İşsiz sayısı: 5 milyon 563 bin
Ekonominin altyapısı; üretim, istihdam ve bölüşümdür... Cumhurbaşkanı ve Maliye Bakanı bu temelin sağlam olduğunu söylüyor ve bu nedenle “kur artışları bizi etkilemez” diyorlar.
Ekonomide ithalata bağımlı bir üretim ve son üç yıldır durgunluk yaşıyoruz. Yani üretim ve büyüme ayağımız sağlam değil. Gelir dağılımının ne durumda olduğu da halkın geçinmek için borç harç içinde kalmasından belli oluyor. İstihdama gelince, dünyada ve bizde küreselleşme ile birlikte işsizlik en büyük sorun olarak ortaya çıktı.
Son açıklanan 2014 Aralık işsizlik oranı, işsizliğin temel ve öncelikli bir sorun olduğunu daha net olarak ortaya koydu.
İşsizlik sorunu; İşsizliğin gerçek boyutu nedir? İşsizliğin maliyeti ne kadar önemlidir? İşsizlik nasıl çözülür? şeklinde tartışılmalıdır.
1.Fiili işsizlik oranı yüzde 17.8’dir.
Medyanın bir kısmı ve kamuoyu, işsizliği artık fiili işsizlik oranına göre değerlendirmeye başladı. Fiili işsizlik oranı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan iki veriye göre hesap ediliyor.
Bir;... Açıklanan işsiz sayısı..
İki; çalışmadığı ve iş aramadığı halde, iş bulsa çalışacak olanların sayısı...
2014 Aralık ayında, açıklanan işsiz sayısı 3 milyon 145 bin kişidir.
İş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı da 2 milyon 418 bin kişidir.
Toplarsak, işsiz sayısının 5 milyon 563 bin kişi olduğu gerçeği ortaya çıkar.
Ayrıca bir ülkede kalkınma için iş gücü potansiyeli önemlidir.. Bu potansiyeli bulmak için “iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar” ı da iş gücüne dahil etmek gerekir.
Bu yolla bulacağımız fiili işgücü sayısına, fiili işsiz sayısını oranlarsak “Fiilli işsizlik oranı yüzde 17.8” çıkar.
İLO’nun hesap tarzı veya Avrupa’da işsizliğin nasıl hesap edildiği bizi ilgilendirmez. Biz eğer işsizliği çözmek istiyorsak, fiilen kaç işsizimiz var, bunu iyi bilmeliyiz. Doğru teşhis yapmadan, doğru tedavi yapamayız.
2. İşsizlik , toplumu geriyor ve sosyal sorunları artırıyor.
İşsizlik işgücü kaynağının atıl kalması demektir.. İşgücünün üretimde kullanılmıyor olması, sonuçta kaynak kaybına neden oluyor. Kalkınmada yaya kalıyoruz.
TÜİK Gençler arasında işsizlik oranını yüzde 20.2 olarak açıkladı. Eğer fiili işsizlik oranına göre bakarsak üç gençten birisi işsiz demektir.
Gençlerin işsiz kalması, bunların aşırı ve zararlı ideolojiler tarafından daha kolay istismarına neden olmaktadır. Ayrıca üniversite eğitimi almış ve yetenekli işgücünün, daha az yetenek ve eğitim gerektirecek sıradan işlerde kullanılması da, kaynak israfına yol açmaktadır.
İşsizlik, iç göçü de tetikler. Kent nüfuslarında meydana gelen hızlı değişiklik altyapı sorunları doğurur.
Nihayet, işsizlik sosyal güvenlik açıklarına ve işsizlik yardımlarının artmasına neden olur. Gerek vergi de artışı ve gerekse kamu harcamalarında kısıntı yoluyla maliyeti topluma yayılır.
(Yarın: İşsizlik nasıl çözülür... Devam edecek.)