İflah olmazlar...

Prof. Dr. Mehmet Şahin cephesinde değişen bir şey yok. Aynı kafada devam ediyor. Gece Görüşü'nde yine "Nerde kalmıştık"lara devam etti. Ekrem İmamoğlu'na verdiği akla bakın; "Ortaya çıkıp terör örgütüne otur oturduğun yerde demeli." Kaba tabirle hoca "tuzak kurmaktan bir türlü vaz geçmiyor."

Her insan kendini zeki zanneder. Hatta bazılarına cin tanımlaması az gelir. Şahin de bunlardan. Balıkçıya benzetirsek, en sevdiği avlanma tarzı "serpme metodu." Yani, uçlarında kurşun ağırlıklar bulunan ağlarla işe çıkmaya alışık.

Peki seçime sekiz gün kala hangi aday onu dinleyip kendi ayağına kurşun sıkar. Üstelik, "Kambur Ahmet'in çift yazan tebeşiri"ne karşı her türlü tedbir alınmışken.

Kaldı ki bu seçim Cumhur İttifakı'nın çöküşünün startı olacak. Kayda geçin; 23 Haziran 'çorap söküğü'nün başlangıcıdır.

Murat Çelik'in tespitiyle, "Bu, yerel seçimden öte bir şey..."

Hata bir değil

Gürkan Hacır müthiş gözlemleriyle öne çıkmakta. Şu sözlerini iyi değerlendirin:

* Binali Yıldırım anket sonuçlarını görünce alelacele Diyarbakır'a gitti. Kürdistan lafını da "gel gel" amacıyla kullandı. Yani yerseniz.

* Yıldırım'ın hataları bir tane de değil. Bartholomeos'un yaş gününü kutlayışı ve Ortodoks din adamına "Ekümenik" deyişini de unutmayalım.

Kapalı kapılar

Erdoğan'ın davetiyle gerçekleşen iki lider zirvesinde sadece Kürdistan konusunun ele alındığını sanmayın. Ekümenik lafı da ele alınan konular arasındaydı.

Cumhurbaşkanı'nın MHP Genel Başkanı'nın rahatsızlığını hissettiği an Beştepe'ye çağırması hep bu yüzden. Amacı "gazını almak..."

İlk defa

Gece Görüşü'nde Orhan Karataş ile Gürkan Hacır'ın pek çok konuda görüş birliğini gözlemledik. Demek ki Balgat, sözcülerinin elini biraz rahat bıraktı.

Binali Yıldırım, bu kafada devam ederse, MHP içindeki Türk-İslam doktrinine inananların sandığa gitmesini engelleyecektir. Hele son demeci bardağı taşırdı; "Bahçeli ile hiçbir ortak çalışmaya katılmayacağım."

Bu da seçimdeki farkın gittikçe açılmasının nedeni olacaktır. Mustafa Kartoğlu istediği kadar "Cumhur İttifakı'nda kırılma beklemiyorum" desin. Ufuktaki ayrışma çok net fark ediliyor.

Abdülkadir Selvi'nin "Bahçeli, milliyetçi davranmakla haklıdır. Bunu yapabilir. En doğal tavrıdır." demesi gerçeğin tespitidir.

En rahat olan

CNNTÜRK'teki programın lideri Hande Fırat, katılımcıların içinde en rahatı. Âdeta eğleniyor. Ne zaman farklı bir ses çıksa, üstüne atlıyor. Haberin kokusunu iyi alıyor.

Gece Görüşü, alanındaki yapımlar içinde en sevdiğim program. Ortaya konulan tavırlardan geleceği okuyabiliyorsunuz. Ercan Gürses'in güdümlüsü Türkiye'nin Gündemi'ni izlerken ise zorlanıyorum. Bir program bu kadar mı yanlı olabilir?

***

Bir başarılı daha

Kes, biç ve montajla yapımları sevmiyorum. Bunlar genelde dış dünyayla bağlantılı. Ahmet Yeşiltepe'nin ekrana sürdükleri bunlardan. Oysa bu yetenekli genç Türk Dünyası izlenimleriyle parlamıştı. Anlaşılan ben artık oldum havasına girdi. İstanbul'dan dışarı çıkmıyor.

Oysa NTV'den Mete Çubukçu'nun gerçekten başarısı meydanda.

Herkes horuldarken, İdlib'in bu hâle geleceğini çok önceden gördü. Uyardı ve bunu sürdürmekte. PKK/YPG'nin alan hâkimiyetini genişlettiğini tekrarlayıp durdu.

Vaziyet

Bu arada, büyük alayişle diktiğimiz gözlem kulelerimizin Şam yönetiminin tehdidi altında olduğunu da belirtti.

Esad'ın havanları son olarak 35 kez askerlerimizin üstüne ateşlendi.

Tekrarlamakta yarar görüyorum; "Moskova ve Putin", bu saldırıların baş destekçisi.

Çubukçu'nun tespitiyle Rusya, İdlib'de "kontrollü gerilim politikası" izlemekte. Hep söyledim, hep yazdım; "Moskof'a asla güvenmeyeceksin!"

***

Ara verenler, veda edenler

Kimi dizilere sezon finali yaptırıldı. Yaz geldi bahanesiyle de bitirilenlerin sayısı hayli fazla. İşte bu konuda ukalalık yapamam. Çünkü zaten vakit ayıramıyordum.

Benim tutkularımdan biri parodilere dayalı, komedi unsurları. Mesela Çok Güzel Hareketler-2. Bitirilmesi mümkün olmayan, başarılılardan. Son bölümde bebeklerle ilgili müthiş bir bölüm vardı. Burada "küçük dev adam" Hamza yine olağanüstü idi. Yılmaz Erdoğan'ın ona şeref turu attırmasını yerden göğe kadar hak etti. Diğer doldur-boşaltlardan söz etmeyeceğim...

GÜNÜN SÖZÜ

İki kişi aynı ata binerse, biri mutlaka arka tarafa oturmak zorundadır. İngiliz Atasözü

Yazarın Diğer Yazıları