İYİ Parti'ye karşı şer ittifakı
TBMM'de en çok kanun teklifi veren, millî meselelerde en fazla gündem oluşturan İYİ Parti öylesine rahatsız etmiş ki bizim Balgat mukimlerinin kurdukları cümleler İP'le başlıyor, İP'le bitiyor. Ellerinden gelse bir gecede kanun çıkartıp ne kadar İYİ Parti'li varsa hepsini de Mahkeme'i Kübra ile buluşturmadan idam sehpasına göndermekten büyük keyif alacaklar. Bu ne İYİ Parti düşmanlığı?..
Kurulduğu günden bu yana bir türlü İYİ Parti diyemediler ama düne kadar AKP dedikleri partiye AK Parti demekten de büyük bir haz duyduklarını görüyorum bugünlerde. Hani utanıp sıkılmasalar ve milliyetçi tabandan çekinmeseler ''Devletin bekası için AKP ile tek bir parti olmaya karar verdik'' derlerse sakın şaşırmayın.
Sözde beka sarmalı ile kendi tabanını ikna etmeye çalışan Sayın Devlet Bahçeli'ye hatırlatmak isterim. Sarayda elini sıktığınız kişi 1991 yılında Kürt raporunu imzalayarak ''Kürtler kendi dilini konuşmalıdır. Biz o bölgeye neden Kürdistan demeyelim?'' diyen kişidir. Yani elinizi verdiğiniz o kişi aslında kolunuzu da kapmış koparmıştır siz hâlâ hiçbir şeyin farkında değilsiniz.
Hatırlatırım AKP ile birlikte Irak'ta Barzani yönetiminde özerk bir Kürt otonom bölgesi oluşmuştur. Türkiye'nin izlediği yanlış dış politika nedeniyle Suriye'de etnik kavga çıkarılmış ve Salih Müslim'in kontrolünde ikinci bir otonom bölge kurulmuştur. Sayın Devlet Bahçeli bütün bu gerçekleri gözardı ederek AKP ile hangi devletin bekasında buluştu, doğrusu hâlâ anlayabilmiş değilim.
Benim bildiğim devletin bekası Türklüğe sadakatten başlar. Türk'üm diyemeyenin sadakati olmaz. Gökten vahiy gelse, PKK ile masaya oturanın milliyetçi duygusuna inanmamızı kimse beklemesin bizden. ''15 Temmuz'la yeni bir milat başladı'' şeklinde lafı eveleyip geveleyerek ilkelerinizi ve ülkülerinizi çöpe attığınızı izah edemezsiniz. Kırk yıldır birlikte yürüdüğünüz milliyetçi insanların saraya ram olmasını nasıl içinize sindireceksiniz? Hangi dava arkadaşınızı gaflet dalalet ve ihanetle suçlayabileceksiniz? İşte yürekler burada sızlıyor..
Düne kadar şehit cenazelerinde ''Şehitler ölmez, vatan bölünmez'' diyerek haykıran serdengeçtileri birbirinin yüzüne bakamayacak hale getirerek hangi kutsal davanın önemli mertebesine yükseldiniz acaba...
Meclis'te ''FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı araştırılsın'' diyen İYİ Parti'nin karşısında ''Hayır araştırılmasın'' diyen MHP'liler AKP içindeki FETÖ'cüleri koruduklarının şayet farkında değillerse, gelecekte bunun vebalini üzerlerinde nasıl taşıyacaklarını açıklasınlar bakalım.
Asgari ücretten vergi alınmasın diye Meclis'e önerge veren İYİ Parti'ye ret oyu veren de yine MHP'lilerdi. ''T.C. tabelalara yeniden yazılsın'' diyen İYİ Parti önergesine ''Şimdi bunların sırası değil" diyen de MHP'lilerdi yine..
''Sizin sözünüz suya yazılır. Bizim sözümüz taşa kazınır'' diyen Sayın Meral Akşener bir kez daha haklı çıktı.
Peki bundan sonra ne olacak...
Milliyetçilik bayrağını MHP'nin elinden alan İYİ Parti, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yapılan zulümleri Meclis'te gündeme getirmiş ve İstanbul'da yaptıkları miting ile tüm dünyaya seslerini duyurmuşlardır.
Keza Van mülteciler kampında gözaltında tutulan Rahim Cavadbeyli için de en üst düzeyde çığlıklarını yükseltmiştir. İYİ Parti, Türk Milletinin duygu ve düşüncelerine tercüman olurken MHP'yi yönetenler asli görevlerini unutup Sarayın cazibesine kapılmışlar ve ''Bilmiyorum ne haldeyim gidiyorum gündüz gece...'' türküsünü söylemeye başlamışlardır...