İlkel bir siyasal alışkanlık

Ergün Atalay işçilikten profesyonel sendikacılığa geçmiş bir isim, halen Türk-İş Başkanı...

Asgari ücretin yeniden tespiti için yapılan toplantılarda işçi kesiminin temsilcilerinden biri olarak katıldı...

2018'de uygulanacak asgari ücretin ne kadar olduğu, birkaç saat rötar sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Jülide Sarıeroğlu tarafından açıklandı...

Kısaca ifade edeyim, dağ fare doğurdu.

Asgari ücrete rıza göstererek çalışacak yurttaşların eline bu yıl da her ay sadece bin 603 lira geçecek. Geçen yıl içerisinde asgari ücret alan ve geçinemeyen, etrafına borçlanan, elektrik, su ve doğal gaz giderlerini ödeyemediği için perişan olan insanlarımızın hayat şartları da değişmiş olmayacak...

Üst üste gelen ve ortalaması yüzde 14'ün üzerinde olan zam furyası, tespit edilen yeni asgari ücretin daha başında 2 yüz küsur lirasını alıp götürecek ve ham hum şaralop yutacak, neye yaradı bin 603 lira...

Asgari ücretli yurttaşın hayatında olumlu değişme olacak mı?

Neden rakam 2 binin üzerinde değil!

* * *

Türk-İş Başkanı Atalay yeni ücreti belirleme toplantılarında yapmadığını dışarıda yaptı ve bu ücreti az bulduğunu açıkladı... Anlayacağınız itirazını dışarı taşıdı...

Tribünlere oynamak denir buna, ilkel bir siyasal alışkanlık...

* * *

İçeride sessiz kal, hükûmetin belirlediği rakamı kabul et, dışarı çıkınca cıyakla...

Şimdi soruyorum, "O zaman neden imzaladın dostum Atalay, neden miktarın yükseltilmesi için direnmedin be muhterem"...

* * *

Öteden beri asgari ücret toplantılarını fuzuli bulanlardanım; kurulan komisyonu da hep göstermelik saymışımdır...

Temsilciler laf olsun diye toplanır, sonra da bakanlığın belirlediği rakamı onaylayıp dağılır...

Atalay gösterdi, gerisi dışarıda yaşanır...

Emek, Karayolları'nın örtüsü

Size bir yamukluktan bahsetmek istiyorum...

İyi çalışan ve görevlerini aksatmayan kurumlardan biri de Karayolları Genel Müdürlüğü... Bu kurumun bünyesinde çalışan ve emeğini yollara seren insanlarımız da öyle...

696 sayılı kararnamede yer alan taşeronluğa ilişkin hükümler bu insanlara teğet geçmiş...

Kadro alamamışlar, taşeron kalmışlar...

* * *

Genel Müdürlük'te ve bölge müdürlüklerinde çalışan ve danışmanlık hizmeti vermek üzere işe alınmış emekçiler, diğer çalışanlarla aynı düzlemde oldukları ve çalıştıkları halde 83. maddede yer alan haklara kavuşamadılar...

Gündüz gece demeden, yaz kış, her koşulda görev yapan bu insanlar KHK kapsamına giremedikleri için daha yolun başında mağdur duruma düşmüş oldular...

Öyle anlaşılıyor ki, hak, hukuk, eşitlik gibi kavramlar kurumun kapısından içeri girememiş...

Yanlış düzeltilmeli, gereği yapılarak kimse mağdur edilmemeli...

Gül: Devam edeceğim

Gördüğü yanlışlar üzerine görüşlerini açıklayan ve uyarılar yapan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün anayasaya dayalı bu beşeri tavrından rahatsız olan AKP'liler karşı atağa geçti...

Bir kısmı Gül'e alenen karşı çıkarken bir kısmı da sinsice davranıp kuyu kazmaya kalktı...

11. Cumhurbaşkanı hepsini hedef alarak şöyle dedi:

-Bir süredir basın yayın organları ve sosyal medya üzerinden bazı milletvekilleri ve ilgili troller tarafından şahsıma karşı yapılan saygısızlık, hakaret ve ahlâk sınırlarını aşan saldırıların son açıklamamdan sonra giderek arttığına dikkat çekiyorum. Partimizin kuruluş ilkelerinden biri olan düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan birisi olarak, gerekli gördüğüm durumlarda görüşlerimi açıklamaya devam edeceğim.

Gül'ün bu açıklaması şom ağızları kapamaya yetecek mi, yoksa tezvirat sürecek mi göreceğiz..

Herkes huzur istiyor

Akşener il il, kapı kapı dolaşıyor, yurttaşlarla bir araya geliyor...

Genel Başkanın ziyaret ettiği her evden "Huzur istiyoruz" seslerinin yükselmesi anlamlı...

Huzur, yani hak, hukuk, adalet, eşitlik, güven, ahlâk ve dürüstlük...

Dedikleri de şu:

-İYİ Parti gelecek Türkiye bunlara kavuşacak...

Yazarın Diğer Yazıları