İsrail saldırganlığı ve Müslüman ülkeler!
Bütün dünyanın gözü önünde Filistin halkı kendi evlerinde, ibadet hanelerinde ve topraklarında zulüm görüyor. Siyonist hegemon bir halkı kendi vatanında rehin almış durumdadır. Filistinlilerin vatanlarına, evlerine, arazilerine ve kutsallarına el konulmuştur. Bir halk resmen etnik temizliğe ve köle muamelesine tabi tutuluyor.
Üstelik Filistinlilere soykırım, katliam, etnik temizlik, sürgün, işkence yapanlar geçmiş dönemlerde soykırım, göç ve sürgün yaşayanlardır. İsrail''in bugün Filistinlilere yaptıkları dünün Yahudi''lerini fırınlarda yakan Nazi zihniyetiyle birebir benzerlik göstermektedir.
Bu patolojik durumun açıklaması şöyle yapılabilir; Travma yaşayan halklar kendilerine zulüm yaşatanlarla mücadele edecek gücü kendilerinde bulamadıkları zaman düşmanlarıyla özdeşleşirler. Karşıtına dönüşmek denilen şey budur. Diyalektikteki "zıt şeylerin birliği" ilkesi de bununla ilgilidir. "Katiline âşık olmak" olgunun bir yanıysa diğer yanı da katil gibi olmaktır!
Mescid-i Aksa yanarken, Filistinlilerin evleri başlarına yıkılırken, içlerinde çocukların da bulunduğu insanlar katledilirken İsraillilerin "Beni Hatırla" adlı ırkçı şarkının eşliğinde kutlama yapmalarının, dans etmelerinin başka bir anlamı yoktur. Hitler Almanya''sının Kristal Gece''lerinde ibadethaneler ve sokaklarda kitaplar öbek öbek yanarken Naziler de zafer çığlıkları atıyorlardı.
Çoğu toplumların ahlaki ve insani bulmadığı için değil kendi yapamadığı için zulme, işkenceye ve kötülüğe karşı çıktığı bilinmektedir. İşte bu yüzden travmaya maruz kalanlar fırsat bulur bulmaz kendileri işkenceye ve şiddete başvurabilmektedir.
Olgunun sosyal genetik yanı biraz böyledir. Gelelim olgunun iki yüzlü olan yanına. Türkiye''ye 1915 olayları dolaysıyla "soykırım yaptınız" diyenler, Filistin''e yıllardır uygulanan güncel soy kırma, soy tüketme, soy sürme, soy seyreltme, soy temizleme saldırılarına güvenlik sorunu deyip destek vermektedirler. 106 yıl önce meydana gelmiş olaylara "soykırım" diyerek bunun hesabını Türkiye''den bugün sormaya kalkanlar 1992 yılında Ermenilerin yaptığı belgeli, kanıtlı, görüntülü "Hocalı Soykırımı"nı görmezlikten gelmektedirler. Tıpkı bugün Filistin''de Siyonistlerin yaptıklarını görmezlikten gelmeleri gibi…
Filistinlilerin uğradığı zulüm, uluslararası ilişkilerde hak, ahlak, adalet kavramlarına yer olmadığını göstermektedir. BM''nin onca kararına, onlarca yıldır süren işgale, Filistin''de işlenen onca insanlık sucuna karşın İsrail kendisini kayıtsız şartsız destekleyen güçler sayesinde saldırılarına devam edebilmektedir.
Gelinen aşamada İsrail Gazze Şeridi''ne düzenlediği hava saldırılarında, 9''u çocuk 28 kişi hayatını kaybediyor. Bunun üzerine Hamas da İsrail''e füze atıyor.
ABD Dışişleri Sözcüsü, ölen Gazze''li çocuklar için hiç ses çıkarmazken "Hamasın İsrail''e attığı füzeleri en güçlü şekilde kınıyoruz" açıklamasını yapıyor. İsrail saldırılarına devam ediyor ve sonuçta bu yazıyı yazdığımız saatlerde Filistin''de ölenlerin sayısı 65''i geçtiği açıklanıyor.
Siyonizmin zalimliklerine cesaret veren, destek olan, görmezlikten gelen ya da sessiz kalan herkes İsrail''in zulmünden sorumludur. Sorun kayıtsız şartsız İsrail''in yaptığı her zulmün arkasında duran ABD, AB, Rusya ya da Çin gibi emperyalist ülkelerden ibaret de değildir.
Dahası İsrail''in ortak mabetlere saldırı dolaysıyla Filistin halkının da ötesinde sorun bir İslam davasına dönüşmüş durumdadır. Ancak İslam ülkelerinin Filistin gibi bir davası -Türkiye hariç- kalmamıştır. Bu bölgenin gerçeğidir.
Çok yakın bir geçmişte kendisini Müslüman olarak niteleyen birçok İslam ülkesi "normalleşme" adı altında İsrail''e, işgallerine ve diğer yaptıklarına destek vermiştir. İsrail, İslam ülkelerinin durumunu çok iyi bildiği için Müslümanların kutsal günlerinde kutsallara saldırmaktan çekinmiyor. İsrail''e yönelik olarak Müslüman ülkelerin ortaya koyduğu göstermelik tepkiler zevahiri kurtarmak içindir. İsrail''e saldırganlık cesaretini İsrail''le sözüm ona normalleşen Müslüman ülkeler veriyor. Müslüman ülkelerin birbirlerine gösterdikleri düşmanlığı İsrail''e karşı göstermiyorlar. İsrail de uygun şartların gereğini yapıyor. Durum budur.
Esfender KORKMAZ
Piyasalar şaşı oldu
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Özel, Yavaş, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu el ele verir mi?
Armağan KULOĞLU
Türkiye’yi radikal gelişmeler bekliyor
Mustafa Hakan ÜNSER
Zihin Denetimi
Nuri KAYIŞ
Güldüren komedyen artık ağlatıyor
Mehmet Şahincileroğlu
‘Annem Ankara’ umut verdi
Arslan TEKİN
‘Mustafa Kemal’in askerleri’ temizlenecek mi?
Kağan Kaya
Baltık Denizi’nde kesilen kablolar: Hibrit tehdit mi, denizcilik kazası mı?
Arslan BULUT
Kerkük’ten al haberi!
Buluthan AKAR
Yenidoğan Çetesi'nin laciverti: Para odaklı sürücü kursları!