İmamoğlu ve İstanbul'da büyük direniş…
Siyaset tarihinde görülmemiş bir keşmekeş yaşanıyor İstanbul'da...
Kenti 25 yıldır yöneten zihniyetin akıl almaz sandık oyunlarıyla bir çırpınışı var ama karşı cephede yaşananlar hiç de yabana atılır gibi değil... Özlenen ve beklenen bir tablo yansıyor işte o cepheden...
Demokrasiyi ayakta tutan asıl direniş, siyasi rant merkezine çevrilen belediyeleri kaybetmemek için gösterilen çırpınışlara karşı duruyor...
Hakkın yerine gelmesi için oy çuvallarının üzerinde uyuyan ve ilçelerde adım adım gezen CHP'li vekillerin mücadelesi ile ortaya çıkıyor asıl direniş...
AKP'nin seçimleri iptal etmek için uğraştığı, seçmenin kapısına polis yığdığı ve 31 Mart'ta kaos çıkarmak için karargâh yaptığı Büyükçekmece sokaklarından ve evlerinden yansıyan "iki fotoğraf" demokrasi mücadelesinin gösterilmesi açısından birer çarpıcı not olarak kayıtlara geçti...
AKP'lilerin ablukaya aldığı Büyükçekmece sokaklarında demokrasi nöbeti için dolaşan ve seçmenleri evlerinde ziyaret CHP'li vekillerin yurttaşa cesaret ve umut verdiğini gösteren "iki fotoğraf" çok dikkat çekicidir...
İşte Büyükçekmece'de; halka baskı yapılmasın diye dolaşan 70 vekilden Mehmet Göker, Tacettin Bayır, Rafet Zeybek, Çetin Osman Budak, Kazım Arslan ile evleri dolaşan vekillerden Adanalı Orhan Sümer'in "Büyükçekmece halkı yalnız değildir" derken çekilen görüntüleri, İstanbul'daki demokrasi mücadelesini göstermesi açısından hafızalara kazındı... Bravo hepsine...
Adana'dan Tire'ye ince mesajlar...
AKP'li bir kadın vekil cumhuriyete taarruzun yoğunlaştığı bir dönemde, "reklam arası" diyerek pervasızca bir laf etmiş ve büyük tepki çekmişti...
İşte o çıkış ve benzeri açıklamalar 31 Mart'ta, AKP'nin büyük kentlerde aldığı yenilgiyle yanıt bulurken, göreve henüz başlayan -çoğu CHP'li- belediye başkanlarının uygulamaları tüm Türkiye'de alkış aldı...
- Artvin de seçimi kazanan CHP'li Demirhan Elçin, Ensar Vakfı'na tahsis edilen belediye ait bir yurdu geri alırken, belediye binasının üzerinde "T.C" ibaresini yerleştirdi...
- AKP'lilerce kaldırılan T.C. ibaresini yerleştirenlerden biri de Bilecik'te seçimi kazanan CHP'li Semih Şahin oldu...
- Ankara'da, Ulus Meydanı'nda adeta kaderine terk edilen Atatürk heykelini temizleterek kentin ortasında ışıl ışıl parlamasını sağladı Mansur Yavaş...
- Antalya'da, makam odasına AKP belediye başkanınca konulan Erdoğan fotoğrafını kaldıran CHP'li Muhittin Böcek, Atatürk posterinin iki yanına Türk Bayrağı yerleştirdi...
- Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP'li Zeydan Karalar, belediye binasının üzerine "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazılı dev bir pano yerleştirerek demokrasiye dikkat çekti...
- Mersin'de, CHP'li Vahap Seçer, belediye binasının girişine Atatürk'ün "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır" sözünü asarak çalışanlarına ve topluma "Mersin emin ellerde" mesajını verdi...
- İzmir- Tire'de, İYİ Parti'den seçilen Atakan Duran, belediye tarafından inşa edilen stadın adını Gazi Mustafa Kemal Atatürk Stadı olarak değiştirdi...
- Kütahya'yı atlamamak lazım; MHP'den seçilen Alim Işık, AKP'lilerin depoya attığı, Atatürk'ün Kütahya halkına gönderdiği mektubun yazıldığı anıtı tekrar belediye binasının önüne koydu...
- Çankırı'nın MHP'li Başkanı İsmail Hakkı Esen de, belediye binasına T.C ibaresini koydurdu…
Evet; kimse bu görüntüleri küçümsemesin... Cumhuriyete "reklam arası" verdirmeye kalkışan zihniyetin halk desteği ile tarumar edildiğinin fotoğraflarıdır bunlar...
Ve tabii ki cumhuriyetin yeniden ayağa kalkışını anlatıyor alkışlanacak bu eylemler...
Cumhuriyetten yana olan tüm başkanlara, aydınlanma, demokrasi ve insan hakları mücadelesinde de başarılar diliyoruz...
Yarınlar için başarı yaşamsal...
Demokrasi nöbeti ve cumhuriyetin sembolleriyle ilgili gelişmelere dikkat çeken yukarıdaki iki yazının çok önemli mesajları var...
1984 seçimlerinden bu yana, İstanbul ve Ankara üzerinden cumhuriyetin kuşatılması ve karanlığın yayılması uğruna yürütülen gerici siyasete karşı şamarlardır bunlar...
Seçimin üzerinden henüz 12 gün geçmişken yurdun birçok bölgesinde, yeni belediye başkanlarının verdiği mesajlar toplumun son dönemde özlediği siyasal ortam açısından da umut vericidir...
Diğer yandan seçmene ve hizmet bekleyen kentlere nefes aldırılması açısından da etkili mesajlardır bunlar...
Önümüzdeki dönemlerde; büyük kentlerde AKP'li belediyeleri devralan CHP'liler, ihale -yandaşlık- rant çarkının ortasında şehirlere ve devlete büyük zararlar veren uygulamalarla ilgili önlemler de aldığında, Türkiye'nin uygarlığı savunan yerel yönetimlere ne kadar gereksinimi olduğu daha iyi anlaşılacak...
İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun propaganda döneminde yaydığı enerjinin Türkiye genelinde ittifak adayları için de neredeyse bir lokomotif görevi üstlenmesi ve topluma umut aşılanması da göz önüne alındığında, sözün özü şudur;
Türkiye; yerel yönetimlerle rejim üzerine çekilen karanlık örtüyü yine yerel yönetimlerle bir kenara atmaya başlamıştır...
Asıl başarı ve umut CHP, İYİ Parti ve cumhuriyete bağlı diğer başkanların bundan sonra vereceği mücadele ile ortaya çıkacaktır...
Ülkenin, bürokrasinin, devlet kurumlarının ve topyekün cumhuriyetin tamamen aydınlanmaya teslim edileceği günler, görevi devralan başkanların bundan sonraki başarısına bağlıdır... Velhasıl, yarınlar için başarı yaşamsaldır...