İstanbul'a bakarken...
En güzel tarafı İstanbul’a dönüşü olan Ankara’dan bakınca “Yedi Tepeli Şehir” net görünmüyor. Gençlik yıllarımın, öğrenim hayatımın en güzel günlerinin geçtiği İstanbul’da hafta sonu Türkiye’yi ilgilendiren MHP il kongresi var. Yüreğimin derinliklerine çoktan gömdüğüm siyaset ve parti kongrelerini yazmak istemiyorum. Lakin okuyucularımızla beraber “yitik kuşak” tan değerli dostlarım düşüncelerimi sorup, yorumlarımı yansıtmamda ısrarcılar.
Her şeyden önce “İstanbul demek Türkiye demektir”. İstanbul Türkiye’nin aynasıdır. İstanbul’da başarılı olmayan siyasi, ekonomik ve kültürel yapının ayakta durması, ilerleme kat etmesi mümkün değildir.
Allah gani gani rahmet eylesin Merhum Alparslan Türkeş, MÇP’nin kimsesiz günlerinde “İstanbul olmadan partiyi hareketlendirmemiz zor” sözleriyle beni yeniden İstanbul’a göndermişti. 12 Eylül darbesinin ağır şartları halen yürürlükte iken Dr. Selim Kaptanoğlu’nun başkanlığında kolları sıvadık. İlk toplantımızda “Bugün erken çıkıyoruz. Gidip evde eşlerinizle vedalaşın, bundan böyle 24 saat mesai var” demişti. 1972 yılında Askeri Tıbbiye talebesiyken “ülkücü kimliği” gazetelere manşet olan Kaptanoğlu ünlü 12 Eylül ve Ülkücüler Davası’nın da sanığı idi. Selim ağabey, Alparslan Türkeş’in Mevki Askeri Hastanesi’nde tutuklu bulunurken de doktoru ve sırdaşıydı. 1989 yılında Anadolu’da Yozgat, Erzincan, Kırıkkale, Elazığ gibi il belediyelerini kazanan MÇP, İstanbul’da yüzde birlerde sürünüyordu. Kaptanoğlu’nun olağan üstü çalışmasıyla teşkilat ayağa kalkmış, MÇP, MHP adını alınca Türkiye’de söz sahibi olmuştu. Bireysel gayretlerin yanında ekipler oluşturulup, toplum ruhu denilen gerçeği icraata koymuştu. Kaptanoğlu sonrası ciddi bir durağan dönem yaşandı.
Allah uzun ömürler versin Orhan Çetinkol, MHP’ye yeniden ivme kazandırıp Alparslan Türkeş’i gazete ve televizyonlarla Türk kamuoyuna taşıdı. Çetinkol’dan sonra gerçek anlamda il başkanlığını rahmetli Mehmet Gül yapmıştır. Zamansız ayrılışını bir türlü kabullenemediğim “Rahmetli” demeye bir türlü dilimin varmadığı Mehmet Gül, güçlü kadrosu, Allah vergisi temsil yeteneği ile MHP’nin 1999 seçimlerinde iktidara ortak olmasını sağlayanlardandır. Mehmet Gül’ün bıraktığı yer dolmadı... Hafta sonu İstanbul’da kongre var. Benim tespitlerime göre on aday var. Hemen hepsini tanırım. Birlikte çalışmışlığımızın yanında, ülküdaşlığım, dostluğum olanlar arasında tercih yapmam çok zor.
Sonuçta kararı delege verecek. Gönül partiyi iktidara taşıyacak güçlü kadrolar oluşmasından yana... Sadece İstanbul’u değil bütün Türkiye’yi harekete geçireceğine inandığım MHP İstanbul kongresinin, Kasım ayında yapılacak genel merkez kurultayını da etkileyeceğine inanıyorum. Sonuç ne olursa olsun bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Türkiye’nin MHP’ye, MHP’nin de İstanbul’a ihtiyacı var.