İslam Teşkilatı demokrasi konuşmalıdır
İslam İşbirliği Teşkilatı 13. İslam Zirvesi, teşkilata üye 56 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Filistin sorunu ve Azerbaycan'a ait Karabağ'ın Ermeni işgali, kongrenin iki önemli konusu olarak öne çıkıyor.
Uluslararası bir teşkilat olan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)'nin 57 üyesi var. Suriye'nin üyeliği askıya alınmış durumdadır. 57 ülkenin toplam nüfusu bir buçuk milyardır. Yani dünya nüfusunun beşte birinden fazladır. Örgüte üye ülkeler içinde en yüksek nüfusa sahip ülke 250 milyon olarak Endonezya'dır. Türkiye nüfus büyüklüğü açısından 6. sıradadır.
Örgüte bağlı merkezi Cidde'de olan İslam Kalkınma Bankası, geri kalmış İslam ülkelerini İslam felsefe ve prensipleri, yani şeriat doğrultusunda üye ülkelerin ve Müslüman toplumların ekonomik kalkınmalarına ve sosyal gelişmelerine katkıda bulunmaktır.
Dünyanın petrol ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 60'ı İİT üyesi olan ülkelerde bulunuyor. Buna rağmen bu ülkelerde gelir dağılımı aşırı bozuktur. Hatta BAE'de olduğu gibi bazı Arap ülkelerinde Arap ve yabancı vatandaş sınıflaması da vardır.
Diğer taraftan petrol ve doğal gaz gelirleri elde eden bu ülkeler, bu gelirlerini kendi ülkelerinde tutmuyor. ABD ve Avrupa'da tutuyor. Fiziki yatırıma giden sermaye de yetersizdir. Bunun yerine uluslararası spekülatif fonların önemli bir kısmının petrol ihraç eden bu ülkelere ait olduğu tahmin ediliyor.
Ekonomik açıdan Türkiye, bu ülkelerle ilişkisini, ihracat ve turizm açısından değerlendirebilir. Üye ülkeler içinde turizme en fazla para harcayan ülke Suudi Arabistan'dır ve 2014 yılında 24.1 milyar dolar harcamıştır.
Turizmde çeşitliliği artırarak, bu ülkelerden daha fazla turist çekmek imkânı açılabilir.
Bana göre Teşkilat Türkiye'deki zirvede dünyanın İslam ülkelerine bakışını ön plana alıp konuşmalıydı. Özellikle Avrupa ve Amerika'da giderek tırmanan İslamafobi eğiliminin nedenleri ve çözümleri öncelikle konuşulmalıdır.
Batı'da, İslam ülkelerindeki demokrasi konusu, bütün kötülüklerin anası olarak görülüyor. Amerika'daki özgürlükler evi (Freedom House) insan hakları ve demokratik özgürlükler açısından endeks düzenliyor... Ülkeleri, özgür ülkeler, yarı özgür ülkeler ve özgür olmayan ülkeler olarak ayırıyor. İslam Teşkilatı'na üye olan ve hakkında bilgi bulabildiğimiz 43 ülke içinde özgür olan tek ülke var, ''Surinam''... Kalan 42 ülkenin 21'i yani yüzde 50'si özgür değil, diğer 21'i yani kalan yüzde 50'si ise yarı özgür ülke statüsündedir.
Gelişmiş demokratik ülkeler için, insan hakları ve demokratik özgürlükler ekmek-su kadar önemlidir. Eğer İslam ülkeleri İslamafobi'yi ortadan kaldırmak istiyorlarsa, önce insan faktörünü öne çıkarmalı, demokrasiye geçiş imkanlarını konuşmalı ve bu konuları açıkça tartışmalıdırlar.