Geçtiğimiz günlerde muhalif bir televizyon kanalını izlerken şok oldum. İddia odur ki Anadolu’nun bazı şehirlerinden İstanbul'a tarikat müritleri yığılıyor. Yani; tarikat müritleri ikametlerini İstanbul'a aldırıyorlar. İstanbul ilk seçimlerini hatırlayın. Ekrem Bey, 15 bin oy farkıyla seçimleri kazanmıştı. İptal edilen seçimlerden bahsediyorum.
Tarikatçılar oylarını herhalde AKP’ye verirler.
AKP dönemindeki İBB’den tarikatlara akan paraları biliyoruz.
*
İstanbul’u muhalefetin kaybetmesi sadece AKP planıyla ilgili bir konu değil ki.
Muhalefetin bazı vahim hataları da AKP’ye yarıyor gibi görünüyor.
HDP İstanbul'da aday çıkaracağını açıkladı.
İYİ Parti ise İstanbul karşılığını Antalya'yı isteyerek koydu.
Ayrıca Kılıçdaroğlu'na tepki için sandığa gitmeyecek muhalif seçmenleri de biliyoruz.
İstanbul'u AKP'nin alması iktidar cenahında büyük ihtimal gibi görünüyor.
*
CHP ise ‘iktidara seçimlerde tarihi yenilgiyi yaşatacağız’ gibi komik söylemlere bürünüyor.
*
İmamoğlu ise her tarafa selâm çakıp her kapıyı açık bırakıp üstü kapalı konuşarak büyük hata yapıyor.
İmamoğlu, değişim diyor da neyin değişimi gık yok!
Beylikdüzü belediyesinin değişimi mi?
Ekrem Bey, açıkça desene ‘CHP Genel Başkanlığıma adayım’ diye.
*
Erdoğan bu muhalefet ve rakiplerle tabiyi ki kazanacak.
Erdoğan'a bu dönemde özellikle de İstanbul ve Ankara'da yüzde 51 almış muhalefetin seçim vermesinin yorumunu siz okuyucularımıza bırakıyorum.
*
Zayıf aday Kılıçdaroğlu konsolide olmuş seçmenle Ankara ve İstanbul’da yüzde 51 oy aldı.
Şimdi ise yukarıda saydığım nedenlerden dolayı iki büyükşehirde popüler adaylarla yüzde 51 alamayan muhalefet yorumunu da size bırakıyorum.
*
Ayrıca yazı başlığımdaki konu olan ‘AKP’nin İstanbul’u alma planında’ muhalif seçmen Kılıçdaroğlu’na karşı daha fazla bilendirilip sandığa gitmemesi AKP tarafından teşvik edilebilir.
Kemal Bey ise koltuğu bırakmayarak AKP’nin bu planına hizmet ediyor.
*
Bizler bu köşelerde parti liderlerini değiştirecek değiliz. Partileri ve liderleri köşe yazılarından televizyonlardan elbette değiştirilmemesi gerekir.
Gazeteciler toplumun dediklerini olduğu gibi yansıtıp yorumunu da sonra yaparlar.
Kemal Bey’in artık köşesine çekilip yerini İmamoğlu’na bırakma vakti geçiyor bile. Bu toplumun da talebidir. Yoksa bazı sert muhalif insanların dediği, “Ankara ve İstanbul’u AKP’ye vermeden gitmez” konuyu haklı çıkarmış olur.
