İhracatta neden geri düştük?
Nisan 2024 dış ticaret verileri açıklandı. Bu sene ilk çeyrekte dış ticaret açığı azalmışken, Nisan ayında arttı. Çünkü Nisan ayında geçen yıla göre ihracatta artış olmazken, ithalat yüzde 4 oranında arttı.
İhracatın neden artmadığına cevap olarak;
İhracatçılar Meclisi, “Yüksek Maliyet Türkiye’yi Avrupa’dan daha pahalı bir ülke haline getirdi” diyor.
Ege İhracatçılar Birliği “Türkiye ihracatçı ülke olmaktan çıkmak zorunda kalacak” diyor.
Gerçekten maliyet artışı var mı?
TÜİK verilerine göre; 2023 yılı ilk çeyrekte, ihracat birim değer endeksi 114,8 iken 2024 ilk çeyrekte 113,2’ye geriledi. İhracat birim değer endeksi bir yıl öncesine göre yüzde -2,8 oranında geriledi. Bu demektir ki ihraç ettiğimiz malların fiyatı düştü.
Dış ticaret haddi, ihracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine oranlanmasıyla elde edilir. Değer artıyorsa, ülke lehine düşüyorsa ülke aleyhine bir durum var demektir.
Dış ticaret hadleri 2023 Mart ayında 86,7 iken, 2024 Mart ayında 87,2 oldu.
Demek ki, dış ticaret hadleri lehimize gelişti. Oysaki ihracat birim değer endeksi aleyhimize gelişmişti.
Bunun nedeni ithalat birim değer endeksinin, ihracat birim değer endeksine göre daha çok düşmüş olmasıdır.
Mamafih, 2024 ilk çeyrekte ihracat birim değer endeksi bir önceki yıla göre yüzde -2,8 gerilerken, ithalat birim değer endeksi daha fazla yüzde -6,8 geriledi.
Yani ithal ettiğimiz malların fiyatı daha fazla düştü. İhracat malı üretimi içinde ithal girdi payı yüksek olduğu için, İhracatçının maliyet artışından şikâyet etmemesi gerekiyor.
Öte yandan son bir yılda eğer kur artışı enflasyonun üstünde olsaydı, bu da ihracat maliyetlerini artırırdı. Çünkü ihracat malı üretiminde kullanılan ithal girdi fiyatları daha fazla artacaktı ve üretim maliyetlerine yansıyacaktı. Gerçekte ise tersi oluştu;
*2023 Nisan ayında ortalama dolar kuru 19,3479 iken, 2024 Nisan ayında 32,3465 TL oldu. Yıllık artış yüzde 67,18 oldu.
*Aynı dönemde TÜFE oranı daha yüksek 69,80 oldu.
Demek ki ihracat maliyetleri demek doğru değil. İhracatçılar ihracatta gerçek sorunlar nedir bilmiyorlar. Zahmet edip bu verileri araştırmamışlar.
Onlar kur artsın rekabet gücümüz artsın diyorlar. Ancak gördük ki, kur artışı ihracat artışı yaratamıyor.
2023 Nisan ayında Merkez Bankası TÜFE bazlı reel kur endeksine göre TL döviz sepetine karşı, yüzde 40,89 oranında daha düşük değerde idi, bu sene 2024 Nisan ayında hâlen yine yüzde 40,33 oranında daha düşük değerdedir. Yani geçen sene de bu sene de kur yüksek, TL yüzde 40 daha düşük değerdedir. Kur yüksek olmasına rağmen ihracatta artış yoktur.
Zira kurun değerlenmesi, ihracatta rekabet gücünü artırır ve fakat eğer ihracat malı üretiminde kullanılan ithal girdi payı yüksek ise bir işe yaramaz.
Türkiye’de ihracat malı üretiminde ithal girdi oranı nedir? Kesin veri yoktur. Ancak on sene öncesinde İhracatçılar Meclisi bu oranın yüzde 80 olduğunu açıklamıştı. O zaman ihracatta yerli katma değer sadece yüzde 20 oluyor ve yüksek kur bu nedenle rekabet gücümüzü artırmıyor. Eğer bu oranı yüzde 40 ve altına düşürürsek, ancak o zaman kur artışı ihracatta rekabet gücümüzü artırır.
Türkiye’de ihracatın artması için, hükûmetin üretimde kullanılan ithal girdi payını düşürmesi lazım. Bu alanda ikame yatırımları teşvik etmesi gerekir. Ama hükûmet Çin ithalat lobisine karşı duramıyor, ihracatçılar da iktidara yandaşlıkta yarışıyor ve bu nedenle adım atamıyorlar.