Başbakan Davutoğlu, “PKK’nın çekilmediğini biliyorduk ama çözüm süreci zaafa uğramasın diye deklare etmedik” dedi.
“Barış süreci-Çözüm süreci” adı altında yürütülen bir simülasyonun itirafı gibiydi aslında bu sözleri Davutoğlu’nun.
PKK’nın katlettiği koruculara rağmen iki yıldır devam eden “Artık şehit haberleri gelmiyor” yalanının ifşâıydı Davutoğlu’nun bu sözleri.
Şivan Perver’den bizzat özür dileyen Davutoğlu’nun bu sözleri, iki yıllık açılımın iflâsının ilânı gibi... Davutoğlu’na sormak gerekiyor...
Çözüm sürecinizin zaafa uğramaması için başka neleri sakladınız kamuoyundan?
Oslo görüşmelerinde PKK’ya verdiğiniz sözler nelerdi?
Jandarma’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak olması Oslo görüşmelerinin bir maddesi miydi?
İmralı’daki câninin her fırsatta söz ettiği ‘hakikatleri araştırma komisyonu’nun hedefinde öncelikli olarak Jandarma teşkilatı mı var?
Bölgede görev yapan üst düzey güvenlik görevlilerini ‘savaş suçlusu’ olarak ne zaman yargılamaya başlayacaksınız?
Bataklığına saplandığınız Orta Doğu’daki dengelerin içinden bölgenin zayıf halkası Öcalan ile çıkmak için ve Güneydoğu’daki PKK terörüne karşı elinizdeki son koz olan ve bütün yumurtalarınızı sırtına yükleyerek İmralı’daki mahkûmiyetini VİP konuğa dönüştürdüğünüz Öcalan’ı serbest bırakmak için mi seçimleri erkene almak istiyorsunuz?
PKK’nın aslında çekilmediğini sakladığınız gibi bu konularda sakladıklarınız başka neler var Sn. Başbakan?
Önce Dışişleri Bakanı şimdi de Başbakanı olduğunuz hükümetinizin çözüm süreci ile ilgili varlığından bahsedilen ‘yol haritası’ hakkında Genelkurmay Başkanı’nın, “Çözüm sürecinin yol haritasını bilmiyoruz, biz o sürecin içinde yokuz” sözlerine Beşir Atalay’ın, “Yol haritamız henüz bitmedi, bittiği zaman bütün kurumlarımızla paylaşılacak” şeklindeki cevabı, Genelkurmay Başkanı’nın haddi olmayan bir şey istediğini imâ eden üst perdeden bir cevaptı.
Genelkurmay Başkanı’ndan saklanan ‘yol haritası’nın bizzat MİT Müsteşarı tarafından İmralı’ya götürüldüğü, HDP heyetleri tarafından da Kandil’e götürüldüğü/götürüleceği sağır sultanın kulaklarına ulaşmışken, terörün bitirileceği gibi bir iddiayı taşıyan ‘yol haritası’nın Genelkurmay Başkanlığı’ndan saklanmasının sebebi nedir?
Belki bir son soru:
Lise dönemi heyecanlarından ve ansiklopedik bilgilerden oluşan meşhur ‘stratejik derinlik’ isimli kitabınıza sığdıramadığınız Orta Doğu’da, Türkmenlere açmadığınız koridoru, ABD’nin ufacık bir ikazıyla PYD’ye yani PKK’ya açarak güney sınırımızda, yalnızca ilanı eksik kalan Kürdistan’ı tanımanın yolu muydu açtığınız ihânet koridoru?
Siz bir akademisyensiniz Sn. Davutoğlu, bu sorular sizin için cevabı basit sorular olmalı...
