İmralı tutanakları ve TSK’nın nabzı..
“TSK’nın çok büyük endişe duyduğunu hissediyorum. Bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bana bilgi olarak geldiğinden değil, aramızda bulunan kan bağından hissettiklerim.”
Emekli Orgeneral Edip Başer’in bu sözlerle, AKP iktidarının İmralı ile yürüttüğü müzakere sürecinde gelinen noktayla ilgili çektiği fotoğraf gerçekten çok düşündürücü.
Üst üste operasyonlar yiyen TSK’nın içinde bulunduğu psikolojik durum malum. İmralı-tutanak operasyonunun ve Edip Başer’in ortaya koyduğu tablonun ardından TSK’nın nabzını hem karargahlarda görev yapan subaylardan hem de Genelkurmay’a yakın kaynaklardan tuttum.
Ortada gerçekten “çok üzücü” bir tablo var. Önce karargahlarda görev yapan subaylardan dinlediklerimden ortak noktaları ana başlıklar altında özetleyim:
* “Herkes çok üzülüyor”.
* “Üst kademelerde (Genelkurmay karargahı) kayıtsızlık var.”
* “Moral bozukluğu had safhada”
* “Servislerde, kışlalarda her ortamda bunu konuşuyoruz. Terörle mücadelede başarılarımızdan dolayı aldığımız takdirnameleri yırtalım mı?.. Madalya ve brövelerimizi atalım mı?”
* “Bunca mücadeleyi niye yaptık? Çoğumuz kucağımızda askerlerimizi silah arkadaşlarımızı şehit verdik. Niye mücadele verdik?”
* “İmralı zabıtları tam bir infial yarattı. Silahlı kuvvetlerdeki büyük bir kesim çok fazla açıktan dillendirilmiyor ama herkeste bir rahatsızlık var. Büyük bir öfke ve tepki var. AKP’nin kimin tarafında yer aldığı ortaya çıktı. Terörle mücadele edenden alenen hesap soruluyor ve o insanlar hapiste. Teröre açıkça destek veriliyor. Bunun başka bir izahı yok. ”
* “Şu anki Genelkurmay Başkanı da vaziyeti idare ediyor.”
* “Olay tamamen ihanet süreci. Türk Silahlı Kuvvetlerinde büyük bir tepki, sıkıntı var. Vaziyet son derece kötü.”
Bu ortak değerlendirmelerle birlikte Genelkurmay’a yakın bir kaynaktan çok sevindirici bir bilgi aldım. Biliyorsunuz; tutuklama ve balyoz yargılamalarıyla birlikte TSK’da önemli kademelerde önemli istifalar yaşanmıştı. Kaynağım son tabloyu şöyle özetledi:
“İstifalar, Türk Silahlı Kuvvetlerini zayıflatır. Aslında AKP’nin istediği de bu. Hem ABD, hem AKP hesap hatası yaptı. ’Biz bunları içeri alalım seslerini keselim’diye. Son gelişen olaylardan sonra istifayı aklından geçiren arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Bundan sonra istifa olmaz. Daha da kenetlendik.”
Eski MHP İzmir Milletvekili ve emekli Tümgeneral Erdal Sipahi ile de İmralı tutanaklarını konuştum;
-Sayın Edip Başer, “TSK, endişe duyuyor hissediyorum” dedi, mutlaka size de yankıları geliyordur..
“Ülkenin bütünlüğünden endişe eden, nereye sürüklendiğini gören her Türk vatandaşının endişeleri bunlar.”
-Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu süreci?
“Bir bölünme süreci yaşanıyor maalesef. Ülkesini seven, ülkenin bütünlüğünü, üniter yapısını savunan herkesin endişeleri var. Nereye gidiyoruz sorusunu herkes kendi kendine soruyor.”
-Türk Silahlı Kuvvetleri bundan nasıl etkilenir?
“10 yıldır silahlı kuvvetlerin dışında uzaktayım. Ama 36 yıl bu meslekte bulunmuş birisi olarak Güneydoğuda bu mücadelede bulunmuş birisi olarak, yani o hissiyatı aynı endişeleri taşıyorum. Mücadelenin içinde fiilen yer alan mensupların çok psikolojik, olumsuz etkilendiğini değerlendiriyorum.”
- Zabıtlar nereye götürür?
“Zabıtlar tek başına bir şey ifade etmiyor. Bir yol haritasını ifade ediyor. O yol ve sonunda ne olduğu belli artık. Bir bölünme süreci yaşanıyor. Önemli olan kimin sızdırdığı değil. Kesin bir dille keşke yalanlansa. Bunların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış. Kesin bir dille birlerinin cevap vermesi lazım. İşin en acıklı noktası PKK’nın Türkiye Cumhuriyetinin yapılış sürecinde ortak ve taraf olarak görünmesi kabul edilecek bir şey değil.”
-Sizce, Genelkurmay neden sessiz kalıyor?
“Bilemiyorum. Sadece beni değil her Türk vatandaşını üzüyor. Bu üzüntüler kapalı kapılar ardında mı dile getiriliyor? Kamu oyunda tartışma yaratmamak için mi, bilemiyorum. Çok üzüntülere neden olan bir vaka.”