Kabala ve Zeitgeist
Kabala”, İbranice “gelenek” demek... Alptekin Cevherli’ye göre Kabala “Yahudiliğin bir yoludur yani tarikatıdır”. Daha açıkça dersek, Kabala bir beşinci kol, sızıyor tüm göksel dinlerin içine, sinsi saptırmalarla kafa karıştırıyor, sonra da efendisinin inancına “gel gel” diyor.
Kabala inancı “Made of Yahudi” bu belli. Fakat Hıristiyanlığı da ele geçirmiş. İncil’in içindeki Eski Ahit bölümü, Kabalacıların Hıristiyan dünyayı etki altına alabilmesinde fırsat olarak kullanılmış.
Kabalacılar tarikatlar yoluyla İslam’ın içine de sızmışlar. Atatürk, tekke ve zaviyeleri kapatınca, Kabala’nın da önü kapanmıştı bir süre.
Dinlerarası diyalogun mucitleri de bunlar. İslam sağ bunlara göre, Hıristiyanlık sol. Ortada ise Yahudilik, yani ideal, yani itidal... Yahudilik orta yol güya.
Alptekin Cevherli’nin “Altın Şafak Büyüsü Kabala” (Rev-Alp Yayınları) adlı yapıtı, sıra dışı bir çalışma. Bu çalışmanın tamamı okunmadan tüm parçaları birleştirmek pek mümkün görünmüyor. Okumanızı dileyerek, bir çeşitleme sunuyorum bu kitaptan.
-İbranice harflerle ebcet hesabına benzer hesaplara dalıyorlar Kabalacılar ve bu hesaplardan geleceğe ve insana dair haberler veriyorlar. Tarot ve benzeri fallarda da İbrani alfabesinden yararlanılıyor.
-Sabetaycılar Kabalacılığın bir kolu mu?
-Ünlü Kâhin Nostradamus Kabala’nın neresinde?
-Kristof Kolomb ve Ameriko Vespuçi de Kabalacı.
-Neo-Con’ların ataları da Kabalacı
-Türkiye’de Kabalacılık.
Bugün size tanıtacağım ikinci kitabın adı: “Zeitgeist Ne Anlatıyor?” Kırmızı Kedi Yayınları çıkarmış. İçinde Emrah Alpat, Tunca Arslan, Erol Bilbilik, Haluk Hepkon ve Karın Liebhart’ın yazıları var.
Peter Joseph’in izlenme rekorları kıran “Zeitgeist The Movie” adlı filmi. Özellikle ABD’de sistem karşıtlarının sarıldığı bir can simidi olmuş. Zeitgeist Hareketi adlı örgütlenmeler bile var. Ülkemizde de özellikle sol çevrelerin sistem eleştirilerinde referans ve dayanak olarak görülmeye başlandı. Peki Zeitgeist gerçekten bu mudur? Yoksa aslında dünyanın o kirli sahibinin bir hilesi midir?
Haluk Hepkon’un yazdıklarından başlayalım: “Belgesele ismini veren Zeitgeist ‘zamanın ruhu’ anlamına gelen Almanca bir terimdir. Hegel’in tarih felsefesinde önemli bir yere sahiptir. Ama bu terim daha sonraları değişikliğe uğramış ve belirli tarihsel dönemlerin karakteristik özelliklerini vurgulamak için kullanılır olmuştur. Peter Joseph’in 2007 yılında çektiği Zeitgeist The Movie isimli belgeselinden sonraysa Zeitgeist’e bambaşka bir anlam yüklenmiştir.
(...) Aslına bakılırsa Zeitgeist belgesellerinde bir tür sistem ve küreselleşme eleştirisi gerçekten de vardır. (...) Ama burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta, Zeitgeist’in meselelere bakış açısının tam da bu küreselleşmenin kültürel sonuçlarından biri olan New Age akımlarının bakış açısına tıpatıp benzemesidir. Lafı dolaştırmaya gerek yok. Zeitgeist, New Age kültürünün bir ürünüdür ve türünün bütün örnekleri gibi zırvadan ibarettir”
Erol Bilbilik, Peter Joseph’in aslında şunu demek istediğini ifade ediyor: “ABD çökerse bütün ülkeler çöker. Enerji çökerse her şey çöker”.
Tunca Arslan’sa boşalmış beyinlere kolay yoldan “Bilinç Şırıngası” zerk eden bir “Zamane Budizmi” olarak niteliyor bu filmi.