Jorge Jesus'un intikam yemini

Fenerbahçe’yi uzun süredir hocasından, taraftarına bir takıma karşı iliklerine kadar ‘intikam’ duygusunu hissettiğine uzun süredir şahit olmamıştım. İntikam kelimesi sizlere abartı gelmesin Jorge Jesus “Kiev ile tekrar eşleşme ihtimali var. Onlarla karşılaştığımızda çok az bir süremiz vardı. İkinci maçı 10 kişi oynadık. O maç boğazımda düğüm gibi kaldı. Onlarla tekrar oynamak isterim” ifadelerinin altına gizlemişti bu kelimeyi zaten.

Taraftar kısmını zaten anlatmaya gerek yok. Tüm spor kamuoyunun gözlerinin önünde oldu her şey.

Akıllara şu soru takılabilir: “Yahu Fenerbahçe ve Dinamo Kiev 2006’dan bu yana tam 5 kez karşı karşıya geldi. Bu 5 maçtan 4 beraberlik 1 Dinamo Kiev galibiyeti çıktı. Zaten yenemediği bir takım nasıl bir intikam duygusu bu?”

Olayların bu noktaya nasıl geldiğini başta Fenerbahçeliler olmak üzere tüm futbolseverler zaten biliyor ama ben bir kere daha üstünden geçeyim.

Fenerbahçe uzun yıllardır özlemini duyduğu Şampiyonlar Ligi’ne katılmak için yoluna 2. Turdan başladı ve rakip Dinamo Kiev’di. Savaş mağduru sıfatının altına sığınan bu takım hatırlanacağı üzere "Barış için maç" sloganıyla İstanbul''da Galatasaray ile özel bir maç yapmıştı (Aynı tarihlerde Fenerbahçe, Shaktar Donetsk ile özel bir maça çıkmıştı.) Bu maçlarda elde edilen gelirler ise Ukrayna’ya bağışlanmıştı. Yani bu takımlar Türkiye’ye getirildi, ağırlandı, Türk taraftarın da desteğiyle burada maça çıkıp bilet gelirlerini de ülkelerine kazandırarak geri döndüler. Buraya kadar her şey güzel.

Fenerbahçe -Dinamo Kiev maçına geri dönelim. İlk maç Polonya’da 0-0 bitti ve iki takım da umutlarını Kadıköy’e taşıdı.

Kadıköy’deki maçta Fenerbahçe baskılı başlasa da kalite eksikliği kendini gösterdi, Rossi, King ve Valencia ile üst üste pozisyonlar bulsa da skora yansıtamadı amenna.

Ancak maçın İtalyan hakemi belli ki ‘savaş mağduru’ Dinamo Kiev’in haline çok üzülmüş olacak ki önce King’in tertemiz golünü vermedi. İtalyan Massimiliano Irrati bununla kalmadı tabii Fenerbahçe’ye kart konusunda çok cömertti. Fenerbahçe’ye cömert olduğu kadar Dinamo Kiev’e karşı da cimriydi tabii. Belli ki böyle isteniyordu…

Zaten Rus takımlarını tüm turnuvalardan men edip Ukrayna takımlarını el birliğiyle bir yerlere getirmeye çalışan UEFA’dan da farklı bir tavır beklenmezdi.

Rusya – Ukrayna savaşının başladığı ilk günlerde “Ukrayna''daki futbol topluluğunun yanındayız ve Ukrayna halkına elimizi uzatmaya hazırız” açıklaması yapılmıştı UEFA tarafından. Ama uzatılacak olan elin bu şekilde olacağını düşünmemiştik…

Neyse biz saha içine geri dönelim…

Cömertçe çıkan kartlardan nasiplenen İsmail Yüksek oyun dışı kaldı. 10 kişi oynayan Fenerbahçe 57. dakikada rakibin golüyle 1-0 geriye düştü. Golü atan oyuncu Vitaliy Buyalski, tribünleri uzun süre tahrik eden hareketlerde bulundu.

PUTİN TEZAHÜRATLARI

Türkiye’de misafir edilmiş, bilet gelirle ülkesine bağışlanmış ve yine ülkemizde alkışlarla sahaya çıkmış olan Ukraynalı Buyalski’nin uzun süren tahrikleri tribünde anlık reaksiyona sebep oldu haliyle. Yaklaşık 20 saniye sürdü "Vladmir Putin" tezahüratları...

Daha sonra Fenerbahçe Szalai’ni golüyle maça ortak olsa da 53. Dakikadan itibaren 10 kişi oynamanın dezavantajına daha fazla dayanamadı ve 114. Dakikada gelen golle Şampiyonlar Ligi hayalleri başka baharlara kaldı.

“SİZ KENDİNİZİ SİYASETE SOKTUNUZ”

Ali Koç’un son 4 yılda yaptığı açıklamalardan belki de en net en vurucu olanı bu konuyla ilgiliydi. Noktası virgülüne tam olarak şöyle

“Avrupa’da ne garip paçavralar, simgeler açıldığını biliyor musunuz? UEFA çifte standart uygulamamalı. Sporla siyaset iç içe girmemeli. UEFA mı karar verecek tribünde ne tezahürat yapılacağına? Şırnak’ta yaşanan terör saldırısı sebebiyle milli takım siyah kol bandı takmak istedi, izin vermedi UEFA. Asker selamı olayı vardı Başakşehir’de. Hemen üstümüze çöktüler. Siz kendinizi siyasete soktunuz.”

SAHA DIŞINDA DA DEVAM ETTİ

Toplam 20 saniye süren tezahürat, dünya basınında gündem oldu.

UEFA, Fenerbahçe taraftarına yönelik disiplin soruşturması başlattı: “UEFA Disiplin Düzenlemesi madde 31 uyarınca, Fenerbahçe taraftarının uygunsuz davrandığı iddiasını soruşturmak üzere UEFA Etik ve Disiplin Müfettişi atanmıştır.”

Sahada değil de masa başı oyunları daha iyi oynayan taraf maçı kazanmasına rağmen mağduru oynamaktan vazgeçmedi.

Bir de ‘bizim mahalleden’ çıkan sesler vardı ki…

2006’da Fenerbahçe, Dinamo Kiev deplasmanına gittiğinde tribünde terör örgütü PKK’yı kast ederek açılan “Kürtler evinizi havaya uçururken biz de sizi sahada ezip geçeceğiz.” pankartını unutan

2016''da Beşiktaş, Dinamo Kiev deplasmanına gittiğinde Türk bayrağını yakan Dinamo Kievlileri unutan bizim mahallenin çocukları… Bizim mahallenin abileri…

Ama tabi ya onlar mağdur… Doğru…

Sözün özü Fenerbahçe’de sadece Jorge Jesus’un değil taraftarından yöneticisine herkesin ‘boğazına düğümlendi’ bu maç.

Dinamo Kiev başkanı Igor Surkis, yaptığı konuşmada Fenerbahçe''nin, kendilerinden intikam almak isteyeceğini söylemişti zaten.

Yazının başında da dedik ya Jorge Jesus’un intikam yemini diye

“O maç boğazımda düğüm gibi kaldı” dedi Portekizli.

Tüm Fenerbahçelilerin öyle

Umarım bu kez maç sahada oynanır…

Yazarın Diğer Yazıları