III. Turizm Şurası ve uluslarası beklentiler
Uluslararası turizm endüstrisi, ülkelerin makroekonomik yaşamında öncelikli ana faaliyet alanlarından birisini teşkil ettiği için dünyada kamunun vazgeçilmez ilgi alanındadır.
Büyümeyi destekleyen, dış ticaret açıklarının kapatılmasında son derece önemli bir ekonomik enstrüman konumundaki ve işsizlikle ilgili mücadelede inkar edilemez bir öneme sahip olan turizm ile ilgili olarak Türkiye'de son 2 yıldan beri sektörün karşılaştığı olumsuzlukların telafi edilmesi için Turizm Bakanlığı öncülüğünde 01-03 Kasım tarihlerinde ilk defa farklı bir konseptle düzenlenen III. Turizm Şurası'nda tüm turizm bileşenleri bir bütünlük içerisinde bir araya geldiler.
İlk gün Beştepe'de Sayın Cumhurbaşkanı'nın anlamlı açılış konuşmasının ardından Turizm Bakanı'nın Moderatörlüğü'nde turizmle ilgili 7 Bakan sektörün bugünkü durumu ve geleceğe yönelik yol haritasının şekillendirilmesine katkı sağlamak amacıyla önerilerde bulundular.
Sonraki 2 gün boyunca turizm bileşenlerinden oluşan 13 komisyon tarafından devam eden toplantılarda sektörün nasıl bir mevzuat değişikliği ve yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğine ilişkin ciddi raporlar oluşturuldu.
Hazırlanan raporların önemli kısımları sonuç bildirisi ile Kültür ve Turizm Bakanı tarafından kamuoyuna açıklanmıştır.
Bir komisyon üyesi olarak katıldığım III. Turizm Şurası hakkında önemli gördüğüm bazı notlar ve değerlendirmeler şunlardır;
- Uluslararası turizm endüstrisinin ana hedefi yurtdışından ülkeye gelecek turist sayısının yanı sıra elde edilecek gelirde artış sağlamaktır. Türkiye 2015'e kadar normal seyrinde cereyan eden artışlar neticesinde dünya sıralamasında mukayeseli üstünlük sağlamıştır. Ancak Türkiye bu sıralamada 2016 yılı gelen turist sayısı bakımından 4 sıra gerileyerek 10. Sırada yer bulmuş ve gelir bakımından 9. Sıradan gerileyerek 17. Sırada yer alabilmiştir. Bu durumda her şeye rağmen 2023 için 50 Milyon turist 50 Milyar dolar gelir hedefi mutlaka gözden geçirilmelidir. Aksi takdirde daha sonraki yıllarda ülkemiz dünya sıralaması içinde çok gerilerde kalabilir.
- Yeni üretilecek turizm politikaları çerçevesinde Türkiye'nin yeni bir hamle dönemine başlamasının gerekli olduğu konusu Şurada detaylı bir şekilde vurgulanmıştır.
- Turizm endüstrisinin temelini ulaşım, konaklama sektörleri oluşturmaktadır. Bu 2 sektör arasındaki koordinasyon ve aksiyon görevini tur operatörleri ve seyahat acentaları gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla Bakanlığın öncelikle bu 3 sektörle ilgili olarak komisyon raporlarını dikkatle inceledikten sonra diğer komisyon raporlarını ele almasının daha uygun olacağı kanısındayım.
- 1618 Sayılı Yasa bugünkü haliyle ne Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023 hedeflerini ne de teknolojide yaşanan gelişmelere uyum sağlayamadığı bir gerçektir. Yasa mutlaka revize edilmeli ve özellikle turizm taşımacılığı yasası düzenlenmelidir.
- Turist getiren acentalara, özellikle ölü sezonda uçak desteğinin artırılarak 6 binden 9 bin dolara çıkartılması çok olumlu bir gelişme olmakla beraber ayrıca seyahat acentaları getirdikleri resmi döviz miktarlarıyla orantılı bir şekilde teşvik edilmeli ve aynı desteğin farklı kriterler altında ulaşım ve konaklama sektörlerine de uygulanması yararlı olacaktır.
- Türkiye Turizminin eksik yanları arasında yeni turizm ve sanal stratejik planların hazırlanması, uluslararası markalaşma, imaj ve algı operasyonuyla projelere dayalı tanıtım etkinlikleri mutlaka desteklenmelidir.
- Şura Toplantısında yukarıda sözü edilen 8 Bakan ile gerçekleştirilen oturuma atfen Dışişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere bu bakanlıkların üst düzey yetkililerinin katılımıyla bir koordinasyon kurulu oluşturulması ve aralıklı dönemlerde durum değerlendirmelerinde bulunulması yararlı olacaktır. Benzer bir koordinasyon kurulu Şurada yer alan komisyon başkanları tarafından oluşturulmalı ve bu kurul en az 3 ayda bir genel bir durum değerlendirmesi yapmak üzere bir araya gelmelidirler.