"Trafoya kedi sokulması" çok eskilerde kaldı. Peki bu defa neyin peşindeler? Orada itiraz, burada itiraz, şurada itirazlardan amaç ne? Tam burada Engin Altay'ın söyledikleri uygun düştü; "Bu defa çuvallara fare sokma peşindeler."
Sayım tekrarlarında her türlü yolun deneneceği belli. İlçe, olmadı il, daha sonra Yüksek Seçim Kurulu'na kadar dayanılacağı kesin.
YSK Başkanı Sadi Güven'in bu kez CHP yöneticilerine söylediği "kapalı kapılar ardında" şu sözler önemli; "Islak imza sandığın tapusudur". Başkan Sadi Güven, hukukçu. Ayrıca İmam Hatip mezunu bir mütedeyyin.
Size bir şey söyleyeyim mi, CHP üst kademesine aktardığı tapu teminatına güven duymamız gerektiğine inanıyorum. Laf aramızda başka şansımız da yok.
Uzak ara biten başkente itiraz edenlerin, İstanbul'daki direnişinin sürmesi kesin. Sadece biraz daha sabır. Ancak sandık farelerine dikkat etmeye devam.
***
Eyvah Ömer Çelik
Haber kanallarının tartışma programları, ağır topları. Tamamı bir kişiden rahatsız. Seçim öncesi günde yedi defa Erdoğan'ın konuşmasına bağlanılırdı. Şimdi onun yerini Ömer Çelik aldı.
Gecenin bir yerinde "Canlı Yayın" logosu bindiriliyor. Tahmin ettiğiniz gibi karşınızda Ömer Çelik. Bunun uygulanmadığı tek gece yok. Tartışmacılar, upuzun süren beklemeye geçiyorlar. Hiçbirinin bundan mutlu olduğu yok. Yüzler asılıyor.
İki örnek vereyim. Prof. Dr. Mithat Baydur, Çelik bağlanırken öyle bir bakış attı ki, gülmekle kızmak arası emoji arayanlara model.
Daha güzel örnek Mustafa Kartoğlu'ndan geldi. NTV'deydi. Daha program açılmadan müjdeyi! verdi; "Şimdi aldığım duyuma göre Ömer Çelik basın toplantısı yapacakmış". Nitekim herkes hararetli hararetli konuştuğu anda ünlü logo karşımıza çıktı. Sözcü Ömer Çelik.
O da bir başladı mı, seçim sonuçlarından giriyor Fırat'ın doğusuna kadar uzanıyor. Çelik'in konuşmalarının redaktörlüğünü ben yapsam en fazla on dakika sürer. Uzattıkça uzatıyor.
Millet sıkıldı
Bir de tavsiyede bulunacağım. "Vatandaşa her şeyi hap gibi vereceksin." Bu lafın bana ait olmadığını da söylemeliyim. Gazetecilikteki önemli hocalarımdan birine ait: Cihad Baban. Merhum bakanlıklar yapmış ünlü bir gazeteciydi. Çelik onun yolunu tercih etmeliydi. Böylece, kulakları fazla çınlamaz. Aynı ekolden Kartoğlu'nun bile "tatlı isyanı"na dahi engel olur.
Zıkkım içiciler!
++
Elektrik derken ikinci zam da geldi; sigara. Aslında fazla beklendi. Beş büyük şehri kaybettiklerini anladıkları an bunu uygulamalıydılar.
Yanına içkiyi katmaları şarttı. Neyse onun da eli kulağındadır. Allah'tan ne içki ne sigara sorunum var. İçkiye 30 sene önce veda ettim. Sigarayı da torunumun doğuşuyla bıraktım.
Asıl sıkıntı mutfaktaki yangın. Bir türlü sönmüyor. Tek örnek vereceğim. Migros'ta kırmızı biberin (kapya) kilosu 22,90. Sen de yeşilini ye diyeceksiniz; o grup daha beter, 26 liraya kadar çıkıyor.
Sebzede neye el atsanız, parmaklarınız kızarıyor.
Adını siz koyun
Seçim sonuçları için slogan lafları inceliyorum. En güzeller Prof. Dr. Mithat Baydur'dan çıktı:
* Bakanlar ile ilçe başkanları yarıştı.
* Demek ki demokrasi işe yarıyormuş.
* Sonuçta millet kazandı.
* Beka sorunu bitti, ortada kalan ekonomik gidişat.
***
Biraz da müzik
Metin Millî, TRT Müzik'teki Assolist programında gözüktü. Aslında jeolog/petrolcü olan şarkıcı bir dönem fırtınalar estirmişti. Hep şık, hep kızlardan oluşan vokalleriyle ekrana çıkardı. Bu kızları koreografide de kullanmasıyla ünlenmişti.
Metin Millî sıkı da Beşiktaşlıdır. Kartal'ın şampiyonluğunda o gıcır gıcır Jaguar'ının tepesine çıkışını hiç unutmuyorum. Arabasına milyarlarca liralık hasar verdirmişti. Kendisine başarı ve sağlık dileklerimi iletiyorum.
Yine TRT Müzik'te Seçil Heper konseri vardı. 1972 yılında tanıdım. Sene 2019. 47 yıl sonra aynı Seçil. Hani "cami yıkılsa da mihrap yerinde kalır" derler ya bu bir tık daha ötesi. Mübarek Ayasofya...
***
NOT: Prof. Dr. Kürşad Zorlu için Balgat sakinlerinin dikkatini çekmiştim. Meğer Zorlu, MHP'ye üyelik için üç yıl önce baş vurmuş. Herhâlde Semih Yalçın'ın sümeninde unutuldu!
...
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan değişir ve değiştirir. Bertolt Brecht
