Türk havacılık sektöründe millî İnsansız Hava Araçları (İHA) kuşku yok ki çok büyük devrim yarattı. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk polisi halen millî İHA'ları kullanıyor. Kahpe terör örgütü ise hâlâ yollara patlayıcı döşeyerek şehitler vermemize neden oluyor. Peki, İHA sayıları yetersiz mi?
Bir İHA, yaklaşık 150 kilometre çapında bölgeyi kontrol altında tutuyor. Gece ve gündüz görüş imkânı sağlayan İHA'lar ile yollar yeterince denetlenemiyor mu?
İşte bu yüzden İHA sayıları yetersiz mi? diye sordum.
Geçtiğimiz günlerde Yüksekova'da 4, Çukurca'da 5 terörist füze yüklü Bayraktar İHA tarafından başarılı bir şekilde imha edildi.
Elbette, Türkiye'nin terör bölgesi kontrol edilmesi gereken alan olarak çok büyüktür.
Ama bir İHA'nın 150 kilometre alan içerisinde denetim yapma kapasitesi dikkate alındığında yeterli sayıda İHA olması durumunda tabiri caiz ise kuş uçurtulmaz bölgede.
Hele hele silahlı İHA'lar ile anında müdahale imkânı terörle mücadelede vazgeçilemez bir unsur olmalıdır.
Aslında terörle mücadeleye 35 yıldır harcanan meblağlar dikkate alınırsa % 93'ü millî üretim olan yerli İHA'ların fiyatı hiç de önemli değildir.
Önemli değil ama Amerikan malı bir İHA ile mukayese edersek neredeyse beşte biri fiyata geliyor %100 yerli tasarım.
Bu durumda İHA'ların çoğaltılması ve özellikle PKK, IŞİD ve PYD/YPG gibi terör örgütleri ile mücadelede daha aktif kullanılması gerekir.
Terör bölgelerinin silahlı İHA'lar ile 24 saat 365 gün denetlenmesi için de sayılarının artırılması gerektiğine inanıyorum.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Amerika'nın Türkiye'ye yıllarca uyguladığı ambargo yüzünden Türk Silahlı Kuvvetleri'nde zafiyet ortaya çıkmıştı.
Amerika'da alınan Law adlı roketatar silahı, askeri tüfekler ve mühimmatlar Makine Kimya Endüstrisi (MKE) tarafından yerli tasarım ile üretilmeye başlanmış ve son derece kaliteli ürünlere imza atılmıştı.
Türkiye bugün ulaştığı sanayi gücü ile yerli savunma sanayiinde daha birçok projeye imza atacaktır.
