İstemem ama yan cebime koy
Kamuoyunda meydana gelen 7.2 şiddetinde sarsıntının ardından, ballı milletvekili emeklilik yasasında öyle bir hava oluştu ki; sanki bu yasa AKP, CHP, MHP ve BDP’nin imzalarıyla çıkmamış gibi. Muhalefet partileri topu kendi ceza sahalarından alıp orta sahaya attı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şiddetli tepkisini, önergeye grup başkanvekilinin talimatıyla imza koyan iki milletvekilini disipline vererek gösterdi. Kılıçdaroğlu, verdiği beyanatlarda, “grubunun emekli milletvekilleri ile eski ve yeni TBMM başkanları arasındaki eşitsizliklerin giderilmesini uygun gördüğüne, ancak aylıklarda yapılacak olağandışı artışa kesinlikle karşı çıktıklarına” dikkat çekti. Açıklamaya bakılırsa Kılıçdaroğlu, parti genel başkanı olarak işin bu kadarından, önceden haberdar olmuş.
“Üç parti zaten anlaşmış, onların oyları yeterliydi” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının aynı bahaneye sığınan MHP yöneticilerinin savunmalarıyla örtüşmesi de ayrı dikkat çekici unsur.
Kemal Kılıçdaroğlu ballı emekliliğe şiddetli tepki verirken (bu satırların yazıldığı saatlerde) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir şey söylemedi.
Acaba MHP Genel Başkanı’nın bu önergelerden haberi var mıydı?
Konuyu önce Bahçeli’ye en yakın isimlerden olan Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a sordum. Yalçın, Ankara dışında olduğunu ve gelişmelerin ayrıntılarını bilmediğini, Bahçeli’ye bunu sorup mutlaka bize bilgi vereceğini söyledi ve “MHP, CHP imzalarsa, imzalarız şartı koştu” iddialarına da açıklık getirdi:
“Devlet Bey’in yapısını bilirim. Yani kimsenin kuyruğuna takılmaz bir, iki böyle bir yasada hassasiyet gösterir. Bakın efendim biz CHP ile anılmamak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 2007’de en büyük darbeyi CHP ile müttefik olmakla suçlandığımız için yedik. İzahta da zorluk çektik hatırlarsanız. Dolayısıyla bu hususta genel başkanımız hassas. Yani onun ağzına bakıp da böyle bir karar vermez, verecekse kendi başına verir. Bunu net söylüyorum sana. Burada bir sıkıntı var. Kesinlikle ama ne olduğunu tam bilmediğim için sizi tatmin edici bir açıklama yapamıyorum.”
Şandır, olanı biteni anlattı
Ben de sorularıma daha tatmin edici yanıtlar almak için o gece Meclis’te olan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’ı aradım. Bu konuların ne kadar hassas olduğunu iyi bildiğim için Şandır’ın verdiği cevapları aynen yazıyorum.
Soru: “Sayın Şandır, milletvekili emekliliği ile ilgili önergeden ve yasadan Sayın Devlet Bahçeli’nin önceden haberi oldu mu?”
Cevap: “Bu konu Parlamenterler Birliği diye eski milletvekillerinin Hasan Kokmazcan’ın başkanlığını yaptığı bir dernek var. Bu derneğin her sene TBMM başkanlarına ulaşan hatta parti genel başkanlarına ulaşan talepleri var. Hukuki sıkıntılar var, 2000 yılından bu yana milletvekili emekli maaşına zam yapılmamış, onun sıkıntıları var. Yani bu konu, sürekli olarak Meclis Başkanlığının her Meclis Başkanı’nın her genel başkanın önündedir. Tabii milletvekillerinin de bu yönde talepleri var ama kurumsal olarak Parlamenterler Birliği’nin bu yönde hazırlıkları var. Anayasanın 86. maddesine göre milletvekillerinin özlük hakları kanunla belirlenir diye bir hüküm var. O, çıkartılmamış yani milletvekillerinin özlük haklarını tanımlayan müstakil bir kanun yok şimdi. İşte Başbakanlık Müsteşarı’nın maaşına göre maaş alır, efendim çıkan sosyal güvenlik yasaları da bir takım sıkıntılara sebep olur. Geçen defa çıkan sosyal güvenlik yasasıyla milletvekillerinin milletvekili olarak emekli olamamak gibi bir durumu oldu. Şu anda Mecliste 170 tane milletvekili var emekli olamıyorlar. Bağ-Kur’dan ya da SSK’dan emekli oluyorlar. Milletvekili olarak emekli olamıyorlar. Bu türlü sıkıntıların çözümü için Hasan Korkmazcan’ın başkanlığındaki heyet sürekli temas içerisindedir. Bu sayın Kılıçdaroğlu’nun, Sayın Başbakan’ın, Sayın Bahçeli’nin sürekli olarak önündedir. Bu yönde de düzenleme yapılması her defasında arzu edilir ama işte başka şeyler gelişir neticede yapılamazdı. Bu defa Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek daha inisiyatifli davrandı. Bu konuyu ‘çıkan sosyal güvenlik yasası’nda, Emekli Sandığı ile ilgili çıkan yasada bir düzenleme yapabilir miyiz’ diye Meclis gruplarına ifade etti. Yani bizim şeyimiz şu; iktidar partisi ‘evet’ demezse çıkmaz bu yasa. İktidar partisi ‘evet’derse, ana muhalefet partisi ‘evet’ derse biz karşı çıkmayız zaten buna karşı çıkmamızın da bir anlamı yok. Bunu engelleyemezsin iktidar partisi ‘evet’ derse. Yani bu sürekli konuşulan bir hadise.
