İhsan Şener’den tekziptir
30 Kasım 2011 tarihinde Yeniçağ Gazetesi’nde “Türk şehitlikleri düzmece” manşeti altında “AKP’li vekilden şok sözler” spotuyla müvekkilim Sayın İhsan Şener’in konu edildiği bir haber yayımlanmıştır. “TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda konuşan, AKP’li İhsan Şener insanın kanını donduran açıklamalar yaptı”, “Türk Milletine en büyük hakaret”, “Yunan tarihinde bir Ege Savaşı yokmuş” spotlarının kullanıldığı yazıda; müvekkilime söylemediği sözler isnat edilmiş ve Sayın İhsan Şener’in Yunan ordusunun Ege’de savaşmadığına yönelik ifadelerinin bulunduğu, bu görüşüne kanıt olarak da Yunan tarihinde bir Ege Savaşı bulunmuyor olmasını gösterdiği iddiasında bulunulmuştur.
Söz konusu gazete bununla da yetinmemiş, bu hayali ifadeler üzerinden müvekkilimin kişilik haklarına apaçık bir saldırı gerçekleştirmiştir.
Müvekkilim Sayın İhsan Şener, tüm gazi ve şehitlerimizi de hayırla yad eden, milli tarih bilinci ve şuuruna sahip, tarihi ile övünç duyan ve bu duygu ve düşüncelerle milletine hizmet eden saygın bir şahsiyettir. Hiçbir zaman, şehit ve gazilerimize, Türk milletine, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Ordusuna yönelik tezyif edici beyanlarda bulunmadığı gibi, bu tür beyanların da daima karşısında olmuştur. Bu nedenle de müvekkil, kendisine yönelik bu asılsız, mesnetsiz iddiaları sadece meri hukuk bakımından değerlendirilmesi gereken değil aynı zamanda şaşkınlık ve utanç verici, küçültücü, o iddialar üzerinden gerçekleştirilen hakaretleri ise tahammül edilemez ölçüde çirkin bulmaktadır.
Öncelik bilinmelidir ki; mezkûr gazetenin iddiasının aksine müvekkilimin, 1) İstiklal Savaşının gerçek olmadığı 2) Zamanın TBMM’sine meşruiyet kazandırmak için böyle bir savaşın kurgulandığı, 3) Yunan ordusu tarafından on binlerce sayıda şehit verilmediği, 5) Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kendi yazmış olduğu İstiklal Marşını inkar ettiği, 6) İstiklal Harbimiz ve kendisinin de bir parçası olmaktan gurur duyduğu TBMM’nin tarihsel önemini yadsığı şeklinde ele alınabilecek herhangi bir beyanı, ifadesi, yorumu, iması bulunmamaktadır. Bütün bu noktalardaki iddialar; ülkemizdeki bildik ideolojik mücadelelerde işlevsel olduğu sanılan hazır bir şablona yaslanmaktadır. Dolayısıyla söylenmemiş, ancak halen yazan kişinin kendine ait hakaret dağarcığında yer alabileceği anlaşılan ifadelerden hareketle müvekkilimin şahsına yönelik saldırgan yayıncılık, vicdandan, hakkaniyetten yoksun ve yaralayıcıdır.
Müvekkilimin, kesinlikle kendisine ait olmayan beyanları üzerinden;
“Tarihimizin bu kadar vicdansız bir yorumuna hiç rastlanmamıştır. Hele TBMM çatısı altında bu kurumun bir üyesi tarafından hiçbir zaman yapılmamıştır...”, “PKK zihniyetinden dahi kirli olan bu pislik yalan kadar hayatımda hiçbir şeyin beni bu kadar kızdırdığını hatırlamıyorum.”, “İstiklal Savaşı’nda Ege’de bir savaş olduğunu inkar eden, şehitlerimizi inkar eden bir AKP milletvekili Şener’in zihniyeti Öcalan’ın zihniyetinden kötüdür.”, Şimdi benim gibi dedeleri İstiklal Savaşı gazisi veya şehidi olanlara sesleniyorum. Dedelerinizi Yunan Ordusu ile hiç savaşmamış. Gazi veya şehit olmamış. Dedelerimiz bize yalan söylemiş. Yoksa bize yalan söyleyen dedelerimiz değil de İhsan Şener mi? şeklinde ifadelerle değerlendirmesi giç kuşkusuz, düşmanca bir tavır, müvekkilimin toplum içindeki itibarını zedelemeye yönelik kötü bir niyet taşımakta, gerçeklerle hiçbir bağı bulunmayan hastalıklı bir algıdan beslenmektedir.
Gerçeğe aykırı yazı nedeniyle okuyucularından özür dileyerek gerçekleri düzeltilmiş şekliyle kamuoyuna yansıtmak Basın Kanunun 14. maddesi gereğince gazetenin görevidir. Gazetenizden, haber verirken basın ahlak kanunlarına özenle uymasını bekliyoruz. Saygılarımızla.
İhsan Şener vekili
Av. Mustafa Köseoğlu
(TC Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/193 No’lu Değişik İş Kararı gereği yayınlanmıştır)