​​​​​​​İşine geldimi inkar politikası

Yaşar Usluer yine unutturulmak istenenleri hatırlatıyor. Doğrusu kendi ölçülerinde sadece kısa yazmasına hayret ettim. Sonra baktım eski alışkanlıkla ilk yazıya ek yolladı. Enteresan tarafları; birinin 04:12'de, diğerinin 04:14'de geçilmesi. İkisini harmanlayıp sizlerle paylaşmak istedim:

Yap-İşlet-Devret kazıkları

"Saygıdeğer Burhan Abi;

Bazı okurlarınız okuduklarını anlamadığı ve ismini bile yazmaktan korktuğu için yalaka dese de, devamlı okurlarınız benim 'Çarşı herşeye karşı' diyenlerden olmadığımı bilirler. Yazı uzun olduğu için mecburen kısaltıyorsunuz. Kadına şiddet bölümünde -istisnalar hariç- kesildiği için Mümin Münür Yılmaz isimli okurunuz da genelleme yaptığımı yazmış. Kadına şiddetin artma nedeni zinanın suç olmaktan çıkarılmasıdır.

Kanal İstanbul

Bunu yapmakta inat edenler Boğaz trafiğini önlemekle geçiş ücretinden para kazanacaklarını sanıyorlar. Oysa Montrö Anlaşması'na göre Boğazlardan geçiş zaten ücretsizdir. Ancak kılavuz kaptan alırsa para öderler. Bu yüzden kılavuz kaptan almayanları Kanal İstanbul'dan geçmeye nasıl zorlayacağız.

Zarar örnekleri

Bundan ayrı yap işlet devret sistemiyle inşa edileceği için sizin de belirttiğiniz gibi önümüzdeki 25 yılı yeni borç ödemeleriyle geçireceğiz. Bu sistemin çalışmadığı örnekleri ortadayken bunda inat etmek ayrı sorun.

Afyon Zafer Havalimanı'nı yapan İçtaş firmasına 2013 yılı için 850 bin yolcu taahhüt edilmiş ama 84 bin yolcu gelmiş. Sayıştay denetçileri 2103'de İçtaş'a Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından 4.1 milyon Euro ödendiğini tespit etmişler. 10 yıl sonra da 1 milyon 300 bin yolcu taahhüdünde bulunulmuştur.

Osman Gazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleri ile şehir hastaneleri de böyledir. Bu yüzden Kanal İstanbul yapmanın hiç bir getirisi olmayacağı gibi yıllarca götürüsü ortaya çıkacaktır.

Diğer hatırlatmalar

Biliyorsunuz iktidar ve ortağı sık sık muhalefeti terör yandaşlarıyla birlikte olmaktan, ittifaklar yapmaktan dem vuruyorlar. Ama kendi yaptıklarını unutuyorlar. Biz anımsatalım.

2006 yılında Oslo'da PKK'lılarla yapılan görüşmeler basına sızınca "Terör örgütüyle görüşen şerefsizdir, namussuzdur" diyen Erdoğan, daha sonra "Ben gönderdim" dememiş miydi? Hatta MHP Düzce İl teşkilatı bu sözleri afiş yapıp "Aynen öyle, katılıyoruz" yazarak 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce il binalarına asmamış mıydı?

31 Mart 2019 yerel seçiminden önce terör suçundan aranan Osman Öcalan'ı televizyona çıkaran, Abdullah Öcalan'ın mektubunu okutan bu iktidar ve destekçisi Bahçeli değil miydi?

Bundan ayrı 2009 yılında sözde açılım süreci diye 29 Ekim günü Habur sınır kapısına çadır mahkemesi kurduran, Kandil'den gelen teröristlerin serbest kalmasını sağlayan da bu iktidar değil miydi?

Mümkün mü?

Sözde açılım süreci tutmayınca 16 Aralık 2012'de MİT Başkanı Hakan Fidan'ın İmralı'ya gidip teröristbaşıyla görüşmesiyle bu iş yeniden başlatıldı. 29 Aralık 2012'de bu defa Başbakan Erdoğan TRT canlı yayınında İmralı ile görüştüklerini açıkladı. 30 Ocak 2013'de Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile BDP'den Ayla Akat ve Altan Tan İmralı'ya giderek teröristbaşıyla görüştü ve bu görüşmeler sıkça yapıldı. Erdoğan'dan habersiz görüşmeleri mümkün müydü?

Öte yandan KCK tutuklularının tahliyeleri başlatıldı. 18 Nisan 2013'de askeri operasyon izni valilere verildi. 20 Nisan 2013'de Bahçeli çözüm sürecine karşı mitingler başlattı. 25 Nisan 2013'de teröristbaşılardan Murat Karayılan Kandil'de yerli yabancı yüzlerce gazetecinin katıldığı basın toplantısında 8 Mayıs'tan itibaren ön şartsız geri çekeileceklerini açıkladı.

Yetmedi

10 Nisan 2013'te Akil İnsanlar Heyetleri oluşturuldu. Yedi bölgeye gönderildi. Bunlar Dolmabahçe'de Erdoğan'la buluşarak raporlarını sundular. O da örgütün sadece yüzde 15'inin çekildiğini açıkladı. 10 Temmuz 2013'de tüm PKK yandaşları kendi asayiş birimlerini kurdu. Yol kesme, araç yakma eylemlerini başlattı. Sonrasını biliyorsunuz...

Şimdi bütün bunları yapanlar iktidarda değil de muhalefette miydi?

Bilge Kağan'ın dediği gibi; Ey Türk, titre ve kendine dön!"

GÜNÜN SÖZÜ

Önce yaşa, sonra felsefe yap. Thomas Hobbes

Yazarın Diğer Yazıları