Sonuçta işte son gün veya birkaç gün önce bu konuda bir mesafe kat edilebileceği, bir mutabakat sağlanabileceğini söylediler. Ben de bütçe görüşmeleri sırasında sayın Genel Başkana arz ettim ‘ne diyorsunuz’diye. ‘Diğerlerinin mutabakatı olursa bakın’. Tabii mesele maaşlara zam yapmak değil, maaşlara zam yapılmadı zaten. Emeklilerin hukuki durumları düzeltildi. Bu arada da son önergeyle emekli maaşlarına da bir miktarda zam yapıldı. Genel Başkanın ifadesi de ‘diğer partilerin mutabakatı olursa bakın siz de değerlendirin meseleyi’ dedi. Son gün geldiğinde sayın Canikli, sayın Akif Hamzaçebi, Meclis Başkanı beni de çağırdı, BDP’den de Hasip Kaplan’ı çağırdı. Bir takım önergeler hazırlanmış zaten. Bu önergelerde nelerin getirilmek istendiğini gördük, baştan bu yana söyledikleri hadise. Eğer, ‘buna tüm partiler oy verirse, onay verirse biz de veririz’ dedik. Neticede bir formül geliştirdiler, ‘Meclis Başkanlık Divanında her partinin adamı var, üyesi var böylelikle onlar imzalasın’dediler. Bizim de Meclis Başkanlık divanında iki üyemiz vardı, biri Meral Akşener, biri Ali Uzunırmak. Ali Uzunırmak imzaladı. Tabii Ali Uzunırmak’ın imzalaması şahsi değil. Grubun onayıyla imzaladı. TBMM Genel Kurulu’nda diğer partilere de söylettirdim, ‘Bu imzaları gruplar olarak destekliyoruz’. Ben de söyledim, Emine Ülker Tarhan CHP adına söyledi. AKP Grup Başkanvekili de söyledi. BDP de söyledi. Yani böyle gelişti hadise.”
Soru: “Meral hanım neden imzalamadı?”
Cevap: “Diğer partilerin katip üyeleri ve idare amirleri imzalayınca o seviyede imzalandı. Tabii Ali Bey de idare amiri olarak imzaladı. Yani mesele kıyak emeklilik falan değil. 170 tane milletvekili emekli olamıyor. Meclis başkanları arasında farklı bir statü var. Yani Cemil Çiçek farklı bir maaş alıyor, Mehmet Ali Şahin veya Bülent Arınç, öncekiler farklı maaş alıyor. Emeklilik süresini dolduramayan şu anda milletvekili olamayanların üzerinde çok ciddi bir prim yükü var. ”
Soru: “Meclis başkanlarından hangisi daha yüksek maaş alıyordu?”
Cevap: “İki tanesi zannediyorum Mehmet Ali Şahin ile Cemil Çiçek farklı bir kanuna göre maaş alıyorlar. Yüksek mi, bilmiyorum ama farklılıkları var. Bu noktada farklı şeyler var. Bunların düzeltilmesi için bir talebi Meclis Başkanlığı da sahiplenerek grupların da mutabakatı alınarak böyle bir düzenleme yapıldı. Netice anayasanın 86. maddesine göre milletvekillerinin özlük haklarının bir kanunla belirlenmesi lazım. İşte maaşı nasıl hesaplanacak, emekliliği nasıl olacak, protokolde yeri nasıl olacak, sosyal hakları nasıl olacak? Bunlar yapılmamış. Yapılamamış olmasının eksikliği de her defa problem olarak önümüze geliyordu. Bu defa düzeltilmiş oldu. İşin aslı bu. Neticede MHP’nin teklifi değil bu. Biz zaten kanunun tümüne ret oyu verdik biliyorsunuz.”
Soru: “Önergelerin son halinden Sayın Bahçeli’nin haberi oldu mu?”
Cevap: “Detayından haberi olmamıştır da böyle bir düzenleme yapıldığını arz etmiştik kendilerine”
Soru: “Kamuoyundan gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Cevap: “Şimdi memleketin yönetimini Parlamento’ya vereceksiniz. Parlamento üyelerini de geçim zorluğu içerisinde dara düşüreceksiniz. Bu durumun da çok hakkı yok ama makulü var. Bu makul olmamıştır denilebilinir ama bugün sorarsanız milletvekilleri 2000 yılından bu yana hiçbir şekilde zam alamamışlar. Aldıkları para da kendilerine yetmiyor yani bu bir mukayese yapmak açısından belki anlamsız kalıyor, işte asgari ücretle geçinen 5 milyon insan varken milletvekiline maaş nasıl yetmiyor diyebilirsiniz. Ama milletvekilinden beklediğiniz görevin maliyeti çok daha yüksek.”
Soru: “Ortaya çıkan tepkiler Sayın Devlet Bahçeli’de bir sıkıntı yarattı mı?”
Cevap: “Ben görmedim ondan sonra Sayın Genel Başkanı. Böyle bir sıkıntısı olsaydı zaten mutlaka iletirdi diye düşünüyorum. Netice itibariyle böyle bir sıkıntı duyarsa bilgi ister bizden.”
Ballı emekliliğin en doğru ayrıntılarını Mehmet Şandır’dan dinledik.
Bence, mebuslarımız parlamenter duygusallığı içinde hareket etmişler!