İş, aş kaygısı ve parasızlık üstüne
Bu defa tersime geldi. Günün Sözü olarak vermek istiyordum ama, bizim Esat başka bir söz önerince Benjamin Franklin'in sözlerini yazımın başına almak istedim: Büyük ağaçları küçük darbeler indirir.
Söylentiler gerçek olacak gibi... Fazla uzatmadan söyleyeyim; parasızlık dibe vurmak üzere.
Garibanın korkusu şimdi de maaş alamamaya dönüştü. Gelen maillerin tamamına yakını bunun korkusunu yansıtıyor.
İsmail Küçükkaya'nın da Çalar Saat'de ele aldığı konular arasındaydı insanların iş ve aş korkusu...
Tam bu noktada Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'a Kaz Dağları'nın peşkeş çekilmesine destek oluşunu hatırlatmaktan sıkılıyorum. "Milletin anasını sevenlerle koalisyon yapması" daha büyük sorun. Bu zat-ı muhteren seçim günü ortaya çıksa halktan nasıl oy isteyecek?
Gariban vatandaşın eli nasıl olup da Bülent Turan'a oy vermeye gidebilecek?
Dua etsin ki benim seçim bölgemde değil.
Hayat kurtardı kahraman oldu
19 yaşındaki millî kayakçımız Sıla Kara dünyaya insanlık dersi verdi. Olayın gelişimine gelince; Kayak Milli Takımı sporcusu Sıla Kara, Çin'de düzenlenecek 2020 Kış Olimpiyatları'nda yer alabilmek için Slovenya'nın Krvavec şehrinde 12-13 Şubat tarihleri arasında düzenlenen 'Krvavec Giant Slalom' yarışmasına katıldı. Alp disiplininde yarışan Kara, final ayağı öncesi ısınmak için teleferikle piste çıkarken, yanında oturan Slovenyalı erkek çocuk dengesini kaybetti. Çocuk, teleferikten düşerken o sırada ayağını uzatan Kara'nın kayak takımlarına tutundu. Kara, daha sonra da elleriyle çocuğu havada yaklaşık 15 dakika tuttu. Slovenyalı çocuk, kısa süre sonra gelen ekipler tarafından kurtarıldı. 'Kahraman' ilan edilen millî sporcu Kara'ya, kentin Emniyet Müdürü tarafından madalya verildi. Kara, "Ben insanlık görevimi yaptım" dedi.
Uzman teşhisi
Şimdi söz edeceklerim bir futbol uzmanının teşhisi:
Galatasaray, Fatih Terim'in küslüğüne çare bulamazsa bu gidişin sonu iyi değil.
Beşiktaş daha fazla yıpranmadan Adem Laij ile Oğuzhan'ı kazanmasa da çok fazla zamanlamaya ihtiyaç duymadan hazırlanmalı. Yoksa dibe yapışacaktır.
Ömer Üründül'ün söyledikleri içinde en ilginçlerinden biri; "Ben Erol Bulut'un kadro hatalarını da rahatlıkla söyleyebilirim."
Üründül'ün en dikkat çekici önerileri bu konuda. Hele beIN Sports'a verdiği demeç, kişisel olarak beni şaşırtmadı. Sanki bunları zamanında kendi söylememiş gibi tekrarladı:
Tespitime göre Terim çoktan havluyu attı. Tıpkı Beşiktaş Başkanı gibi.
Aklımda kalan, söylemlerin en önemli tarafı bu olsa gerek.
Maziden bir hatırlatma
Bir zamanlar adı "Yeniköy'ün Kasabı"na çıkan Beşiktaş'ın teknik direktörü Vicente del Bosque'dan bahsetmek istiyorum. Gençlerin sevgilisi olan İspanyol hoca bir gece operasyonuyla takımdan kovulmuştu. Daha sonra dava açınca 8.5 milyon Euro tazminat almıştı. Sadece o değil yardımcısı Antonio Grande Cereijo da birlikte kovulmuştu. Ne garip tecellidir ki bu ikili İspanya Millî Takımı'na Dünya Kupası'nda ilk kez final oynattı ve dünya şampiyonluğunu kazandı... Bu başarı da Türkiye'de ona "Yeniköy'ün Kasabı" lakabını yakıştıran çok bilmiş spor yazarlarımıza unutulmaz bir kapak oldu.
Neticede, Yıldırım Demirören'in bonkörlüğü sayesinde Beşiktaş'ın 8.5 milyon Euro'su hiç edilmişti...
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar ağaçlardan ders almalıdırlar. Onlar; ne üzerlerinde barınan kuşların ne gölgelerinde yatan insanların ne de verdikleri yemişlerin hesabını tutarlar. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî