IMF uyardı... Ancak çaresini yanlış söyledi
IMF, Nisan 2010 dönemi küresel Finansal İstikrar Raporunda, ülkelere sermaye girişlerinin yararları olsa da, sermaye girişinde ani yükselişlerin enflasyona ve varlık fiyatlarında köpüğe yol açabileceğini, bu çerçevede yerel hisse senetlerinin artacağını, reel faiz oranlarının düşeceğini söylüyor.
Çözüm için özetle, daha esnek döviz politikası, tedbirli düzenlemeler, uygun makro ekonomik politika ve çözüm olmazsa da, tamamlayıcı olarak sermaye denetimleri öneriyor.
1) Son bir yılda, İMKB dünyada en hızlı yükselen borsalardan biri oldu.
Örneğin, ABD Dow Jones, yüzde 37.2 arttı. Brezilya Bovesta yüzde 54 arttı. Çin borsası ise yüzde 25.7 arttı. Türkiye de İMKB ise yüzde 122 oranında arttı.
Borsadaki hızlı artış, sıcak para girişinden oldu. Son aylarda yabancıların borsadaki payı arttı. Buna karşılık doğrudan yabancı sermaye girişi azaldı.
Ulusararası doğrudan yatırımlar (Ocak- Şubat )
Milyar Dolar -Net
2009 2010 Değişme
Ulusararası
doğrudan yatırım 1.787 797 -55.4
Doğrudan sermaye 1.509 541 -64.1
Yabancı ortaklardan kredi 68 36 -47.1
Gayrimenkul alımı 210 220 4.8
2) Enflasyon artış trendine girdi. Buna karşılık MB gecelik faizleri tutuyor.
MB’nin politika faiz oranının gecelik borçlanma faiz oranı yerine bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını ilan etmesi para politikası duruşunda bir değişiklik anlamına gelmeyecek. Zira mevcut uygulamada da bir hafta vadeli repo ihale faiz oranları gecelik işlemler için ilan edilen borçlanma faiz oranının üzerinde oluşmaktadır.
Özetle, enflasyonun artması, reel faiz oranlarının düşeceği anlamına geliyor. Bu nedenledir ki, fonlar borsaya gidiyor.
3) Türkiye’de sıcak para girişi aynı zamanda kur baskısı da yaratıyor. Kur düşük kalması da, iç üretim yerine ithalatın artmasına ve işsizliğe neden oluyor.
Mamafih, 2001-2008 arasında ortalama yüzde 10.5 olan işsizlik oranı şimdi 2009 krizi ve sonrasında yüzde 14 platosuna yerleşti. Ocak 2010 işsizlik oranı da yüzde 14.5 olarak açıklandı.
4) Daha esnek döviz politikası, gittikçe Türkiye’ye daha çok zarar veriyor... Bugüne kadar, esnek kur sistemi, teoride ve bazı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de kur istikrarını sağlayamadı. MB reel kur endeksine göre TL aşırı değerlidir. Esnek kur sistemine göre, ekonomi dış cari açık verirse, döviz ihtiyacı ve döviz talebi artacaktır. Döviz talebi artınca da, kurlar artacaktır.
Ne var ki, Türkiye sürekli dış açık veriyor... Fakat tersine kur düşüyor. Bunun nedeni cari açıktan daha fazla yabancı sermaye girişi olmasıdır. Üstelik bu sermaye, sıcak para ve hazır işletmeleri alan sermayedir.
Elbette her sermaye nerede yüksek kar bulursa oraya gidecektir.
Bu anlamda Türkiye yabancı sermaye girişini denetlemeyi, son çare veya yardımcı politika olarak değil, ilk önlem şeklinde alması gerekir. Bunun için;
1) Sıfırdan yatırım yapacak ve risk alacak yabancı sermayeye daha çok destek verilmelidir.
2) Kısa vadeli sermayeye, işlem vergisi, düşük bir vergi veya düşük oranda karşılık getirmek gerekir.
3) Dalgalı kur sistemi yerine, kontrol edilebilir bir kur sistemi getirilmelidir.
4) Merkez Bankası aynı zamanda reel kuru hedeflemelidir.