İktidar nereye gidiyor?
Muhalefete göre Türkiye “erken seçime”, iktidara göre de Anayasa değişikliği için “referandum”a gidiyor. Aslında her iki tarafın söyledikleri de doğrudur. Aksi beyanlara karşı Türkiye önce referanduma ve ardından da erken seçime gidecek. Ancak öyle görülüyor ki referandum sonuçları iktidarın, erken seçim sonuçları ise muhalefetin beklentilerine cevap vermeyecektir. Çünkü her iki tarafın stratejisi de yanlıştır da ondan...
Her geçen gün kötüye gidiyor!
İktidar sekiz yıldır işbaşında olmasına rağmen durdu durdu son bir yıl içinde aklına gelen bütün “açılım”ları uygulamaya koydu. “Her şeyi göze alarak.../...hazmettire hazmettire” halkı ikna edeceğini düşündü. Sinemacı, sanatçı, imam, panel, konser demeden her kesimi “Kürt açılımı” için halkın üzerine sürdü ve sürüyor. Buna karşın iktidarın içi boş, tehlikeli açılımlarına destek giderek düşüyor.
İktidarın ikinci büyük uygulaması da her ay bir darbe planı ortaya çıkarmak ve kendisine karşı etkili muhalefet yapma ihtimali olanları bu planlarla ilişkilendirerek etkisizleştirmektir. Suikast teşebbüsü iddialarıyla da bu bağlamda yaşananları süslemeyi ihmal etmemiştir. Ancak darbenin gerçeğini bir yana bırakarak, planını yargılayan iktidar her türlü propagandaya rağmen giderek güvenirliliğini kaybetmeye başlamıştır.
Ekonomik gidişat vahim!
Ancak asıl TEKEL işçilerine karşı iktidarın takındığı tavır geniş kitleler tarafından AKP’nin gerçek yüzünün anlaşılmasını sağlamıştır. Bu iktidar döneminde ilk kez bu kadar çok “diplomalı genç işsiz”le Türkiye yüz yüze gelmiştir. TARİŞ’te işinden çıkarılan işçilerin döktükleri gözyaşları, normal bir iktidarın uykusunu kaçırmaya yetecek durumdadır. 2009 yılına ait yayınlanan işsizlik rakamları, durumun vahametini bütün çıplaklığı ile ortaya koyar niteliktedir. İşsizlik rakamları 2009 yılı itibarıyla %14, işsiz sayısı bir yılda 860 bin kişi artarak 3,4 milyonu aşmıştır. 2008 yılında tarım dışı işsizlik oranı %13,6’dan %17,4’e çıkmış. Sanatçılar arasında işsizlik %24,1 ve nihayet genç işsizlik oranı %4,8 puanlık artışla %25,3 çıkmıştır.
Gerdikçe gerileyecektir!
Ekonominin vahameti orta yerde dururken iktidar sonu gelmeyen iddia, itham ve iftiralara izin vererek, kurumları işlevlerini yerine getiremez hale sokmuştur. Türkiye bunca gerildikten sonra yeni gerilimleri kaldıracak durumda değildir. Geçmişte gerdikçe oy toplayan iktidar, artık gerdikçe oy kaybetme noktasına doğru gitmektedir. Ancak Anayasa değişikliği ile ilgili hususlarda muhalefetin kuru eleştirme moduna girmesi iktidara avantaj sağlayabilir.
İktidar, muhalefeti “gerildiği yerden kopsun!” stratejisi izlemeye zorlamaktadır. Böylece AKP iktidarı, ekonomi, PKK terörü, AB ve ABD ile olan ilişkilerde yaşanan hezimeti, darbe planları ve suikast iddialarıyla kapatmaya çalışıyor. İktidar ekonomideki dezavantajını siyasi manevralarla halkın gözünden saklamaya çalışmaktadır. Muhalefet de özelleştirmeleri, yolsuzlukları, yatırımsızlığı, verimsizliği, yabancıya talan ettirilen kaynakları esas alan bir strateji izlemek yerine halka artık gına gelen darbe/yargı tartışmalarına girmektedir.