İşsizin hakkını yemek ne demektir?

Hükümetin açıkladığı, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Ekonomik Programa göre 2009’dan başlayarak üç yıl süre ile İşsizlik Sigortası Fonu nemasının dörtte biri bütçeye aktarılacak.
31 Mart 2009 itibariyle, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken para 40.2 milyar liradır. Üç yıl için bütçeye aktarılacak nema tutarı 6.2 milyar lira ediyor.
2000 yılında kurulan işsizlik fonunun bugüne kadar işsize verdiği ödenek iki milyar liraya ulaşmıyor. Oysaki bu fon, işsiz kalanlara ödenek vermek, işsiz kalanları eğitmek ve meslek sahibi yapmak amacıyla kurulmuştur. Bu fonun 8 yıldır amacına hizmet etmediği ortadadır.
Neden amacına hizmet etmiyor... Çünkü AKP hükümeti bu fonu çok yönlü kullanıyor... İşçiye vermek istemiyor. Bir işsizin, işsizlik fonundan ödenek alması, deveyi hendekten atlatmak kadar zordur. Verilen ödenek de bir işe yaramıyor... Asgari ücretin yarısı kadar olan ödenek bir işe yaramıyor.
* Bu fondan 1.5 milyar lirayı 2008 yılında GAP’a devretti. AKP iktidarı 2007 yılına kadar GAP’a kaynak ayırmadı. Bütçeye GAP idaresinin maaşlarına yetecek kadar para koydu. Yatırım için ödenek koymadı. Tam seçim yılına yakın, 2008 yılında işsizlik fonundan para aktardı.
* Şimdi ise, bütçe açıklarını kapatmak için bu paranın nemasını aktarıyor.
* Kaldı ki, Hazine bu fonun tamamını iç borç olarak zaten kullanıyor.
Açıklanan Ocak ayı işsizlik rakamları, 6 milyon 44 bin kişinin işsiz olduğunu gösterdi. Gerçek işsizlik oranının yüzde 23.3 olduğunu ortaya çıkardı. TÜİK’in ilan ettiği yüzde 15.5 oranında ve gerçek işsizliği göstermeyen işsizlik oranını alsak bile Türkiye OECD içinde en yüksek işsizlik oranı yaşayan ülkedir.
40.2 milyar liraya ulaşan bu fon, ekonomik krizden dolayı işsiz kalanlar için kullanılabilir. Bu yol talebin artmasına ve ekonominin canlanmasına da katı yapar. Hükümet, aslında fiilen bu paranın tamamını kullandığı için bu yola yanaşmıyor.
Ben, CHP adına Şubat ayında Meclise bir yasa tasarısı verdim... Bu tasarı krizden dolayı işsiz kalanların, konut kredilerinin bir yıl süre ile dondurulmasını ve faizinin de İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenmesini öngören bir tasarıydı. Ne var ki çalışanın işini kaybetmesi ve AKP poşetlerine muhtaç olması, AKP’nin işine geliyor. Bu nedenle, bu gibi tasarılar Meclis gündemine alınmıyor... Bir kaç ay sonra zorunlu olarak gündeme gelecek.. Ancak bu günden bellidir ki, yine AKP oyları ile reddedilecektir.
Hükümet bugüne kadar, ekonomik krizle mücadele etmek için bir ekonomik program hazırlamadı. Bu nedenle kriz daha da ağırlaştı... İşsizlik daha çok arttı... Yani işsiz sayısının bu kadar artmasının elbette tek sorumlusu Başbakan ve Hükümettir.
Örneğin 2001 yılında, biz beğenmesek de, bir “güçlü ekonomiye geçiş programı” hazırlanmıştı. 1994 yılında “Beş Nisan kararları” alınmıştı... 1980 yılında “24 Ocak kararları” alınmıştı. Kriz dönemlerinde hazırlanan krizle mücadele programları, piyasaya ve ekonomik ajanslara güven veriyor.
İşsizlik Sigortası Fonuna, her ay yüzde 7 oranında kesinti ve katkı payı var. Bunun yüzde 2’sini işçi, yüzde 3’ünü işveren ve yüzde 2’sini ise devlet veriyor.
AKP hükümeti, bir yandan çalışanı işsiz bırakırken, öte yandanİşsizlik Sigortası Fonu’nu tırtıklayarak işsiz kalanın hakkını yiyor.

Yazarın Diğer Yazıları