Irak’tan gelen atların hazin sonu...

Başkent Ankara yaklaşık 15 gündür at ölümleri ile sarsılıyor. Evet!..Yanlış duymadınız; at ölümleri.
Bazı yayın organlarında at gribi hastalığı yüzünden gelen bu ölümlerin küçük bir boyutunu duyabildiniz. Malum çevrelerden yapılan karartmalar yüzünden olayın vahim boyutları örtbas edildi.
Hâlâ Ankara’nın halk sağlığını büyük ölçüde tehdit edecek kadar tehlikeli boyutta olan hastalığın başlangıcına dönelim.
Ankara’da Gaffar Okkan Atlı Polis Eğitim Merkezi var. Hemen yanında da iki önemli binicilik tesisi mevcut. Beştepe’deki bu tesisler ve çevresindeki mekanlar aynı zamanda başkentlilerin dinlenme ve piknik alanları. Özellikle hafta sonları Beştepe, çoluk çocuk ailelerin akınına uğrar
Gaffar Okkan Atlı Polis Eğitim Merkezi’nde Devlet büyüklerine hediye edilen atlara da bakılır. Irak’tan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ve de Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a hediye atlar gönderilmişti. Bu üç ata da Polis Eğitim Merkezi tesislerinde bakılıyordu. Tesislerde görevli uzmanlardan aldığım bilgilere göre, bundan iki ay önce Cumhurbaşkanının atı zayıflamaya başladı. Pek önemsenmedi. Daha sonra yapılan tahliller sonucu Gül’ün atında “at gribi” virüsü ve atın da “taşıyıcı” olduğu tespit edildi. Tayyip Erdoğan’ın, Zafer Çağlayan’ın da atlarına bakıldı; onların da “taşıyıcı” olduğu sonucuna ulaşıldı. Yaklaşık 10 gün önce Gül’ün atı da dahil olmak üzere hasta üç at gizlice uyutulup gece saatlerinde Atatürk Orman Çiftliği’ne gömüldü. Olay patlayınca “Cumhurbaşkanı’nın atı sağlam” dendi ama işin aslı öyle değil. Hem Polis Eğitim Merkezi’nde hem de yanındaki binicilik tesislerinde görev yapan veteriner hekimler “doğruyu” biliyorlar.
Olayın duyulması ile birlikte çevrede büyük bir panik meydana geldi. Uygulanması gereken karantina tedbirleri yeterince yerine getirilmedi. Veteriner hekimlerin yaptığı çalışmalar sonucunda hastalığın hızla yayıldığı görüldü. İkinci etapta Başbakan Tayyip Erdoğan’ın atı ile birlikte 8 at daha uyutuldu ve gizlice gömüldü. En son aldığım habere göre de önceki gece Zafer Çağlayan’ın atı uyutuldu.
Ankara’daki atçılık çevrelerinde büyük bir tedirginlik hakim. At gribinin oldukça tehlikeli bir hastalık olduğunu ve insanlara da bulaşmasının daha büyük sorunlara yol açacağını öğrendim. Böyle ciddi bir sağlık konusunda niye karartma uygulanır?
Anlayabilmiş değilim.
Acaba atlar Irak’tan geldi diye mi?


Özel yetkili kandırmacalar

Bakanlar Kurulu’nun Pazartesi günü yaptığı uzun toplantının ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 4’üncü yargı paketinde özel yetkili mahkemeler bulunmadığını açıkladı. Bir de bu konuda konuşanların (hem de Başbakan) kendi düşüncelerini dile getirdiğini söyleyince ortaya “hiçbir şey yokmuş” havası yayılmaya çalışıldı. Belki bu da Bülent Arınç’ın kendi özel yaklaşımı olabilir ama bugüne kadar tarafların kamuoyu önünde yaptığı kavgaları nereye koyacağız?
Hükümetin rant ortakları ile özel yetkili mahkemeler üzerinden sürdürdüğü pazarlıkların hâlâ devam ettiğini Ankara siyasetini izleyen herkes biliyor. Bu gerçek BBP heyetinin dün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e yaptığı ziyarette bir kez daha ortaya çıktı. BBP, Muhsin Yazıcıoğlu davası için gitti Adalet Bakanı’na. İki saat süren görüşmede dava üzerindeki BBP camiasının sıkıntı ve endişeleri dile getirildi.
Sohbet, özel yetkili mahkemelerden açıldı. Sadullah Ergin, üzerinde çalıştıkları düzenlemede, soruşturmalar ve davaların devam edeceğini yani onların etkilenmeyeceğini söyledi.
Ergin, “Usulü ile ilgili bir düzenleme yapacağız. Çünkü AİHM’in vermiş olduğu kararlar var. Türkiye’yi çok zor duruma düşüren, AB müktesebatının gerektirdiği bir takım düzenlemeler var. Bunları yapacağız. Ama kesinlikle özel yetkili mahkemelerin kaldırılması veya bunların yetkilerinin kısıtlanması gibi özellikle devam eden davalara soruşturmaları asla akamete uğratacak bir düzenleme içerisinde olmayacağız” dedi.
Sadullah Ergin, özel yetkili mahkemelerle ilgili düzenlemeleri yapmakta kararlı olduklarının ısrarla altını çizdi.
BBP heyeti, Muhsin Yazıcıoğlu davası ile ilgili süreci anlattı; “Özellikle dosya yükünden dolayı, Sivas’ın Malatya’ya bağlanmasından dolayı özel yetkili savcı açığının kapatılmasını bu yargı kararnamesinde oraya ilave savcı gönderilmesini talep etti. Helikopter kazası ile ilgili dava sürecinde,toplumda oluşan, kamuoyundaki bu davalar kapatılıyor mu, üstü mü örtülüyor” gibi endişeler dile getirildi.. Genel Başkan Mustafa Destici’nin Perşembe günü Malatya’ya gidip savcılar ile görüşeceği bilgisi verildi.
Helikopter kazası ile ilgili diğer endişeler de şöyle dile getirildi;
“Hâlâ kuvvetli şüpheler ortada iken tahliyeler. Özellikle Ulaştırma Bakanlığının kaza kırım ekibinin tahliyesi. Şüphelerin hepsi bitmemişken bu tahliyeler oluştu. Bir başka endişemiz özel yetkili mahkemeler ile ilgili düzenlemeden sonra bizim soruşturmamızın özel yetkili savcılardan çıkacağı ve mahkemeye gönderileceği. Bizim en önemli endişelerimizin başında bu geliyor. Üçüncüsü, savcılardan dosya yükünün fazlalaştırılması ve dolayısıyla savcıların buraya gereken önemi gösterememesi ve savcıların yetki kullanımı. Yani yerinde bir takım belgelere ve bilgilere 3-4 yıldır ulaşılamıyor. Bunlar için mutlaka operasyon yapılıp bu bilgilerin ve belgelerin yerinde alınması ve incelenmesi lazım.”
BBP heyeti ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in görüşmesinde çok önemli bir gündem maddesi daha vardı;
“İdari ve askeri yargı diye ayrı bir yargı birimi olmaması ve yargının tek elde toplanması.”
Sadullah Ergin bu öneriye “çok sıcak baktıklarını” söyledi.

Yazarın Diğer Yazıları