İnsanlığı vuracak yeni bela!..

Dünyanın mutluluğunu hedef alanlar kan ve terör üzerinden yürüttükleri ihanet taarruzlarının her gün yeni bir versiyonunu insanlığa dayatmaya çalışıyorlar...

Üstelik bu taarruz toplumların, ülkelerin en duyarlı olduğu "inanç"lar üzerinden yapılıyor ki, dünyadaki hiçbir savaşın sonu, ısrarla körüklenen bu çatışma ve olası büyük risk kadar tahribat yaratamayacak insanlık uzerinde...

Evet; tarihin bütün çağlarında; Hristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlığın yayılmaya çalıştığı dönemlerden bu yana inançlar üzerindeki çatışmalar her zaman büyük savaşlara yol açtı ve ne yazık ki uygar dünyanın uzayda yaşam olanakları aradığı günümüzde bile insanlığı vurmaya devam etti...

İşte Irak, Libya, Afrika ve son olarak Suriye... Bölücülüğün emperyalizm aracılığıyla yayıldığı 1990'dan bu yana, Körfez Savaşı kışkırtıcılığının "Arap Baharı"na dönüştürüldüğü yeni küresel tuzak hep aynı kan nehrinin devinimine hizmet etti; Din ve mezhep savaşları...

Irak, Libya ve Suriye'deki iç savaşta yaşamını yitiren yüzbinlerce Müslüman, yok olan şehirler, yıkılan camiler, ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca savunmasız insan...

Örneğin; Irak'ta din ve mezhep savaşları da çıkartan "petrol-su" kavgasının ABD ve emperyalist işbirlikçileri aracılığıyla yarattığı kan nehri, Arap kıyılarında halen insanlığı tüketirken, Bağdat ve çevresi neredeyse 30 yıldır kendine gelemedi, ülke huzura kavuşamadı, rejim oturmadı…

Kürtler, Araplar, Sünniler, Şiiler ve diğer inanç unsurları arasındaki gerilim ise hiç dinmedi orada...

Kaddafi'nin kendi yurtlaşlarına linç ettirilmesinden sonra Libya'da da, emperyalizmin sözde "huzur" getirme planı kanlı bahara dönmekten öteye gitmedi...

Ve son olarak bu iğrenç stratejinin yaratıcıları ve destekçileri Suriye'de duvara çarptı, ülkenin büyük bölümü yerle bir olurken milyonlarca insan başta Türkiye olmak üzere dünyanın her köşesine kaçtı, Esat ise ne Kaddafi oldu ne de Saddam... Peki, buna sevinmek dünyanın huzuru için yeterli mi?..

TERÖRÜN VAHŞİ VERSİYONU!..

Suriye'de Beşar Esad'ın iç savaşta galip gelmesi "Arap Baharı" tuzağının başarısız olduğu anlamına gelmiyor...

Çünkü Suriye 100 yıl geriye gitti ve toparlanması da en az 25 yıl alacak...

İşte tüm bu çıkmaz içerisinde insanlığı sevindiren belki de tek gerçek, emperyalizmin paralı askerleri olan El Kaide ve sonrasındaki IŞİD'le türevlerinin büyük darbe alması, geri plana itilmesi ve neredeyse tükenişe zorlanması... Peki, tehlike bitti mi?..

Konu din savaşları ve mezhep kavgaları çıkartmaksa ve nihayetinde asıl amaç bundan "rant" elde etmekse, insanlığı vuran bu tuzağın tehlikesi hiçbir zaman bitmeyecek...

Baksanıza; Irak'ta, Suriye'de, Libya'da uzun süre kilise ve camileri hedef alan dinci terör bu kez Avrupa'da ve uzak ülkelerde sadece insanlığı vurmuyor, tüm dünyayı tehdit altına alan yeni bir taarruz dalgasını da karşımıza çıkartıyor...

2019 yılı nasıl Irak, Libya, Suriye ve diğer Arap ülkelerindeki kanlı kaosun dumanını yavaş yavaş tüketiyorsa, dünyaya "yeni bela"ları da yaymaya çalışan şiddetin karanlık unsurları, terörün yeni versiyonlarını uygulamaktan geri durmuyor...

Orta Doğu'da; 1990'dan bu yana, bir taraftan iç savaş kışkırtıcılığı yaparken diğer taraftan da kiliseleri-camileri hedef alarak mezhep ve din savaşları çıkartmaya çalışanlar Arap Baharı'nın zehirli dumanı henüz gitmişken, şiddetin kanlı tabelalarını başka coğrafyalara dikmeye başladılar... Hepsi terörü gösteriyor o tabelaların!!!

Velhasıl, yılbaşından bu yana, terörün yeni stratejisinin "inanç" merkezlerini hedef alması hiç de tesadüf değil...

ASIL HEDEF DİN SAVAŞLARI!..

2019 başlar başlamaz, önce Filipinler, sonra Yeni Zelanda şimdi de Sri Lanka...

Dünya dün sabah tüm coğrafyalarda korkuyu hakim kılan yeni bir şiddet sarmalının öfkesiyle uyandı...

İç savaştan çıktıktan sonra ilk kez çok büyük patlamalarla sarsıldı Sri Lanka... Otellere ve pazar ayini sırasında kiliselere korkunç bombalı saldırılar düzenlendi, ülke kan gölüne döndü...

Sri Lanka da dün öğle saatlerinde gerçekleşen 8. patlamanın hedefi de bir oteldi... Saldırılarda 200'den fazla insan öldü, 500'den fazla insan da yaralandı...

Yeni Zelanda'daki cami saldırılarında 50'den fazla Müslümanın katledilmesinin ardından, bu köşede "şiddetin şiddeti doğurması"na vurgu yapmış ve El Kaide ile IŞİD'in Avrupa'daki saldırılarına karşı aşırı sağcı unsurların adeta karşı taarruzla "intikam" eylemlerine giriştiğine ve girişeceğine dikkat çekmiştik...

İşte o saptamadan yola çıkarak sormak lazım; Yeni Zelanda'daki cami saldırılarının ardından Sri Lanka'da kiliselerin hedef alınması rastlantı mı?..

Karanlık unsurların yeni şiddet planı büyük din savaşlarına mı hizmet ediyor?..

Evet; son 4 ayda ardı ardına cami ve kiliseleri hedef alanlar din savaşları çıkartmaya çalışıyorlar...

Hiç kuşkunuz olmasın, Orta Doğu'ya 20 yıldır kan kusturan El Kaide ve IŞİD'den sonra yeni bir beladır bu...

Ve insanlık hangi dinden olursa olsun, bu kanlı karanlığa, bu alçak tuzağa karşı uyanık olmazsa, hiç kuşkunuz olmasın emperyalizmin tetikçileriyle caniliğin paralı askerleri boş durmayacak ve toplumları inançlar üzerinden birbirine kırdırmaya devam edecek...

Üstelik yeni bir şiddet "ihale"si arayan IŞİD, El-Kaide ve benzerlerinin 20 yıl boyunca dayattığı maskeli vahşet bile bu "yeni terör dalgası"nın karşısında sıradan kalacak!!!

OKURLARA; Yarın 23 Nisan… Çocuklara büyük bir bayram armağan eden Atatürk'ü saygıyla anıyor, "23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı"nı yürekten kutluyorum...

Yazarın Diğer Yazıları