İsrail savaş uçakları Türkiye hava sahasını ihlal ediyor, yetmiyor, “İşte ben buradan geçtim, inanmayanlar için de yakıt tanklarımı topraklarınıza bırakıyorum!” diyor. Günler geçiyor, İsrail’in bu küstahlığına Başbakan Erdoğan’dan ses çıkmıyor. Dışişleri bürokrasisi susuyor, Bakan Babacan ortalıkta susuyor.
Yunan savaş uçakları öksürse sitesine koyan Genelkurmay da İsrail F-15’lerinin Türk hava sahası ihlallerini görmezlikten, duymazlıktan geliyor. Derken ortaya, “İsrail savaş uçakları Konya’daki üslerden havalanarak Suriye’ye geçti, Türkiye onun için susuyor!” iddiası ortaya atılıyor.
Bir kere, bu uçaklar İsrail’den havalanıp Türkiye’ye girdilerse, Türkiye o uçaklar daha Akdeniz’den yönünü Türkiye’ye çevirdiğinde bunu fark etmeli, ikazını yapmalı, ikaz dinlenmediyse mesela Erhaç’tan havalanan Türk jetleri tarafından dört bir yandan kuşatılıp yine meselâ Konya’ya inişe mecbur edilmeli, pilotları tutuklanıp sorgulanmalı, İsrail özür dileyene kadar da, misafir edilmeliydiler.
Yok şayet İsrail savaş uçakları Konya’dan havalandılarsa, Konya’da İsrail savaş uçaklarının ne işi var? Biz o uçakların kimler tarafından ve hangi anlaşmalarla Türkiye’ye sokulduğunu biliyoruz ve sebep olanlara, millet ve ümmet adına kalbimizden geçenler yeter de artar bile, diyoruz. İsrail savaş uçaklarının Türk hava sahasını babasının malı gibi savaş eğitimi için kullanması, buradan edindiği tecrübelerle gidip Filistinlileri katletmesi, sonra, komşu İslam ülkelerine saldırması, Suriye’ye dalması, İran’ı vurması Türkiye’nin izah edebileceği bir hâl midir?
İsrail savaş uçakları sahi niye Konya’da?
Türkiye’yi ABD işgaline karşı korumak için mi? Yoksa Türkiye’ye Suriye saldıracak, Yunanistan saldıracak da onun için mi İsrail savaş uçakları Konya’da? Hz. Muhammed(s.a.v) Türkiye’yi yönetseydi İsrail savaş uçaklarını Konya’ya konuşlandırır mıydı? “Filistin’i Hıristiyanlara ve Yahudilere vermeyeceğiz!” diyen Atatürk sağ olsaydı, İsrail’in uçan ölüm makineleri Konya’da Müslümanları katletme ve “Bir gün mutlaka” dediği Arz- Mev’ud hava sahasıyla şimdiden tanışma eğitimleri yapabilirler miydi? İşin aslı, o uçakların orada üslenmiş olmasının Türkiye’ye “utanç” ve “zarar” dan başka hiçbir faydası yoktur.
“Elinizde devletin bilgileri mi var ki böyle konuşuyorsun!” diyenlere, “İstemem, kalsın!” der ve, “Devletin elindeki bilgiler o uçakların Türk topraklarına bıraktığı yakıt tankları olarak orada duruyor!” cevabını veririz.
Evet, o uçakların orada bulunması zarardır, çünkü İstanbul’un “Satın aldım” dediği Alman savaş gemilerinin Rusya’yı vurarak Osmanlı’yı Birinci Cihan Harbine sokması gibi, İsrail savaş uçakları da yarın öbür gün Konya’dan havalanır ve Tahran’ı vurursa, Türkiye hiç gereği yokken İran’ın hedefi haline gelmez mi?
O uçaklar orada ise imzalanan anlaşmaların dışına çıkamazlar diyen varsa onlara da Çekiç Güç’ün de hareketleri kâğıt üzerindeki sınırlanmıştı amma ne Amerikan uçakları PKK’ya malzeme atmaktan yoruldu ne Türkiye onları suçüstü yapmaktan, hatırlatmasında bulunuruz. Sonra, İsrail savaş uçakları Türk hava sahasını bir anlaşmaya dayanarak ihlal etmedi ve yakıt tanklarını bir anlaşmaya dayanarak Türk topraklarına bir “def-i hacet” gibi bırakıp gitmediler..
Dün bir gazete, “Babacan, Türkiye’nin, İsrail’in hava sahası ihlalleri konusunda yaptığı girişimlerden bir yanıt alıp almadığının sorulması üzerine, ‘Bu bizim için kabul edilemez bir gelişmedir’ cevabını verdi!” diye bir haber yapmış.
Okuyunca bir tuhaf oldum.
Çünkü Türkiye bunu çoktan kabul etti ve bunu bütün dünya da gördü. Sen böyle bir ihlale günlerce susar, sonra da, utanç belası ve milletin gazını almak için, “Bu bizim için kabul edilemez” dersen, sana ancak gülerler. “Ne olmuş yani, olur böyle şeyler” diyecek halin yok, elbette, “Kabul edilemez!” diyeceksin. Bizim merak ettiğimiz, Türk savaş uçakları İsrail hava sahasını ihlal edip, yakıt tanklarını İsrail toprakları üzerine bırakabilir mi?
Biz “Kabul edilmezlikten” sadece bunu anlarız..
Gerçek şu ki, İsrail sınırlarını ihlal ederek Türkiye’yi aşağılamış, daha da acısı, Türkiye’yi yönetenler İsrail’in Türkiye’yi aşağılamasına sükûtlarıyla, “Evet, Türkiye hava sahası İsrail tarafından ihlal edilebilir bir ülkedir, haklısınız!” demişlerdir.
