Isparta dosyasına devam...

İlk bölümünü yazdığım Isparta İl Özel İdaresi dosyasına kaldığımız yerden devam ediyorum...
Konunun daha iyi anlaşılması için raporda yer alan iddiaları ihaleler vasıtası ile anlatacağım ancak daha önce yazdıklarımı kısaca aktarayım.
İddialara göre Isparta İl Özel idaresi nerdeyse tüm ihaleleri bir aile ve bu aile ile akrabalık bağı bulunan kişilere veriyor. Dışarıdan gelen kişilerin ihaleye girmesi veyahut ihaleyi alması neticesinde de türlü baskı ve cezalar ile yıldırılarak bahse konu ailenin temsiliyetindeki kişilerde kalması sağlanıyor.
Araştırdım, teyit ettim, taraflarla konuştum. Savcılığın bir inceleme başlattığını öğrendim.
Söz konusu rakamlar yüz milyonlarca liralık bir boyuta ulaşınca sizlere aktarmak istedim.
Mesela onlardan biriyle başlayalım…
2017 yılında 3 adet 24 derslikli okul inşaatı ihalesi yapılıyor. Bu ihalelerin birini Beşir İnşaat, diğerini Dila Yapı+Sedrettin Gözel İş Ortaklığı alıyor.
Daha sonra anlaşılıyor ki bu iş daha sonra MCK Mimarlık adında bir firmaya veriliyor. Hâlbuki görülüyor ki aslında ortada tek bir grup olduğu ortaya çıkıyor. Şöyle; Beşir İnşaat''ın sahibi Beşir Kartal''ın oğlu, Sedrettin Gözel''in bacanağı, Dila Yapı''nın sahibinin de yeğeni olduğu anlaşılıyor. Bitmedi. Diğer ihaleleri de Adnan Gözel alıyor. Adnan Gözel ise Sedrettin Gözel''in amcasının oğlu!
Kafanız karıştı değil mi?
İşte tüm ihaleler ve işler, zaten akraba olan bir gruba Isparta''da başka bu işleri yapacak firma kalmamış gibi doğrudan veriliyor.
Beşir İnşaat''ın sahibi Beşir Kartal 2017/428972 nolu ihale ile Halıkant 24 derslik ortaokulunu,
Dila Yapı+Sedrettin Gözel (MCK''nın alt yüklenici olduğu) 2017/350304 nolu ihale ile Modern Evler 24 derslikli okulu,
Adnan Gözel de Ahlat Yapı ile Çünür 24 derslik orta okulunu almış.
Almışlar almasına ama rapordaki eksiklikler inanılmaz.
Özetlersek…
Evlatlarımızı gönderdiğimiz okullar için attıkları temelde depreme karşı en önemli unsur olan inşaatın "Radya temeli" projede 70 santim olmasına rağmen yerinde 50 santim yapılmış. Demir araları 5 santim açılarak bina temelinde yüzde 25-30 oranında demir eksik kullanılmış ve bu suretle binanın en önemli yeri olan temel güvensizleştirilmiş.
Bodrum perdelerinin kalınlığı projede 30 santim iken yerinde 20 santim yapılmış. Demir aralıkları artırılmış. Kalınlığı 60 santim olan sığınak perde duvarları da 20 santim yapılmış.
Daha vahimi bina içindeki deprem perdelerinin çoğu küçültülerek yerine kolonlar yapılmış. Acil bunların tespiti yapılıp okullara güçlendirme çalışması yapılması gerekiyor.
Bu üç okulun pencereleri de ısı yalıtımlı renkli alüminyum doğrama iken, yerine yarı maliyetindeki PVC yapılmış.
Daha böyle öyle maddeler var ki zarar edilecek her malzemede ucuza kaçılmış.
Bu üç okulu da alanlar akrabalar olduğu için, ihalede okulların dış cephesi renkli kaplama iken değişikliğe gidilmiş ve kompozit kaplamaya çevrilmiş.
Keza okulların iç duvarları projede 19''luk iken 13.5 santimlik yapılmış.
Diğer okulların yapımında da aynı yollara başvurularak maliyetler azaltıldığı gibi olmayan iş artışlarıyla da fazladan para ödemesi yapılmış.
Ahbap-çavuş ilişkisi kurulduğu için de projeler tek tek onaylanarak teslim alınmış.
