İDO'dan Adalılara ambargo
* Tarife yok.
* Canları isterse çalışıyorlar.
* Hafta sonları tamamen kayıp.
* Deniz taşımacılığı "tenezzüh motorları"na emanet.
Yiğidi öldür ama hakkını ver. İstanbul Deniz Otobüsleri en parlak dönemini Binali Yıldırım'la yaşadı. Bugün geldiği yer ise felaket. Klasik benzetmeyle" küçük işler"den çıktı. Büyük soruna dönüştü. Tam üç yıldır bu hâlde. Her sene bir öncekini aratır durumda.
Özetlersek İDO seferlerinin hangi iskelelerden yapılacağı bile belli değil. Sitesine girin hiçbir bilgi alamazsınız.
Düzen bozuldu
Nedenini Adalar Belediye Başkanlığı'na muhalif bir gazetecinin, Erdem Gül'ün seçilmesine bağlamıyorum. Ekrem İmamoğlu'nun sabote edilmesiyle de alakası yok. Hani bir tabir vardır: "Geçmişi kandilli." İDO'nun düzeninin bozulduğu tarihte, ortada İmamoğlu ve Gül'ün adı bile yoktu.
Bekliyoruz
Yine de yeni başkanın kontrolü karşıtlarının elinde olan İBB Meclisi'nde ne yapabileceğinin merakı içindeyim. En az yarım milyon insanı ilgilendiren bu "baştankaralığı düzeltebilirse" onu alkışlayacak yüz binlerce insandan biri de ben olacağım.
İçimi en çok acıtan yaşlı başlı insanların ellerindeki yüklerle oradan oraya koşuşturması. Bunları önlemek dahi önemli hizmettir.
***
Fark Yaratanlar
+++++++
CNNTÜRK'ün, daha doğrusu Cüneyt Özdemir'in sahip çıktığı Fark Yaratanlar programının 10 yılı geride bıraktığını öğrendik. 5N1K, bu sene de olayın hakkını verdi.
Zaman içinde rastgele izlediğimiz, garibana, ihtiyaç sahibine hizmet için yırtınan "15 ödüllü kişi" bir araya getirilmişti. Bunların önemli özellikleri engelli insan ve hayvanlara hizmet etmek.
Amaç
Kahramanlar bu işleri sırf Güler Sabancı reklam yapsın diye başarmadılar.
Ruhlarında yardım severlik ve topluma hizmet yatmakta. Çoğunu da zaten görüntü kırıntıları ve satır aralarında tanıdık. Bir arada ekrana çıkarılmaları ise iyi düşünce.
Arada Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, bariton sesli hanımefendiyi izlemekten mutlu olduğumu söyleyemem.
Fazla yanlı
Sakın yanlış anlaşılmasın, gazetemizi marketlerinde sattırmaması ve ilan vermemesiyle ilgisi yok. Siyasete katkı tarzını beğenmiyorum. Hep güçlülerden, yani iktidardan yana. İmamoğlu'nu bile kutlayamaması son örnek. Bakın ben, Güler Sabancı ve şirketlerine getirilen vergi aflarından da bahsetmiyorum.
Bu iş önümüzdeki yıllarda da devam edeceğine göre hanımefendi yerine mutlaka birini bulmalı.
Cüneyt Özdemir'i de tekrar tebrik ediyorum.
Merhumu arıyorum
Öte yandan Sabancı Ailesi denince aklıma tek isim gelmekte; Sakıp Ağa. Aram çok iyiydi. Birlikte halı saha maçları bile yapardık. Türkân hanımla evliliğinin 40. yılı kutlamalarında Atlı Köşk'e davet edilenlerdendim.
Şimdi olmayan Yeşilyurt Hasır'daki yemeklerde de bir araya gelirdik. Hele "Hesabı ben ödeyeceğim" dediğimdeki yüz ifadesindeki mutluluğunu asla unutamam.
Gerçek halk adamı
Sakıp Sabancı'nın iki önemli sırrı bende kaldı. Bunların birini Abdullah Nebioğlu meslektaşım da bilir. Bu bir "çakma Cartier" öyküsüdür. Özel ve güzeldir.
Bir iş adamından önce halk insanı olan Sakıp Ağa'yı rahmetle anıyorum. Özellikle bazı yakınlarının ondan alacakları epey ders olduğuna inanıyorum...
***
Nereden nereye?
CNN'de Fulya Kalfa'nın "Kanal D Haber Dairesi Başkanı Buket Aydın" görüşünü aktardık şeklindeki konuşmasını duyunca doğruldum. "Vay anam vay" dediğimi hatırlıyorum. Sonra "Bir Adam Yaratmak" oyunu aklıma geldi. Peşinden de NTV'nin haber müdürü Halil Demir.
Bu başarılı gazeteci Buket'e el verenlerin ilkidir. Hatta "Abi senden rica ediyorum bu kıza saldırma" bile demişti. Hem de kaç defa.
İçimden ne geliyor, biliyor musunuz? Buket'e ben de bir Kırmızı Soru sormak istiyorum. Sonra vaz geçip, bir Kayseri ata sözünü mırıldanıyorum; "İşi bilen yükü götürür."
***
Kuzecioğlu
TRT Müzik'te bu defa Anısına programının ismi Abdulvahit Kuzecioğlu'ydu. Kerkük'ün yetiştirdiği dehalardandı. Kendi sesinden, hemşehrilerinin ağzından türküleri yayımlandı. Yine Türkmeneli'ne götürdüler beni. Kaybettiğimiz pek çok ismi hatırlattılar.
...
GÜNÜN SÖZÜ
Sonuç, eylemin kanıtıdır. Ovidius