konusunu konuşup konuşmadıklarını bilmiyoruz. Ancak Osmanlı revaklarının yıkılması konusunu Suudlar’ın çok uzun süre önce projelendirdikleri biliniyordu. Başbakan Erdoğan’ın bu durumdan haberi olmaması düşünülemez!
Mısır’dan Libya’ya, Tunus’tan Suriye’ye Başbakan Erdoğan’ın saygınlığından söz ediliyor. Başbakan Erdoğan’ın eğer varsa herhangi bir nüfuzları bunu Suudlar üzerinde kullanması gerekmektedir. Her ne pahasına olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Kâbe’nin etrafındaki Osmanlı revaklarının yıkılmasına izin vermemelidir.
Osmanlı revaklarının yıktırılmasını engelleyemeyen bir Erdoğan’ın Orta Doğu’daki etkinliği, rolü ve imajının ne duruma düşeceğini söylemeye bile gerek yoktur. Ayrıca yeni Osmanlı akımının savunucularının da bu gelişmelerden alması gereken dersler olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Başbakan Erdoğan, Kâbe’nin etrafındaki revakların yıkılmasını engellemek için yaptığı ve yapacağı girişimleri Müslüman Türk milletine açıklamalıdır.