İş dünyasının işçisini doğraması

En etkili gibi görülen çağrıyı işçi konfederasyonları yaptı. Önceliği, eski-yeni işçi kuruluşlarının başkanlarından dinledik. Sonunda 29 kuruluş bir araya gelip bildiri yayınladı:

"İşçileri sokağa atmayın"

İyi, güzel de bana gelen şikayetlerden kimi kuruluşların son dönemde yaptıklarının akıl almaz olduğunu öğreniyorum. Bunların arasında öyleleri var ki, şaşkına döndüm

Japon ortaklı

Patronu bir bayan olan Saide Tekstil... Bu kurumun ortağı Marobesi isimli Japon firması. "İşçi çıkartmıyorum" deyip son dönem teşviklerinden yararlanıyor. Öte yandan 20 Mart'tan bu yana işçilerini kapı önüne bırakıyor.

Dikkatinizi çekerim, bunların tamamı ne kadar iyi çalışsalar da şirkete yeni transfer edilen kıdemsizler. Yani son firmalarında iş başlangıç tarihleri 4 ayı bulmuyor. 120 günü doldurmuyorlar, belki de "deneme süresi" kapsamında çalıştırılıyorlar.)

Bu şekilde işsizlik yardımı almaları da mümkün değil. Belli ki, bu organizasyon belirlenmiş bir plan dahilinde hazırlanmış.

Büyük bölümü yeterli süreyi doldurmayan işçilerin İş Kanunu'na göre işsizlik parası alabilmeleri son iş yerinde 120 gün çalışmış olma şartına bağlı.

İşveren bu yasayı bilmez olur mu? Bir yandan çalışanını 5 kuruşsuz ortada bırakıyor, diğer taraftan da aklınca devleti koruyor. Yani firmasının teşvik kollamasını da devam ettiriyor.

Çözüm formülü

Bu ve benzeri şirketlerin cambazlıklarını önlemek için basit bir formül var. İşçiye son işyerinden işsizlik maaşını bağlamak için süreyi 90 güne (3 aya) indirmek. Çalışma Bakanlığı da bu günden itibaren tüm işçi çıkartan firmaları denetlemeye başlamalı.

Sosyal devletin görevi çalışanlarını aç açık bırakmamaktır.

Sadece bu şirkette mağdur edilenlerin toplam sayısı 50'nin üzerinde. Firmaya verilen teşviklerin hesabı ise ayrıca sorulmalı.

Kafamdaki sorular

Ekranların eğlence ve komedi programlarıyla ilgili bir takım soru ve isteklere muhatap oluyorum. Bunlardan birine cevabı yayıncı kişi verdi:

"Elimizde yeterli stok var"

Ali Sunal'ın bu açıklaması; Kovid-19 salgınına rağmen bunca izleyicinin salonda nasıl bulunabildiği konusuna da açıklık getirmiş oldu.

Feraye cinayeti

Aynı şekilde TRT Müzik'teki "Ustadan İstekler"in cevabını da böyle anlayabildik. Mustafa Keser'in Feraye adlı şarkıyı icrası çok kötüydü. Türk Sanat Musikimizin sembolleri arasında yer alan şarkı hiç bir yayında böylesine kötü seslendirilmedi.

Eleştirmeye söz bulamıyorum. Kesinlikle Müzeyyen Senar'ı kabrinde ters döndürmüştür.

Hayırlı bir çağrı

Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi GETEM'in internet sitesinde görme engelliler tarafından okunması talep edilen kitaplar yer almakta. "Ben de okurum" diyen gönüllülerin başvurusu bekleniyor.

Cep telefonuna indirilen (kitaplara ses) adı verilen uygulamayla sizlerin de yardımcı olmanız isteniyor.

Gönüllüleri bu kampanyaya katılmaya davet ediyorlar.

Özlemişiz

Orhan Ayhan'la programı tekrarlarla da olsa yeniden başlatıldı. Fenerbahçe'nin sembol ismi Zeki Rıza Sporel ve Galatasaray'ın efsanesi Aslan Nihat -Bekdik-'in peşpeşe ekrana getirilmesi güzel tercihti.

İki takımın aile fertlerinin bu dostluğu perçinleyen sözleri kimilerine ders olmalı

Günün Sözü:

Düşmanımı dostum haline getirerek imha ederim. Abraham Lincoln

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları