İttifak gerçekten bitti mi?..

Artık ne terör ne de dış politika... Bu ülkede en çok siyasetteki çalkantılar gündemi şaşırtıyor...

Hiç olmadık anlarda, hiç beklenmedik merkezlerde öylesine büyük siyasi çatlaklar oluşuyor ve ayrışmalar yaşanıyor ki, olası artçı depremlerin sonuçları da çok yaşamsal hale gelebiliyor...

Siyaset Mart ayında yapılacak yerel seçimlere odaklanmışken ve partilerde aday tartışmaları iyice yoğunlaşmışken, iktidar çevrelerinde büyük sarsıntı yaşandı...

AKP ile MHP "Cumhur İttifakı"nın devam ettiğini ancak yerel seçimlerde iş birliği kurallarının uygulanmayacağını açıklayınca, siyasi kulisler büyük şaşkınlık geçirdi...

Peki; AKP ile MHP arasında "af" tartışmalarının ipleri koparması yerel seçim sonuçlarını nasıl etkileyecek?..

İktidar partisi ve MHP'nin etkili olduğu şehirlerde hesaplar değişecek mi?..

Özellikle büyükşehirlerde iktidar partisi ve MHP için nereleri riskli hale gelebilecek?..

Hangi şehirler ancak ittifakla kazanılabilecek, iş birliğinin dağılmış olması en çok nereleri riske sokabilecek?..

İktidarı en çok kaygılandıran gerekçe de belli; AKP, İstanbul'da ve özellikle Mansur Yavaş'ın son seçimde iktidarı iyice sıkıştırdığı Ankara'da tek başına başarılı olabilecek mi?..

Eminim bu soruları en çok AKP'liler soruyordur... Ancak CHP ile HDP arasında işbirliği iddialarıyla İYİ Parti faktörünün de yoğunlaştırdığı bu soruların yanıtlarını hiç kuşkusuz anketler verecek...

AKP'nin düzenli yaptırdığı anketlerin net sonuçları Erdoğan ve kurmaylarına ulaşır ulaşmaz, elbette kağıtlar yeniden karıştırılacak!..

***

Mart kapıdan baktırır!..

Mart ayındaki yerel seçimlerle ilgili yalnızca iktidar çevrelerini değil, muhalefeti de düşündüren sorular az değil;

Hele de seçimlerin, "başkanlık" mücadelesinden galip çıkmış AKP için çok önemli bir "dönemeç" olacağı ortadayken, acaba, enflasyon-zam-dolar çılgınlığıyla oy kaybeden iktidar, riskli bölgelerde MHP olmadan başarılı olabilecek mi?..

Anketler tüm bu soruların yanıtlarını ortaya çıkaracak ve belki de yeni stratejilerle; AKP, MHP ve başka partiler arasında yeni ortaklıklar kaçınılmaz olacak... Çünkü siyasette, hem de zirvedeyken kimse kaybetmek istemeyecek...

Velhasıl; "Af" tartışmalarının dağıttığı yerel seçim ittifak planı yeni gelişmeler, yeni dengeler ve anket uyarıları yüzünden yeniden gündeme gelirse kimse şaşırmasın...

Yani; Mart'taki seçimlere 5 ay varken, üstelik de siyasette 24 saatin bile çok uzun bir süre olduğu bilinirken, "Cumhur İttifakı"nın önümüzdeki süreçte uygulayacağı hareket tarzıyla ilgili erkenden konuşmamak lazım...

Hele bir sükunet sağlansın, aklıselim ortaya çıksın, kağıtlar yeniden karıştırılsın ve özellikle de anketler masalara yayılsın da görelim bakalım, yeni oyunlar ne zaman ve kimler arasında zorunlu hale gelecek?..

Sözün özü şudur; Türkiye'nin en kritik yerel seçimleri sağda da solda da amansız bir mücadeleye dönüşecek ve dağılsın-dağılmasın tüm ittifaklar yeniden masaya yatırılacak...

