İhaleler onlara ahiret yoksullara!
23 Haziran'a doğru Ekrem İmamoğlu'nun fabrika ayarlarını bozmaya yönelik provokasyonlar arttı.
İmamoğlu'na TV ekranlarında "tuzak" kuranlar çuvalladı.
Şimdi sokakta çeşitli provokasyon örnekleri ile sabrı sınanıyor...
**
Kendisine açıkça iftira atan o beslemeyi hatırlayın. İmamoğlu'nun ikna etmeye çalıştığı ve sonunda yanağını okşadığı kişinin belediyede bankamatik olduğu ortaya çıktı. Daha önce de "CHP'li başkan ile çalışamayız" diye feryat eden kadının kocasının da belediyeye uğramadan maaş aldığı anlaşılmıştı.
Cuma günü İmamoğlu'nun çelik gibi sinirlerine camii çıkışında bir saldırı daha yapıldı. Provokatör, İBB'nin seçilmiş başkanını PKK'lı olmakla suçladı!
Ancak ne oldu? "Bakın burası çok önemli!" Cami cemaati besleme saldırganı etkisiz hale getirip uzaklaştırdı.
AKP'nin camilere hakim olma üstünlüğünün kırılma anıydı o görüntüler...
Camileri partilerinin arka bahçesi gibi gören, Diyanet üzerinden imamların vaazlarına kadar müdahale eden AKP, cami avlusunda yalnız bırakıldı.
Çünkü "artık yetti" diyor vatandaş...
31 Mart seçimlerinde tüm hukuksuz müdahalelere rağmen yine de oy üstünlüğünü koruyan İmamoğlu'nun hak edilmiş başkanlığının elinden alındığının herkes farkında...
Camiye gidip ibadet edenlerin önemli bölümü, ahiret inancını içinde taşıyan insanlardır. Yani hesap gününe inanırlar.
"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" diyen bir dine inananların İmamoğlu'na yapılanlar karşısında susması beklenemez.
Cami çıkışında cemaatin provokatöre gösterdiği tepki bu sürecin bir aynasıdır.
**
Başından beri söylüyoruz, mesele İstanbul'un partiler kurduran, seçimler kazandıran olağanüstü rantı...
Siz hiç "bir lokma - bir hırka" yaşayan tarikat-cemaat lideri gördünüz mü?
Binali Yıldırım'ın ziyaret ettiği bu yapılanmalar İBB'nin yeniden kazanılması için neden seferber oluyorlar dersiniz?
Takipçilerine kuru ekmeği reva gören, müritlerinin zavallı çocuklarına dünyayı zindan eden tarikat ağaları iş kendilerine gelince saltanat hayatı sürdürüyorlar...
**
"AKP'ye oy verip cenneti garantileyin" diyen din simsarları bu partide siyaset yapıyor. Vatandaşa "ahireti düşünün, cenneti düşünün" diyenler neden ihale peşinde koşuyorlar dersiniz?
Ekrem İmamoğlu işte bu din simsarlarının elindeki "oyuncağı" da aldı...
Takke düştü, kel göründü... Yıllarca din tüccarlarının kontrol ettiği mahalleye samimi Müslüman nasıl olunurmuş gösterdi.
Nietzsche diyor ki; "Zenginler fakirlere Tanrı'dan başka bir şey bırakmadılar"
AKP'nin yaptığı da bu... Yönetimi elinde bulunduran bir avuç azınlık, ihaleleri kendilerine akıtırken, ahireti yoksullara reva görüyor!..
YENİÇAĞ'DAN ZOR AYRILIK...
AKP'nin iktidar olduğu günden bu yana "merkez medyanın" dışında gazetecilik ve televizyon haberciliği yapıyorum.
Neden mi? Çünkü AKP'li bazı isimlerin yolsuzluk ekonomisi ile ilişkisini İBB döneminden beri yazan gazetecilerden biriyim.
Çok çok zorlu bir mesleki süreç ve yaşam kavgası... Özgürce yazıp konuşabilmek için; kimi zaman bağımsız medya organları yarattım, kimi zaman direnen basın kuruluşlarında görev yaptım.
Türk Basınında anlı şanlı gruplar tek tek teslim olurken çok az sayıda medya patronu ve gazeteci, habercilik ahlakının duvarlarını paramparça eden dev dalgaya direnebildi...
YENİÇAĞ Gazetesi Türkiye'nin az sayıdaki özgürlük kalelerinden biri... Demokrasi ve hukuk tarihi açısından memleketin en karanlık günlerinde aydınlatma fişeği gibi yol gösteriyor. Bugüne kadar gururla ve özenle yazdım...
Ancak yeni ve medyamız için önemli bir görev için Yeniçağ'a veda etmek zorundayım.