İmam Hatipli öğrenci ve Kuveytli yazardan Atatürk’e hakaretler
Eylül 2023.
Kuveytli yazar Abdulaziz Duwaihi bin Rumaih, sosyal medya hesabından Türkiye'yi ve Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan alçak ve iğrenç iftiralarda bulundu.
*
Skandal açıklamalarda bulunmaya devam eden Kuveytli yazar, ülkemizi aşağılayan ve Atatürk’ü yine hedef alan başka bir paylaşımda Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu paylaşarak şu ifadeleri de yazmaktan çekinmedi;
"Türk pasaportu dünyanın en ucuz cinslerinden biri. 400.000 Dolar yatırım yapın ve hemen alın. Herhangi bir Arap'ın bunu alıp Türkiye'nin cumhurbaşkanı adayı olmasını, Mustafa Kemal'in heykellerini yıkmasını ve resmini yakmasını destekliyorum." dedi.
*
İçişleri Bakanlığı’nca bu yazar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Türklüğe, Modern Laik Cumhuriyete, Atatürk'e ve Atatürk Devrimleri’ne küfredilirken, bazı hutbelerde Atatürk hedefe oturtulurken, Atatürk ve İnönü'ye "İki ayyaş" denilirken, Atatürk’ün isimleri statlardan kaldırılırken vs.vs. kimsenin kılı kıpırdamadığı için bu suç duyurusunun sonucu merak konusu.
*
Bir İmam Hatip Lisesi'nde çekildiği belirtilen, bir öğrencinin Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafına yönelik müstehcen hareketler sergilediği görüntüler 20.09.2023 günü sosyal medya mecralarında paylaşılmıştı.
Gençleri zehirleyen yobaz kesim eseriyle gurur duyuyordur herhalde.
Atatürk’ün hedefi “özgür düşünceli, özgür vicdanlı” gençlikti. Yobaz kesimin hedefi ise “kindar” gençliktir.
*
İmam Hatip öğrencisi bu genç Atatürk’e yönelik çirkin icraatıyla nasıl yetiştirildiklerini anlatmış oldu.
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür yani özgür nesiller yetiştirme yerine "sözde dindar olan ve gerçekte kindar"olarak ABD, FETÖ ve yerli iş birlikçilerin düşünceleri doğrultusunda yetiştirilmiş olan gençlik ne de olsa iş başında.
*
Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Atatürk’e hakaret içeren videoyu çeken gençten daha çok o gencin okuduğu okula, o okulun millî eğitim müfredatına, öğretmenlerine, ailesine, “kindar nesil” yetiştirilmesini isteyenlere, çevresine dikkatleri çekmekte yarar görüyorum.
Bu çocuğu Atatürk düşmanı yapacak yalan ve yanlış bilgileri verenler kimlerdi acaba?
“Bu genç niye böyle bir şey yapmış olabilir diye bu okulda idari soruşturma yapıldı mı?”
derseniz ben böyle bir soruşturma açılmış olabileceğini asla düşünmüyorum.
*
17 yaşındaki bir genci bu çirkin davranışından ötürü tutuklamak çözüm de değildir, caydırıcılık da değildir.
Gençleri zehirleyen kesimlere imkânlar sağlandıkça Atatürk’e saldırılar katlanarak devam edecektir.
*
Atatürk’e ve Türk Milletine küfreden Kuveytli alçak kişi hızını alamadı.
Atatürk’ün fotoğrafıyla uygunsuz hareketler yapan bu gence sahip çıkarak sosyal medyadan şu paylaşımı da yaptı:
“Bu kahraman öğrenci, Türkiye’de istediği üniversitede öğreniminin tüm masraflarını karşılayacak, aşırı Kemalistler tarafından yargılanırsa ben de onu savunacak avukatın ücretini karşılayacağım.
Hesabını bilen varsa bana göndersin veya benimle iletişime geçmesini sağlasın.”
*
Paylaşımlarında Türkler için çok defa “Barbar” ve “Vahşi” ifadelerini kullandığı söylenen Türkiye ve Atatürk düşmanı Abdulaziz Duwaihi bin Rumaih denen müfterinin yukarıdaki paylaşımlarında gözden kaçırılmaması gereken cümle;
“Herhangi bir Arap'ın bunu (Türk pasaportunu ve Türk vatandaşlığını)alıp Türkiye'nin cumhurbaşkanı adayı olmasını…”
Evet bu cümlenin altını önemle çizmek istiyorum.
*
Eyy Türk milleti;
Düzensiz göçmenler de dâhil Türk vatandaşlığı alan Arap birinin Cumhurbaşkanı olabilmesi için demografik yapının değiştirilip Türklüğün silinerek Anadolu toprağının Araplaştırılması gerekiyor.
İfade edildiği üzere on milyondan fazla mültecinin ülkemize kabul edilmesi, bir çoklarına Türk vatandaşlığının verilmesi, namusumuz olan sınırlarımızın kevgire dönüp mültecilerin girmesine imkân sağlanmasıyla demografik yapı hızla değişmektedir.
Arap yazarın, Arap birinin Cumhurbaşkanı olmasını istemesi;
“Anadolu topraklarının parçalanması olan BOP emperyalist planının işleyişini görmesi ve bunun gerçekleşeceğine olan inancıdır.”
Arap birisi bunu gördüğü hâlde içimizdekilerin
bunu görmemesi için ya hain olmaları ya da akıl tutulması yaşamaları gerekmektedir.
*
Eskiden milliyetçi kesim şöyle derdi;
“Tanrı Türk’ü korusun.”
Uyuyan Türk’ü Tanrı dahi korumaz efendim.
Ben de diyorum ki;
“Tanrı Türk’ü uyandırsın.”
*
Aziz Nesin’in şu ifadesiyle yazımı bitirmek istiyorum;
Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna bir not bırakıp gideceğim.
“Öyle güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım.” diyeceğim.
Evet efendim,
“Bir gün torunlarınız ülke elden giderken sizler ne yapıyordunuz?” diye sorduklarında;
“Beleş dağıtılan kömürle ısınıp, beleş dağıtılan makarnaları yerken Acun’un programını, evlendirme programlarını izliyorduk.” dersiniz.