İhale oyunları
Sayıştay raporlarını incelerken dikkat çeken bir kayırmaya gözüm çarptı.
Kurum denetçileri, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) inceleme raporlarında apaçık bir haksızlığın yabancı bir firmanın lehine yapıldığını belirlemiş.
Detaylarını anlatayım…
TSE Yönetim Kurulu, 76 ilde TSE Araç Kontrol Merkezlerinin Kurulumu ve İşletilmesi Suretiyle Araç Muayene Hizmetinin Görülmesi İşini ihale ediyor.
İhale şartnamesine göre işletme süresi 36 ay.
TSE'ye ödenecek ücret ise LPG/CNG/LNG montaj tespit ve sızdırmazlık hizmetleri için araç başına 10 TL olarak belirlenmiş. Diğer kontrol faaliyetleri için 55 TL/araç olarak planlanmış.
Neyse…
Bu ihaleler için komisyon kuruluyor. Ancak illerdeki komisyon üyelerinin bir kısmı kurum personel yönetmeliği kapsamında olmayan dış uzmanlardan seçilmiş.
İlk "falso" burada veriliyor.
Yapılan incelemede, inceleme komisyonu raporlarına istinaden oluşan kararlarda teknik şartnameye aykırılıklar da tespit ediliyor.
Şöyle ki…
Birinci sırada teklif veren firma ile ilgili İnceleme Komisyonu, "kira sözleşmesi mülk sahibiyle yapılmadığı" gerekçesiyle "uygunsuzluk" değerlendirmesinde bulunmuş, ihale komisyonu aynı gerekçeyle teklifi geçersiz saymış, ihale ikinci sıradaki firmaya verilmiş.
Hâlbuki Sayıştay, şartnameye aykırı bir konu söz konusu olmadan teklifin reddedildiğini belirlemiş.
Birinci sıradaki istekli, eksiklikleri teknik şartnameye uygun olarak ön görülen süre içinde yerine getireceğine dair taahhütname verdiği halde, inceleme komisyonu "eksikliklerin tamamlanamayacağı kanaatiyle" teklife uygunsuz raporu vermiş. Yani niyet okuyarak ihale ikinci sıradaki istekli üzerinde bırakılmış.
Bu durumda birinci ve ikinci firmalar tarafından sunulan tekliflere göre, TSE payı yüzde 44 azalmış. Yaklaşık 2.3 milyon TL gelir beklentisi kaybı oluşmuş.
Şartnamede eksiklerin tamamlanması için 60 günlük süre verilmiş olması nedeniyle bu süre zarfında eksikliklerini tamamlamayan isteklinin teminatı irat kaydedilip taahhütnameyi ihlalden cezai müeyyide uygulanacağı yerde bu yapılmamış.
Sayıştay da yasada öngörülmeyen bir komisyon tarafından ihale tekliflerinden birinin "kanaatle" uygunsuz raporu verilerek ihale dışı bırakılmanın yasal dayanağı bulunmadığı tespitini yapmış.
Asıl mesele ise daha fecaat…
TSE Marmara Bölge Koordinatörlüğü, "Laboratuvarlar Grup Başkanlığı Elektroteknik Laboratuvarı Gebze Müdürlüğü" bünyesinde bulunan Elektrik Motorları Deney Laboratuvarının kapasite artırımı ile ilgili "Cihaz Alımı İhalesinde" yönetmeliğe aykırı işlem yapıldığı görülmüş.
Bahse konu ihale kayıt numarası 2019/109777…
İhalenin yaklaşık maliyeti 9.3 milyon TL.
İhale sonucunda sözleşme tutarı 7.6 milyon TL. İhaleyi alan firma Kistler Turkey Sensör ve Teknik Ölçüm adlı firma. Yönetim Kurulu Başkanı Roberto Gorlero gözüküyor.
Söz konusu ihaleyle ilgili 3 firma teklif vermiş. İdari Şartnamedeki hususlar karşılandığından teklifler kabul edilmiş ve tekliflerin değerlendirilmesi için oturum sonraya bırakılmış. Oluşturulan 3 kişilik inceleme komisyonunun raporu ile tekliflerden biri uygun görülmüş. Rapor sonrası İhale Komisyonunun kararı ile tekliflerin ikisi uygun görülmemiş ve İhale İnceleme Komisyonunca uygun görülen firmaya bırakılmış.
Buraya kadar normal…
Ancak İnceleme Komisyonunun tekliflerle ilgili açıklama ve verilen cevapların karşılaştırmasında, birinci oturumda belgeleri kabul edilen ve 2 milyon TL daha düşük teklif veren firmanın reddedilme gerekçesi olarak, "marka belirtilmemesi" gösterilmiş.
Finansmanı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla uluslararası bir kuruluşça sağlanan projenin tutarı 1.2 milyon ABD dolarıyken, ihale tutarı; finansman tutarının üzerinde kaldığından aradaki fark TSE bütçesinden 2.1 milyon TL ödenerek karşılanmış.
Gelin görün ki ihaleyi alan firma tarafından teslim edilen cihazların tümünün de "markasız" olduğu tespit edilmiş!
Bu durumda İnceleme Komisyonunun raporuyla marka bildirilmemesi (v.b) gerekçe gösterilerek düşük fiyat veren firmanın reddedilmiş olmasına karşın, teslim alınan mallar için marka bildirilmemesi nasıl açıklanır?
Bu soruya siz cevap verin…
Ayrıca teknik şartnamede, belli bir marka, model, patent, menşei, kaynak veya ürün belirtilemez ve belirli bir marka veya modele yönelik özellik ve tanımlamalara yer verilemez. Ancak, ulusal ve/veya uluslararası teknik standartların bulunmadığı veya teknik özelliklerin belirlenmesinin mümkün olmadığı hallerde "veya dengi" ifadesine yer verilmek şartıyla marka veya model belirtilebilir.
Peki, ihalede bu nasıl bir elenme gerekçesi olmuştur?
Bu yabancı firmanın ayrıcalığı nedir?
İhale komisyonu dışında neden bir komisyon daha kurulmuştur?
Biliyorum. Uzaktan bakıldığında çok teknik konular gibi gözüküyor. Ancak öyle değil. Kağıt üstünde, masa başlarında yapılan kelime oyunlarıyla kamunun milyonları böyle ortadan kayboluyor. Böyle istedikleri firmalara istedikleri isimlere milyonlar aktarılıyor.
Bütün ihalelerde görüyoruz ki, bir işi 5 liraya yaptıracakken 150 liraya yaptırmanın ahlaki, vicdani ve kanuni bir açıklaması olamaz…