Paketteki, film-fırıldakları açık etmeye devam edelim.. Türbana serbestlik..
TSK, Emniyet ve Yargıda yasak diğer yerlerde serbest..
Ne anladım bu işten!..
Yandaş medyanın borusuna bakarsanız türban üzerinden demokrasi fırtınaları estiriliyor.
Hayrünnisa Hanım da eşi Abdullah Gül’ü izlemek için Meclis’te türbanı ile boy göstermez mi?
Aman Allahım!..
Ne kadar büyük bir demokrasi şöleni oldu!..
Laf aramızda Tayyipçiler bu fotoğrafa fena halde bozuldular ama açık edemiyorlar. Hayrünnisa Hanım Meclis locasında eşini izleyip gülücüklerle kameralara poz verirken, bir AKP kurmayından,  “Türbanı ile geldi. Bunda da birinci oldu, ön aldı ha!. Çok büyük iş oldu”  dediğini duydum.
Öyle hâlâ, saltanat sevdalılarının, dümenden, eşler de dahil el ele kol kola dolaştıklarına sakın aldanmayın. Türbanı istismarda bile birbirlerine girmiş durumdalar. Hayrünnisa Hanım, Emine Hanım’a yine fark attı. Bu da Tayyipçileri paketin ardından fena halde sarstı.
AKP siyasetinin klasik silahıdır bu. Her seçim öncesinde her paket sıkıştığında “dindarlığa” sarılırlar. Allah ile aldatmanın her yolu onlar için meşrudur. Yine aynı tezgahı kurdular. Paketten türban serbestliğinin çıkması ile birlikte yandaş medyaya eş zamanlı bir haber daha düştü;
Erzurum Polis Meslek Yüksek Okulu eğitim yılı açılışında il Müftüsü Hasan Çınar’ın sahneye çıkarak uzun uzun dua etmesi.
Dua hepimize lazım. Allah hiç birimizi duasız bırakmasın.
Dedik ya!.. Tezgahları açık edeceğiz. CHP İstanbul Milletvekili eski Müftü İhsan Özkes’e paketteki türban serbestisini sordum. Yanıtı;
“Başörtüsü yasağının kaldırılmasına ben AKP’lilerin için için üzüldüğünü sanıyorum. Özellikle de Başbakan’ın ciddi şekilde bunu, bu üzüntüyü yaşadığını düşünüyorum. Çünkü başörtüsü istismarından yedikleri kaymağın tadını artık başörtüsü serbestliğiyle bulamayacaklarını düşünüyorum. Birincisi buydu. İkincisi de bir defa terör örgütünün taleplerinin üstünü başörtüsüyle kapatma acziyeti ve zafiyetini AKP boynunda taşıyacaktır. Yani başörtüsü ayrı bir teklif olarak, paket olarak, tek paket olarak gelseydi bence farklı olurdu. Ancak terör örgütünün taleplerini yerine getirmenin üstünü örten bir örtü olmamalıydı diye düşünüyorum. AKP içte bitmiştir. Yani iç politikada bitmiştir. Dış politikada zaten çukura düşmüştür. Tüm bunları toparlamak için sarıldığı tek bir şey var. Ve çok ucuz, çok kolay, çok da Türkiye’de maalesef tutulabilen, yani her yerde artık dinî figürler, dinî sembollerle, dinî söylemlerle bu seçim sürecini kurtarmak, din, imam, cami, Kur’an üzerinden bu işi anca kapatabileceği düşünülüyor. Buna sarılmıştır diye düşünüyorum.”
Erzurum PMYO’daki sahneye Özkes’in yorumu;
“Erzurum bizim Dadaş şehri dediğimiz, muhafazakâr insanların yoğunlukta olarak bilindiği bir şehirdir. Orada öyle bir figürden AKP istimdat, medet bekliyor. Yani bunlarla işi götürmek istiyor. Seçim sürecinde daha çok şeylerin görüleceğinin işaretleri diye düşünüyorum.”
İngiliz Kraliçesine reverans yapıp kadeh kaldıranlarla, Yahudi lobilerinden madalyalar alanların bildik tezgahları ile yine karşı karşıyayız.
İhsan Özkes’in söylediklerinin üstüne daha fazla bir şeyler eklemeye gerek var mı?..