Çünkü sosyal dengesizlikler, toplumsal ayrışmalar, ekonomide büyüyen kaos ve dış politikadaki kargaşa nedeniyle de, Türkiye artık "tek başına" büyük seçimlerin kazanıldığı bir siyasi ortamdan hızla uzaklaşacak...

***

Magandaya gecikmiş fren!..

Her yer Teksas sanki!.. Şaşırtıcı bir başıboşluk, kural tanımaz bir pervasızlığa karışınca neler yaşandığını herkes anımsar bu ülkede...

Yoldan geçerken, balkonda otururken, damda izlerken ya da bir eğlence sırasında, mutlu bir anı yaşarken kaç masum insan "serseri kurşun"a kurban gitti?.. Kaç kişi "düğün magandaları" yüzünden yaralandı ve kaçı sakat kaldı?..

Yıllardır süren maganda pervasızlığı öylesine zıvanadan çıkmıştı ki; yalnızca ellerinde tabancalarla düğünlerde havaya ateş edenleri değil, Kalaşnikofla havaya kurşun yağdıran ve ne hikmetse hiçbir engelle karşılaşmayan maganda sürülerini de gördü bu ülke...

Hele de bireysel silahlanmanın iyice kontrolden çıkmasıyla cinayet ve yaralama olaylarında dehşet verici artışın yaşandığı ülkede, bir de düğün magandalarına karşı sessiz kalmak insanlık ve huzur adına utanç vericiydi...

İçişleri Bakanı nihayet harekete geçmiş... 81 il valiliğine Süleyman Soylu imzasıyla gönderilen genelgede, son zamanlarda düğün, nişan ve benzeri organizasyonlar sırasında havaya ateş açılması nedeniyle yaşanan üzücü olayların kamu düzeninin sorgulanmasına neden olduğuna dikkat çekilmiş...

Ve bakanlık düğün, nişan gibi kutlamalara izin verilirken havaya ateş açılmaması için organizasyon sahiplerinden "taahhütname" alınacağını açıklamış...

Bakanlığın genelgesi gecikmiş de olsa tam yerinde... Çünkü devlet yıllardır PKK, IŞİD, El Kaide ve FETÖ gibi örgütlerle mücadele ederken, davul-zurnalı maganda terörizmine sessiz kalmak gafletten de öte ciddi bir sorumsuzluktu...

***

Denizli'de meydan dayağı...

Denizli'nin Çal ilçesinden dehşet verici bir görüntü yansıdı medyaya... Bir meydanda pusuya düşürülen yaşlı adam saldırıya uğruyor ve "özel yapılmış bir demir" çubukla dakikalarca dövülüyor...

Otomobiline yönelen saldırgan, yaşlı adamın çevredekilerden yardım istediğini görünce geri dönerek bir daha vurmaya başlıyor... Sonuç; yaşlı adama 20 dikiş ve elini kolunu sallayarak olay yerinden uzaklaşan saldırgan!!!

Çal ilçesini Selcen Mahallesi'ndeki olayın kurbanı 61 yaşındaki Galip Kara... Kendisini demir çubukla komaya sokan ise yardım etmek istediği felçli arkadaşının oğlu H.S.

Olay nereden bakarsanız vahşet ama yargılama sonucu daha da ürkütücü!.. Çünkü yaşlı adamı komaya sokan saldırgan savcının tutuklama isteğine rağmen ne tuhaf ki mahkemede serbest bırakılmış!..

Yargının görevine karışmak işimiz değil ama toplum vicdanını da ağır yaralayan, korku ve panik yaratan böylesi saldırganların ellerini kollarını sallayarak dolaşması hukukun hangi sayfasında yazıyor ve pervasızları cesaretlendireceği nasıl düşünülemiyor?..

Ne yani, savunmasız insanların ölmesi mi gerekiyor?..

Yazarın Diğer Yazıları