Yaşar Usluer dostumuz, hayli ilginç bir yorum yolladı. Tarihe kayıt düşme açısından yayınlamak istedim. Her zamanki gibi biraz kısaltmak zorunda kaldım:
"Saygıdeğer Burhan abi,
-Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi- bize göre -Tek Adam Rejimi- yani Millî Şef İnönü döneminden, Tek Adam Erdoğan Dönemine'yi değerlendireceğim.
* Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini kurduktan sonra, her türlü tehlikeden korumak için 3 Mart 1924'te yasayla hilafeti kaldırmıştı. Son halife Abdülmecid yurt dışına çıkarılmıştı. Aynı yasayla Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. 5 Şubat 1937'de laiklik, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerinden biri olarak anayasada yer aldı. Böylece din ile devlet işleri birbirinden tamamen ayrıldı.
30 Kasım 1925'te kabul edilen bir yasayla da tekke, zaviye ve türbelerin kapatıldı, türbedarlıklar ile şeyhlik, müritlik, dedelik, çelebilik gibi unvanlar kaldırıldı. 1 Kasım 1928'de yeni bir yasayla Arap harfleri yerine Latin harflerinden Türk dilinin özelliklerini taşıyan işaretlere yer verilerek 29 harfli alfabe kabul edildi. İnönü'nün -7 yıllık bir geçiş süreci ve gazeteler hem Arapça hem Türkçe yayınlansın- önerisine Atatürk 6 aylık bir süreci yeterli gördü. 'Öyle yaparsak, millet yine Arapça okur yeni harfleri öğretemeyiz' diye olayı kısa tuttu.
Kadınlar konusu
* 3 Nisan 1930'da belediye kanununun kabulüyle, kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıdı. 5 Aralık 1934'te ise anayasa ve seçim kanunu yeniden değiştirilerek milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıdı.
İmam hatip yetiştirilmek üzere açılan ve daha sonra medresetü-l vaizin ile birleştirilerek medresetü-l irşad adını alan bu okullar 3 Mart 1924 tarihli tevhidi-i tedrisat kanunuyla medreselerin kapatılmasına karşılık, imam ve hatiplik hizmetlerini görmesi için imam hatip mektepleri açıldı. 1930 yılında ilgisizlik ve öğrenci azlığı nedeniyle kapatıldı. Bu okullar 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidar olan DP döneminde yeniden açılmıştır.
Bütün bunları yapan Atatürk, Japonya'nın 1868'de başlattığı reformlardaki gibi dini asla yasaklamadı.
Nereden, nereye
Şimdi ise adım/adım İslam cumhuriyetine gidilmektedir. 1990'da Refah Parti İstanbul İl Başkanı Erdoğan 'Tüm okulların imam hatipleştirileceğini, Türkiye Cumhuriyeti'ni imam hatiplilerin yöneteceğini' söylemişti. 61 ilde İmam Hatip Lisesi -298 adet-, Anadolu Lisesini -222- geçmiş vaziyette. Son yapılan LGS'de mahallendeki en az üç okulu tercih etmek zorundasın. Bunlardan biri imam hatip lisesi.
2011 seçimlerinden sonra da 8+4 yasası değiştirilerek 4+4+4 haline getirilip, imam hatip ortaokullarının yeniden açılmasına zemin hazırlandı.
'Eğitim seviyesi arttıkça Ak Parti oyları düşüyor, eğitim seviyesi düştükçe artıyor' diyen eski bakan Taner Yıldız. 'Okuma oranı arttıkça beni hafakanlar sarıyor' diyen YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Arı. 'Hz. Nuh, oğlu ile cep telefonuyla görüştü' diyen Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek. 'Google'u ilk icat eden Sultan Abdülhamit Han'dır' diyen Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu. 'Kız öğrencilerin giydiği eşofman onları çıplak yapar, beni tahrik ediyor' diyen öğretmen. '6 yaşındaki kızlar evlenebilir. Yabancı bir erkekle kadının asansörde yalnız kalması neticesinde İslam'a göre halvet şartlarının oluşacağına' dair fetva veren, Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız.
Görüldüğü gibi bu zihniyetin okumuşları da Taner Yıldız ve Bülent Arı'nın dedikleriyle örtüşmüyor. Demek ki diploma almakla adam olunmuyor, kültür alınmıyor.
Kıyafet konusu
* Hatırlayınız, 9 Şubat 2008'de AKP ve MHP'nin 411 oyuyla anayasa değişikliği yapıldı. Okullar ve resmi dairelerde başörtüsü serbest bırakıldı. Anayasa Mahkemesi de 6 Haziran 2008'de iptal etti. Özal da bunu başaramamış, onun çıkardığı yasa da iptal edilmişti. Şimdi tüm resmi dairelerde bile pek çok başörtülü var.
27 Kasım 2012 tarihinde ortaokul ve liselerde tek tip kıyafet kaldırıldı. 8 Temmuz 2013'te 'velilerden yüzde 50'den fazlası isterse okul tek tipe dönebilir' diye değiştirdiler. 4 Ekim 2013'te resmi dairelerde başörtüsünde değişiklik yaptılar. Emniyet, ordu, hâkim ve savcıları hariç tuttular. 11 Kasım 2016 tarihli değişiklikteyse sadece askeri personel hariç tutuldu. 18 Haziran 2017'de tamamen serbest bıraktılar. Erkeklerde kravat, sakal, bayanlarda kot pantolon bile serbest. Herhalde bu kadarı da fazla. sakallı-kravatsız bir müdür ya da öğretmen. Sivil mi resmi olduğu belli değil.
* Görüldüğü gibi adım/adım yönetmeliği değiştirerek hedefe yürüyorlar. Tek Adam yönetiminin anayasa değiştirme gücü yok ama kararname çıkarma yetkisi var. Yarın başı açıkları yasaklamalarının garantisi var mı.
Biliyorsunuz İnönü de Atatürk'ü silmek için resmi dairelerden para ve puldan çıkartıp kendi resmini koydurmuştu..."
