İsrail pisliği

Dün sabah güne çok iyi bildiğimiz PKK ve İsrail isimli o iki terör unsurunun onlarca Türkü şehit ettikleri haberi ile başladık.
Şehitlerimize rahmet, ailelerine, milletimize ve insanlığa başsağlığı diliyoruz. Üzüntümüz ve öfkemiz büyük.
Bu cüret karşısında elbette edecek çok laf var. Ama önce sözü İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Dany Alyon’a bırakalım:
“Bu ‘sözde insani yardım’ filosunun hiç de insani amaçları yoktu. Eğer öyle olsaydı, bütün insani yardım malzemelerini bize ulaştırırlardı.”
Âlemi kör ve aptal yahut bütün insanlığı hiçe saymanın pervasızlığına, küstahlığına bu sözlerden daha büyük bir kanıt olamaz.
Yardım niye sana gönderilsin ki! O yardımlar İsrail’e değil, Gazze halkına diye yola çıktı be adam. Sonra daha önce gönderilen yardımlara el koymadı mı İsrail? Gıda maddelerini son kullanma tarihi geçince vermedi mi?
Bütün bunlara rağmen IHH, İsrail’in Ankara Büyükelçiliğine yazılı ve sözlü olarak müracaat edip, “Gazze’ye bir tır filosuyla yardım götürmek için işbirliği” teklifinde bulunmadı mı?
Bulundu ama siz cevap vermeye bile tenezzül etmediniz. Bu ne yalan, bu ne ikiyüzlülük böyle.
Ama göreceksiniz, kabak dönüp dolaşıp IHH’nın başına patlayacak ve insanlar bir gün, “Yahu size ne Gazze’den” der hale getirilecek. Oysa İsrail’in Arz-ı Mev’ud hırsının önüne Gazze’de set çekmezsen, yarın Türkiye’yi Şanlıurfa’da savunmak zorunda kalabilirsin, bunu kaç kişi idrak eder, bilemiyorum. Az kalsın 49 yıllığına mayın temizleme bahanesiyle Suriye sınırına yerleştireceğimiz İsrail işte bu İsrail’di.
Tekrar edersek, cinayetlerin etkisi zamana yayıldıkça İsrail’i masum gösteren, insani yardım meleklerini suçlayan sesler duyacağınıza emin olabilirsiniz. Çünkü Türkiye dâhil basının her kademesinde İsrail o kadar etkin ki. Daha şimdiden birileri İsrail’i yardım gemilerine karşı “orantısız güç kullanmakla” itham ediyor, daha doğrusu itham eder gibi görünüyorlar. Aslında toplum zihninin gerilerine İsrail cinayetlerini haklı gösterme tohumlarıekiliyor.. Sanki gemidekiler çatışmak için oradalar ama güçleri sınırlı, İsrail de devlet gücü ile bu sınırlı sivil güce müdahale etti! Alt şuura emzirilen bu...
Yine Dany Ayalon, “Gemilerdekilerin saldırısına karşı biz de saldırıyla karşılık verdik!” diyor, yani gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor. Gemiden bıçaklar, ateşli silahlar çıktığını söylüyor. Gemide bırakınız ateşli silahı, küçük bir çakı bile yoktu. (Ama artık olacaktır: Sen koyacaksın) Çünkü bu yola çıkanlar bu tür iftiralarla karşılaşacaklarını bilecek kadar İsrail’in tıynetinden haberdar olan insanlar. Nitekim yola çıkmadan önce gemiler Türkiye, Yunanistan ve İrlanda olmak üzere üç ülke gümrüğünde didik didik aranmıştı. Üstelik baskın anını tam 130’dan fazla televizyon yayını ile bütün dünya gördü ki, Türk gemisine denizden hücumbotlar, havadan helikopterlerle saldıran İsrail’di.
Hem de uluslararası sularda.
Velhasıl hadise bütün çıplaklığı ile ortada.
Başta Birleşmiş Milletler ve ABD olmak üzere bütün dünya eşkıyanın mı yoksa insanlığın mı yanında olduğu testinden bir kez daha geçecek.
Şunun da altını çizelim.
AKP hükümeti bu krizi yüzüne gözüne bulaştırmıştır. Gemilere “Yürü” derken, İsrail’in neleri göze alabileceğini hesap edememiştir, hesap etti ise, vatandaşlarının can güvenliğini sağlayamamış, sivilleri göz göre göre katil ve yiğit(?!) İsrail komandolarının namluları önüne atmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları