JİTEM dalgasıyla terhis
Recep Bey’in referandum öncesi külliyen inkar ettiği “İmralı Protokolü”nü duymayan kalmadı. Öcalan’ın imzaladığı protokolde “Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun, PKK’nın örgüt içi infazları dahil bütün faili meçhuller araştırılsın. Bu konuda PKK arşivinden faydalanılsın” şartı birazcık kamufle edilerek hayata geçiriliyor.
“Asit kuyuları-ölüm tarlaları” manşetleri ile başlayıp, “hayvan kemikleri”nin bulunması dışında maddi hiçbir delil olmadığı halde iki yılı geçkin süredir hapiste yatmakta olan Albay Cemal Temizöz ve arkadaşlarının içeride tutulması kesmedi örgütü... Obama’ya yapılan şikayette, “17 bin faili meçhul” rakamını ortaya atanlar İmralı’dan gelen “Hakikatleri Araştırma Komisyonu” emri ile Güneydoğu’da terörle mücadele eden askeri personelden intikam alma planını uygulamaya koymak için düğmeye bastı. Her zaman olduğu gibi yandaş medya görevi erkenden yüklenip “JİTEM Dosyası” haberleri ile ortalığı ısıtıyor. Haziran seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu’dan daha fazla oy almayı planlayan AKP hükümeti askere vurdukça prim kazanma mantığı ile yüzlerce subay-astsubayın tutuklanmasını sağlayacak yeni bir davanın açılması hazırlığında. Üstelik bu defa dokunulmaz zannedilen eski Genelkurmay Başkanları’na kadar götürecekler işi. Emekli olurken bile direnen İlker Başbuğ için şu günlerde üflenen “İfade verecek... Yargılanacak” yoklamaları sözde JİTEM davası ile taçlandırılmış olacak. Zira İlker Başbuğ Diyarbakır Kolordu Komutanlığı gibi terörle mücadelede etkin birliklerin başında bulunmuştu. Elbette Başbuğ ile sınırlı değil. Halen ortaya çıkmayan Dolmabahçe Mutabakatı’nın başrolündeki Yaşar Büyükanıt da sırada. Bir taşla iki kuş misali seçim öncesi “27 Nisan e- muhtırası’nın intikamını aldık” naraları atmak fayda sağlayacak ne de olsa... Neredeyse 30 yıldır devam etmekte olan mücadelede kim görev aldıysa peşinen “zanlı” sayılacak. Teğmenliğinde, yüzbaşı, binbaşı, albay, generalliğinde sorumluluk sahibi kim varsa teker teker çağrılacak...
Mevcut komuta kademesindekilerin bir an önce tasfiyesi, emekli edilmesi, görevden alınıp üniformalarının çıkarılmasıyla yetinilmeyip tutuklanmaları bile sağlanacak. Adına da “Soruşturma devam ediyor... Hukuki süreç” bahanesi konulacak tabii. Bu arada “Aman yıpratmayın... Önü kesilip emekli olmasın” dedikleri çok “özel” kişilere zamanından önce yol açılmış olacak elbet...
Şimdi bu yazdıklarıma birileri “komplo teorisi”, “Sevr sendromu” diyecektir. Allah aşkına bundan iki yıl önce emekli ya da muvazzaf generallere kelepçe vurulup hapse tıkılacağına kim inanırdı?
İleri demokrasi ve normalleşme süreci... öyle mi? Dandik bir internet sitesiyle başta Türkiye olmak üzere bütün dünyayı yeniden “tanzim” etmeye çalışanların ortaya böyle belgeleri saçabileceğine de kimse inanmıyordu değil mi? İç politikayı tanzim etmek amaçlı operasyon ile Deniz Baykal’ın tasfiyesini CHP nasıl hazmettiyse, TSK’nın düşman ordusu gibi yıpratılmasına göz yumanlar, hukuksuzluğu görmezden gelip Türk subaylarına kelepçe vurulmasına nasıl alıştıysa, Hakikatleri Araştırma Komisyonu mavalıyla JİTEM dosyasıyla yeni yargısız infazları da hazmeder.
Durum böylesine vahim iken gündemde nasıl olsa “WikiLeaks belgeleri” var. Sekiz bin sayfanın daha otuzu çıktı meydana. Pehlivan tefrikalarını “Cambaza bak” dümeniyle okumaya devam ederken cebimizden cüzdanların çalınmasıyla yetinmeyecekler, mukavemetimizi kıracak, ordumuzu neredeyse terhis edecekler. Uyanın!