İtirazımız var!
Merkez Bankası’nın açıkladığı TL’lerin gazete ve internet sitelerinde yayımlanan resimlerine baktıkça içime sinmeyen bir şeyler olduğunu görüyor, fakat bir ad koyamıyordum. Sağ olsun imdadımıza eğitimci yazar kardeşimiz Mahiye Morgül Hanımefendi yetişti.
Morgül diyor ki: Resimlerdeki oynamaları görmek önemli.
Atatürk kendisinin gülerken çekilmiş resimlerini kaldırtmıştı, halkımın karşısında böyle görünmek istemiyorum demişti. Çünkü dişleri savaş yıllarında bakımsız kalmış, sararmıştı. Gülmek ona çok yakıştığı halde ciddi işlerde ciddi resimleri olsun istemesine saygısızlık edildi.
“Daha önemlisi” diyerek devam ediyor Morgül:
1- Ay-Yıldız’ın yönü yamultuldu! Yukarı sola açılan hilal olmaz!
2- Yıldız yere yatırıldı, söndürüldü, altın oran bozuldu, yıldızın oranı darmadağın edildi!
3- Zemine konulan hilal büyütüldü, imaj alanı paranın kenarından dışarı taşırıldı.
Bunlar zihin dağıtma malzemesidir.
“Elime almadan, TV’de gördüğüm şimdilik bunlar” dedikten sonra, “Kadın-erkek eşitliği” bahsinde de şu eklemelerde bulunuyor. Mahiye Morgül: “Kadın-erkek eşitliği gibi bir istem burada çok sığ kalıyor, bize bunu tartıştırırken Bayrak ve Atatürk resimleriyle oynadıklarını gözden uzak tutuyorlar!”
Ve çok iddialı bir söz söylüyor:
“- Bence Bayrak Kanunu ihlal edilmiştir, dava edilmelidir.”
* * *
Bir diğer itirazımız da Milli Gemi MİLGEM Projesi kapsamında dizayn ve inşa edilen Türk korveti “Heybeliada” ile mayın avlama gemisi “Akçay” ve inşa edilecek olan “Büyükada” gemilerinin isimleri hakkında.
Bunlar birer savaş gemisi.
Peki, söyler misiniz Allah aşkınıza, siz bir geminin üzerinde “Heybeliada-Akçay” yahut “Büyükada” ismini gördüğünüzde birer mühendislik ve teknoloji harikası olan savaş gemilerini mi anlarsınız yoksa adalar arasında sefer yapan araba vapurlarını mı!
Türk’ün on binlerce yıllık tarihinde savaş gemilerine araba vapuru isimlerini andıracak isimlerden başka verecek isim bulamadık mı!
* * *
Gerçi başkaları da dile getirdi ama, olsun, 17 Mehmetçiğin şehit verildiği bir PKK saldırısının ardından saldırılara maruz kalan karakolların yerlerinin değiştirileceğinin açıklanması, (ki bu kararlar çok önceden alınmış olsa dahi) doğru bir zamanlama değildir. Çünkü PKK saldırdığı karakolların yerlerinden kaldırılmasını taraftarlarına kendisinin zaferi olarak ilan edecek, “Amacımıza ulaştık” propagandası yapacaktır.
Bu açıklamanın zamanlamasına da itirazımız var.
* * *
Türkiye’nin PKK terörü ile mücadeledeki yetersizliğinin en büyük sebeplerinden biri, ABD liderliğindeki Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Hatırlarsanız bu proje devreye girmeden önce AKP iktidar koltuğuna oturmuş ve “sıfır terörlü bir Türkiye” teslim almıştı. Ne zaman ki aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 30’a yakın bölge devletinin sınırlarını değiştirecek olan BOP’da devreye girdi, PKK terörü de bu projeye paralel olarak tırmanmaya başladı.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Türkiye’nin de bölünmesini hedefleyen “Eşbaşkanlık” görevini kabul etti, “İnşallah bu proje gerçekleşir, Diyarbakır da bu projenin yıldızı olur” dedi.
Demekle kalmadı “Eve Dönüş Yasası” gibi BOP istikametinde yasalar çıkarılmaya başlandı...
Kesin olan şudur ki...
Bir ABD derin devleti projesi olan bu projede Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı görev üstlendikçe PKK terörü ile mücadelede sonuç almak mümkün olmayacaktır.
Türkiye’de bir tek kişinin dahi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bir ABD projesi olan BOP’da eşbaşkan olmasını içine sindirdiğine zerre ihtimal vermiyoruz.
Yani Erdoğan’ın BOP Eşbaşkanlığı’na itirazımızı kim bilir kaçıncı defa tekrarlıyor, kendilerinden en kısa zamanda bu eşbaşkanlıktan çekildiklerini kamuoyu önünde ilân etmelerini bekliyoruz...