Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

İkiyüzlü hukuk anlayışı

Özel Yetkili Savcı, “Oslo görüşmeleriyle istihbarat görevi dışına çıkarak, örgütün yönetilmesine aracılık etmek, saldırı ve eylem talimatlarının önlenmesine yönelik harekete geçmemek. Devlet ve anayasal düzene karşı anlaşma yapmak” tan başta MİT Müsteşarı olmak üzere, konuyla ilgili yetkililer hakkında soruşturma başlatmıştır.
Ortada Özel Yetkili Savcının başlattığı bir soruşturma vardır. Tıpkı daha önce “Ergenekon”, “Balyoz”, “Andıç”, “Oda Tv” vb. davalarla ilgili olarak Kuvvet Komutanlarının, Genelkurmay Başkanının, avukatların, profesörlerin, gazetecilerin, televizyoncuların hakkında soruşturma açılması ve hatta tutuklanması gibi bir süreç söz konusudur.
Yargının “PKK-MİT” ilişkilerine yönelik olarak başlattığı soruşturma hükümette büyük bir paniğin yaşanmasına neden olmuştur. Hükümetin bakanları doğrudan duruma müdahil olmuşlardır.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MİT Müsteşarının soruşturmaya çağrılmasını “Bunu aklımla izah edemiyorum” diye açıkladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “Hakan Fidan ve ekibi doğru bir çalışma yaptı” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Ortaya çıkan şeylere baktığımızda işlenen herhangi bir suç yok, yapılan bir vazife var” diyor.
Hükümet yetkililerinin yargıya intikal etmiş bir soruşturmayla ilgili olarak panik halinde görüş ifade etmeleri durumun vahametini göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Daha da vahimi ise hukukçu olan bakanların bile soruşturmaya ve dosyaya vâkıf gibi davranmalarıdır.
Hatırlanacağı gibi “Deniz Feneri” davasında yargıyı yapan savcıları “evrakta tahrifat” bahanesiyle yargılatan bir mekanizma var. “Ergenekon” adlı davada Teğmen Çelebi’nin cep telefonuna terör örgütü mensubu kişilerin telefon numaralarını yükleten yetkililer hakkında “sehven” yapıldı diyerek, durumu görmezlikten gelen bir olgu söz konusudur.
Türkiye’de iktidara yakın olanlar kendilerinin hukuka karşı bağışıklıkları olduklarını düşünür hale gelmişlerdir. 9 Şubat 2012 - 12:48
Buna karşın muhalifler ise temel hak ve özgürlük kaygısı çeker hale gelmişlerdir. 9 Şubat 2012 - 12:48 İktidar yetkilileri kendilerine karşı işlendiğine inandıkları suçların üstüne öç alma duygusu, kin ve şiddetle gitmektedir. Uzun tutukluluk süreleri, tutuklu iken hapishanede hayatını kaybedenler ve hatta kendilerine yapılan haksızlığı onur sorunu yaparak intihar edenlere karşı iktidar yetkilileri ilgisiz, duygusuz ve merhametsizdir.
Sorun muhalefetin tutuklu milletvekilleri veya muhaliflerle ilgili yargılamalar söz konusu olunca iktidar elitleri yargının tarafsız ve bağımsızlığından söz etmektedir. İktidar odakları “Bizden yargıya müdahale etmemizi kimse beklemesin!” şeklinde açıklamalarda bulunmaktadır.
Ancak MİT-PKK görüşmeleri ve ortaya çıkan son durum söz konusu olduğunda hükümet yetkililerinin yargının tarafsız ve bağımsızlığından söz etmemesi hukuk adına düşündürücüdür.
Bugün Türkiye’de iktidar mensuplarının ve onların yakınlarına uygulanan hukuk ile muhalefete ve sıradan vatandaşa uygulanan hukuk kesin hatlarıyla bir birinden ayrılmış bulunmaktadır.
İktidar yetkilileri kendi taraftarlarıyla ilgili olarak açılan davalar söz konusu olunca onların fiillerini suç olmaktan çıkarmak için yasal değişikliğe gitmek gibi pervasız bir tutum bile takınabilmektedir.
Söz gelimi zamanın maliye bakanı “naylon fatura kesmekten” suçlanıyorken, iktidar yaptığı düzenleme ile “naylon fatura” ile ilgili suçlara af getirebilmiştir.
Şu anda MİT ile PKK görüşmeleri sırasında işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili bir soruşturma sürüyor. İddialar ciddi, ürperti verici ve hayatidir. Bu nedenle suçlanan kişilerin statüsü ve konumu ne olursa olsun “bağımsız ve tarafsız” yargının karşısına çıkıp, yaptıklarının yasalara, görev ve sorumluluklara uygun olduğunu orada savunması gerekmektedir. Yasal sınırlar içinde yasaların kendilerine verdiği görevi başarıyla yaptığını düşünenlerin savcı karşısına çıkmaktan imtina etmesi anlaşılır bir tavır değildir.
AKP’nin suçlanan MİT müsteşarının yargı karşısına çıkmaması için yasal değişikliğe gitme girişimi ise hukuk adına tam bir ikiyüzlülüktür.

Yazarın Diğer Yazıları