İskenderun seçimi
Siyasetin ağır havasından kurtulmak, dost sıcaklığı ile dinlenmek için yollara vurdum kendimi. Sıcak denizlere, güneye doğru inip televizyon için belgesel çekmeyi tasarlıyordum. Ama seçim peşimize takılmış, gölge gibi takip ediyor. Torosları aşıp Adana’da bacıma uğrayıp Hatay’a doğru yol alırken, İskenderun’da mola verdik.
Stratejik anlamda Türkiye’nin en önemli yerlerinin başında olan İskenderun’un adı ilçe. Ama nüfusu 250 bini devirmiş, seçmeni 119 bin. Birçok ilden büyük olduğu kadar, kem gözlerin de hedef noktası.
Birkaç ay önce iki polisimizin şehit edilmesiyle ve panolara “Ya sev, ya terk et” ilanları ile gündeme gelen kentte müthiş seçim havası var. Cadde ve sokaklarda adayları tanıtan şarkılı-türkülü seçim otobüslerinin gürültüsüne halk aldırmıyor. “bu kentin huzurunu bozmalarına izin vermeyeceğim. PKK’nın siyasi uzantılarının İskenderun’da miting yapmalarına göz yummam” diyerek meydan okuyan Belediye Başkanı Mete Aslan’ın dik duruşu malum zihniyet tarafından yadırganmış, “Ya sev, ya terk et” sözlerinin arkasında duran Aslan’la ilgili ilginç haberler yansımıştı.
Onbeş yıl önce sahilde yürümenin mümkün olmadığı kentte gecekonduyu önlemekle kalmayıp seyyar satıcılığı engelleyip yoğun göçün önüne geçen Mete Aslan kelimenin tam anlamıyla İskenderunluların aile reisi olmuş. Şehir planını bir milyon nüfusa göre yapıp hizmette sınır tanımamış.
Ezan sesleri ile kilise çanlarının birbirine karıştığı İskenderun’da Türk-Kürt-Arap-Çerkez, Müslüman-Hıristiyan, Sünni-Alevi barış ve huzur içinde. Bunu tesis eden Mete Aslan’ın onbeş yıllık başkanlığını yıkmak için birtakım partiler ittifak içine girmiş olsalar da, sokaktaki iki kişiden biri partinin değil başkanın önemli olduğunu vurgulayarak Mete Aslan’ın beş yıl daha kalması gerektiğini savunuyor. Makamında ziyaret ettiğimiz başkan bir taraftan seçime yönelik taleplere kızarken diğer taraftan günlük beklentileri tebessümle yerine getiriyor.
“Muhtarların nasıl partisi olmaz, bağımsız aday oluyorlarsa belediye başkanları da öyle olmalı. Şehri teslim ettiğimiz başkanın partisi mi olur? Ona oy verenin de, vermeyenin de başkanıdır. Bu yüzden onbeş yıldır partiyi hiç önemsemedim. Parti genel merkezi ve yöneticilerinden talimat almadım. Partizanlık yapanları kovaladım. İktidar ve ana muhalefet partilerinin tekliflerini şiddetle geri çevirdim. Benim için parti değil insan önemlidir. Ben Türk milliyetçisiyim. Bu ülkeyi seven, tek dil, tek bayrak, tek vatan diyen, Atatürk’ün izinden giden her vatandaşı kucaklarım. Memleketimin ekmeğini yiyip ihanete kalkışanlara göz yummam.”
Sözlerini art arda sıralıyor. Parti değiştirmek günlük politikaya ayak uydurmaya karşı olduğunun altını çizen DP (Demokrat Parti) adaylığının seçim mevzuatı zorunluluğundan kaynaklandığını ifade etti.
İskenderun’un nabzının attığı yerlerde mini bir seçim anketi yapmaya çalıştım. Seçmen son derece bilinçli. İl genel meclisinde farklı, belediye başkanlığında, hatta belediye meclis üyeliğinde tercihler değişiyor. Ancak Mete Aslan ismi tüm partilerin aldığı oydan çok daha fazla görünüyor.
Adana, Ceyhan, Antakya, Dörtyol, Reyhanlı, Kırıkhan, Mersin, Tarsus gibi bölgelerle ilgili kanaatimi diğer yazıya bırakıp, İskenderunluları sevgiyle selamlıyorum.