Bu sadece birkaç projede ortaya çıkarılan ve tespit edilen eksiklikler ve usulsüzlükler. İddia o ki kontrolör bunların hepsini biliyordu ve üzerini örtüyordu.
Bu iddialar çok vahim iddialardır. Amasız lakinsiz üzerine ısrarla gidilmeli ve iddiaların doğruluğu araştırılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Hem can güvenliği hem de kamu zararı söz konusudur.
Raporda belirtilen Beşir İnşaat''ın ihalelerini inceledim.
2014-2020 yılları arasında doğrudan temin işleri hariç 12 ihalesi mevcut. Bu işlerin toplamı yaklaşık 56 milyon TL. Bu ihalelerin kontrolörü ise 7 yıldır aynı kişi. Hiç mi başka bir kişi gidip işleri kontrol etmez. Hepsine aynı kontrolör mü gider?
Ayrıca almış olduğu 12 ihalenin tamamın da iş artışı yapılmış. Hatta iş artışları ile kalmamış daha işler başlamadan hak edişler ödenmiş.
Ancak benim üzerinde durduğum iddia ise okulların bodrum katlarındaki taşıyıcı perdelerin ince yapılması ve sığınak perde duvarlarının 60 santim yerine 20 santim yapılmış olmasıdır.
Anlaşılmasın diye önüne tuğla duvar örülmüş ve beton demiri eksik kullanılmış.
Bu iddia akıl alır gibi değil ve kabul edilebilir değildir.
İşin özü şu: Bu bahsettiğim firmaların aldığı ihaleler toplamı sadece aynı kontrolörün baktığı işler toplamı 79 milyon TL, güncel değeri ise 156 milyon 652 bin TL…
Sadece davet usulü ile alınan işlerin toplamı 15 milyon 940 bin TL, güncel değeri ise 19 milyon TL.
Bütün işlerin toplamı ise tam 175 milyon TL…
Eminim bu firmaların bir açıklaması vardır. Kontrolör dahil birçok kişiyi aradım ancak konuşmak istemediler.
İddialara sadece Isparta İl Özel İdaresi cevap verdi.
Yaptıkları açıklamada, 23 ihale dosyasından sadece 12 tanesinin İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirildiği, diğerlerinin il Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından yapıldığı aktarıldı.
Ben açıklamanın özetini aynen aktarıyorum:
"İdaremizi ve idaremiz çalışanlarının zan altında bırakan şikâyetçi; idaremizden aldığı tüm işleri yarım bırakmış ve işlerini tamamlamamıştır. Buna rağmen idaremiz yüklenici firmaların zarar görmemesi için son safhaya kadar bekleyerek işlerini tasfiye etmemiş cezalı olarak idare tarafından işleri tamamlanmıştır.
Yukarıda da izah edildiği üzere İdaremizce yapılan başta ihale işlemleri olmak üzere tüm iş ve işlemler ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak şeffaf bir şekilde yürütülmekte olup her türlü iç ve dış denetime, idari ve adli denetime açıktır. Her yıl düzenli olarak Sayıştay Denetçileri tarafından ve en son olarak 2020 yılı sonuna kadar İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından başta ihale konusu olmak üzere tüm iş ve işlemlerimiz denetimden geçmiştir. Tüm bunlara rağmen İdaremizce ilgili mevzuat hükümleri ve hukuka uygun olarak gerçekleştirilen ihale işlemlerini gerçeğe aykırı bir şekilde çarpıtarak, tamamen İdaremizi, başındaki yöneticileri yıpratmaya yönelik asılsız iddiaları tümüyle reddediyor; ancak bu aşamada konu yargıya intikal ettiği için, yargı süreci sonucuna göre bu art niyetli kişiler hakkında her türlü yasal haklarımızı kullanacağız."
Tek açıklama yapmayan kurum ise İl Millî Eğitim Müdürlüğü kaldı. 11 ihale dosyasını neden ve nasıl böyle dağıttılar onların da konuya dair açıklama yapması zorunlu hale geldi.
Ben tarafları ve yaşananları aktardım. Bu olaylar şimdi yargıda, soruşturuluyor. Umuyorum ki halkın parasını kurtaracak ya da bunun karşılığında hak edilmişse sağlam bir ceza verilecektir.