İnsansız Hava Aracı Kazığı
Dünyanın hiçbir ülkesinin aralıksız yirmibeş yıldır terörle mücadele edebilmesi imkansızdır. Sözlüklerinde “imkansız ve zor” kelimesi olmayan Mehmetçiğin yine dünyanın en zor coğrafyasında verdiği mücadele unutuluyor. Irak’ı işgal eden Amerika’nın verdiği istihbarat ile operasyon yapabilen aciz ordu konumuna indirgeniyor Türkiye. Hele de son 6-7 aydır İsrail’den kiralanan insansız uçak HERON sayesinde hedefler vurulabiliyormuş gibi teslimiyetçi politika izleniyor memleketimizde.
“HERON’lardan alınan bilgi ile belirlenen hedefler imha edildi” diye başlayan haberler canımı sıkınca, nedir şu HERON deyip kısa bir araştırma yaptım. Doğrusu “İsrail yapar da biz niye böyle teknoloji geliştiremeyiz” diye de hayıflanıyordum.
Üç-beş gün uğramadığımda rahatsız olduğum eksiklik hissettiğim Ünal Baba’ya uğradım. Yunus Dergâhını andıran mekânına ilginç isimler gelir. Savunma Sanayiine kafayı takan ekibin içinde Serhat Bilgi ile orada tanıştım. Türkiyemize iletişim çağı atlatan PTT eski Genel Müdürü emekli Tümgeneral Servet Bilgi Paşa’nın oğlu Serhat 1997’de başlatıp uçuş testlerini tamamladığı insansız Hava Aracının görüntülerini seyrettirdi. Dönemin yöneticileri tarafından önce kabul edilip daha sonra iptal edilen proje uluslararası fuarlara katılıp ön sipariş bile almış. 2000 yılında tamamlanıp uçuşa başlayacak projenin yazılımı da tamamen milli iken küresel çete bu işe işkillenip, yerli işbirlikçileri devreye sokarak yüzde yüz milli olan bu kurumu iflasa sürüklemiş.
Kısacası 2000 yılından itibaren her türlü istihbarat bilgisini anında komuta merkezine bildirip terörle mücadeleye katkı sağlayacak “Milli İnsansız Uçak” hayata geçirilmiş olsa aradan geçen 7-8 yıl içinde belki yüzlerce şehid, binlerce gazimiz olmayacaktı. Bu konuya fena halde içerleyen Ünal İnanç o dönemin bazı yetkilileri için yazdığı makalede suç duyurusunda bulundu. Ve İsrail’den şimdilik kiralanan ve İsrail’in işine geldiği bilgileri ancak bize ilettiği istihbarat için kaygı taşıyan İnanç, www.aykirıhaber.com sitesinde Serhat Bilgi ile gündemi sarsacak bir de röportaj yaptırmış.
Deniz Bilgen Çakır’ın sorularını cevaplayan Serhat Bilgi’nin açıklamaları ünlü yutube da video olarak yayınlanıyor.
Kafama takılan insansız uçak konusunu irdelerken geçtiğimiz gün gazetelerde Otokar firmasınca imal edilen ve suda yüzme kabiliyeti olan araçlarla ilgili haberi okudum. Türk Silahlı Kuvvetler’inin ihtiyacını karşılayan firmanın artık ihracata başlaması göğsümüzü kabarttı. İlk Milli Tankın 2012’de üretileceğini açıklayan yetkililerin sevinçleri ise bende hüzüne yol açtı. Milyarlarca dolar hortumlanan ülkemizde 2007 cirosu 428 milyon YTL ve bunun 100 milyon YTL’si ihracattan geliyor. 38 milyon YTL kâr ederken, 5.1 milyon YTL yarımla bin 124 kişi çalışıyor. Yani denizde damla bile değil, lafa gelince Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın önemi, jeo-stratejik konumu, Türk Ordusunun şanı-şöhretinden dem vuracak ama Savunma Sanayiine, kutlamalar için havaifişek parası, dahası yabancı futbolcu transferi kadar parayı çok göreceksiniz.
Vay ki vaay!..
Anadolu’da güzel bir özdeyiş vardır: “Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü” diye... ABD ve İsrail’in uçurduğu insansız uçakların yazılımı yerli olmadığı için onlar bize sadece işlerine gelen bilgileri süzerek aktarıyor. Oysa uyduya kaydedilen görüntülerin hepsi bizim sınırlarımız içinde. Irak’ın kuzeyinde neler olduğunu bize altın tepsi içinde sunmadıklarına göre bu işin içinde başka dolaplar dönmüyor mu?
Şimdilik kiralanan insansız uçakların satışının yirmi milyon doları geçeceği ifade ediliyor. Oysa yüzde yüz yerli firmamızın kârı dahil olmak üzere sekiz milyon dolarlık projesi küresel çetenin yerli işbirlikçilerinin gayretleri ile engellendi.
Savunma Sanayiindeki teknolojik gelişme ve buluşlar yüzünden faili meçhul cinayet ve intihar haberlerini okuyan Türk Milleti bu vahim gidişata daha ne kadar göz yumacak diye herkes gibi ben de merak ediyorum. Siyasi ve ekonomik anlamda bağımlı hale getirilen Türkiye’nin dünyanın en önemli ordusuna sahip olmakla övünmesi ancak Savunma Sanayiinde bağımsızlığı ile mümkün olabilir. Bu konuda burnumuza gelen pis kokuları aktarmaya devam edeceğiz.