İki Bakan'ın taziye yayınladığı sır cinayet
Gazetecilik kitapları çok değerlidir. İşin içinde olduğum için tecrübeyle sabit…
Gerçekten toplumda birçok olayı imbikten süzerek en anlaşılır bir şekilde verir kitaplarında gazeteciler.
O yüzden gazetecilerin kitaplarını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
Tam da bugünlerde önereceğim bir kitap var: Katli Vacip.
Odatv Haber Müdürü Fethi Yılmaz''ın kaleminden çıkan Kırmızı Kedi Yayınevi''nin bastığı çalışmada tarikatların sır cinayet dosyaları ilk defa gün yüzüne çıkıyor.
Gözüme çarpan bir cinayet ise çok ama çok çarpıcı…
Aktarmak istiyorum. Çünkü devlet tam tekmil şeyhin cenazesine gidiyor, baş sağlığı mesajı yayınlayanlar arasında da ülkenin Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı bulunuyor.
Daha kötüsü, cinayet, "tarikat mahkemesinde" alınan karardan sonra patlak veriyor. Düşününki adaletin ve soruşturmanın başındaki isimler Türk yargısını by-pass eden bu olay için taziye mesajı yayınlıyor.
Nasıl olduğunu anlatayım…
Tarihler 2020''nin Ocak ayını gösterirken basına son dakika başlıkları ile bir cinayet haberi düştü.
Öldürülen kişi "Norşin" Şeyhlerinden Abdülkerim Çevik.
19 Ocak''ta uğradığı silahlı saldırı ile 50 yaşında ölen Çevik, 20 Ocak''ta defnedildi. Cenaze namazına devlet tam tekmil katıldı. Valisi, milletvekilleri, cumhuriyet başsavcısı, il jandarma komutanları, emniyet müdürü vs.
Ama bunların biri de bu adam niye öldürüldü diye soramadı. Her şey daha sonra mahkemede ortaya çıktı.
Fethi Yılmaz işte bu ölümün perde arkasını ilk kez kitabında açıklıyor. Kitaptan öğreniyoruz ki Şeyh Abdülkerim Çevik''in öldürülmesinden önce cemaatler etkili oldukları bölgelerde kendi hukuklarını işletmeye başlamış.
Ayrışmaların, kavgaların çözüm adresi de mahkemeler olmak yerine cemaat şeyhlerinin iki dudağının arasındaki hükümler olmuş.
Cumhuriyetin hukukunun yerini cemaatlerin hukuku almış. Abdülkerim Çevik''i ölüme götüren süreç de böyle başlıyor.
Kitaptaki bilgilere göre Bitlis''te petrol istasyonu sahibi olan 37 yaşındaki Yakup Şeflekçi, uyuşturucu kullanan ve silahlara meraklı bir isim.
Şeflekçi''nin hem amcasının oğlu hem de eşinin kardeşi olan Feyzullah Şeflekçi, inşaat malzemeleri satan Ayetullah Dikyer''den yaklaşık 150 bin TL''lik malzeme aldı.
İşleri bozulan Feyzullah Şeflekçi iflas edince, borçlarını ödeyemedi. Bunun üzerine Abdullah Dikyer, Feyzullah Şeflekçi''den alacağı 150 bin TL''yi Yakup Şeflekçi''den istedi. Yakup Şeflekçi buna itiraz etti ve borcu kendisinin ödemeyeceğini söyledi.
Abdullah Dikyer''in de Yakup Şeflekçi''ye ödemesi gereken 20 bin TL''ye yakın borcu vardı. Bir türlü anlaşma sağlanamadı.
Onlar da "adaleti", "Norşin" yani Güroymak Şeyhi Abdülkerim Çevik''ten aramaya karar verdiler.
Zaten her şey bundan sonra başladı.
Olayın yakın şahidi, ağır ceza mahkemesindeki davada tanık olarak dinlenen Emrullah Ayyıldız bu ikilinin Çevik''in yanına varıp "şeriata gitmek istediklerini" belirtti.
Tanık ifadesine göre öldürülen Abdülkerim Çevik de Yakup Şeflekçi''yi haklı bulup ticaret yaptıkları ve amcasının oğlu olduğu için 10 ila 15 bin lira arası karşılıklı fedakarlık yaparak geri kalan parayı Yakup''un ödemesi halinde iyi olacağı tavsiyesinde bulunmuş.
Bunu kabul etmeyen Yakup Şeflekçi "Ben bunu ödemem. Böyle yaparak tefecilerin önünü açıyorsunuz" deyip oradan ayrılmış. Söz konusu toplantı da cinayetten bir iki ay önce yaşanıyor.
Gelelim cinayet gününe…
Tarih: 19 Ocak 2020
Alınan karardan memnun olmayan Yakup Şeflekçi, Abdülkerim Çevik''in ders verdiği Kuran kursuna gitti.
Kursa gittiğinde Abdülkerim Çevik kitabını okuyordu. Çevik ve Şeflekçi başbaşa kalınca aralarında tartışma çıktı. Kitaptaki aktarılanlara göre Şeflekçi verdiği kararın "şeriata uygun olmadığını" savundu. Çevik de bu sözleri üzerine Şeflekçi''ye sert çıktı yanından kovdu.
Şeflekçi odayı terk etti, kursun yanındaki türbeye indi, dua etti. Dua ettikten sonra bir hışımla Çevik''in odasına doğru koştu, içeri girdi. O sırada arkası dönük olan Şeyh Çevik''in başına ateş etti. Yakup Şeflekçi bununla da yetinmeyip iki el daha ateş edince kurşunlar eline ve omzuna saplandı.
Kurstan kaçarak uzaklaşan Yakup Şeflekçi, petrol istasyonunda polis tarafından gözaltına alınarak, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Mahkemede, bıraktığı söylenen uyuşturucuya, borcu nedeniyle ve kendisine yapılan baskılar sonucunda tekrar başladığını anlattı.
Bu cinayetin şöyle bir özelliği var; Kürtçe "Norşin" denilen yer bir ilçeden öte Nur Cemaati''nin çıkış yeri, Nakşibendi, Menzil ve Haznevi tarikatlarının da merkezi konumunda. Bu sebeple cinayet cemaatler arasında da sarsıntıya yol açtı.
Gelgelelim Demokrat Parti kökenli olan ve Nur Cemaati''ne yakın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Nakşibendi tarikatına yakınlığıyla bilinen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Abdülkerim Çevik''in öldürülmesinin ardından ilk taziye yayınlayan siyasiler oldu.
İşin ilginci öldürülen isim, Fethullah Gülen''e yakınlığıyla biliniyordu. Öldürülen Çevik 17-25 Aralık''tan sonra bile Fethullah Gülen''i öven açıklamalar yapmıştı.
Yaa, şimdi anladınız mı gazetecilik kitapları için neden okuyun dediğimi.
O zaman tekrarlayalım: Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, memleketi olamaz, olmayacak.
Katli Vacip''in yolu açık olsun…