İdlib; PKK/YPG'nin yeni görev alanı
Aslında tüm dünya, Trump'ın verdiği ölüm haberini ve detayları neredeyse 12 saattir konuşuyordu. Trump sadece "köpek gibi, korkak, çığlık atarak öldü" diyerek IŞİD lideri Bağdadi'nin ölümünü tüm dünyaya resmen duyurmuş oldu.
Amerikan medyasına göre, günde ortalama 13 yalan söylediği iddia edilen Trump'ın anlattıklarının hangi bölümü doğru hangisi yalan önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz. Ama daha mumun yanışı yatsıya ulaşmadan bizzat ABD kaynaklarından bile şüphe yaratan açıklamalar geldi.
Rusya somut kanıt istedi. Öyle ya Ruslar da, 16 Haziran 2017'de Deyrezzor bölgesinde öldürdüğünü açıklamıştı. Aslında değişik aktörlerce Bağdadi için daha önce 7-8 kez öldü açıklaması da yapılmıştı.
El Kaide lideri Bin Ladin'in öldüğüne ilişkin ortada somut bir kanıt var mı? 11 Eylül saldırılarının sadece bir El Kaide saldırısı olduğunu gösteren kanıt var mı? Yoksa o saldırının bir ABD-İsrail senaryosu olduğunu düşünenlerden değil misiniz?
Yani sadece Trump değil ABD yalancı. Güvenirliği dip yapmış durumda. Ama gemisini yürüten kaptan misali bölgede ABD senaryoları uygulama alanı buluyor.
Bağdadi, o gece orada öldürüldü mü yoksa daha önce mi öldürüldü ya da halen bir yerde saklanıyor mu bilmiyoruz.
Ama o gece orada İdlib kuzeyi Barişa köyünde bir şeyler oldu, ortalık yerle bir edildi. Taş üstünde taş kalmış dümdüz olmuş. Buna rağmen Trump o mekandan IŞİD örgütüne ilişkin önemli miktarda doküman materyal ele geçirdik dedi. Fotoğraflara bakılırsa pek mümkün değil ama Trump o ifadesiyle birilerine mesaj mı veriyor? IŞİD'le bağlantısı olanlara "bakın belgeler elimizde"mi demek istiyor?
Bağdadi'nin öldürüldüğü yer Türk sınırına 7 km mesafede. Bu haliyle operasyonun yaratacağı etkilerden, operasyon sonrası oluşan ortamdan en fazla ama olumsuz şekilde etkilenecek ülke Türkiye.
Hele Bağdadi'nin bir süredir o noktada olduğu iddialarına bakılırsa İdlib'te 12 gözlem noktasıyla kontrolü sağlamaya çalışan Türkiye'nin Bağdadi'nin pozisyonundan haberi vardır şeklinde yaratılmaya çalışılan algının olumsuz yansımalarını göreceğiz.
Bu yansımanın, son görüntüleri elinde Türkiye dosyasıyla olan Bağdadi'nin ortadan kaldırılması sonrasında IŞİD'in yeni yapılanmasıyla Türkiye'ye bela edilmesi şeklindeki kötü senaryoya hazırlıklı olmakta, yurt içinde ve sınırlarda IŞİD'e karşı önleyici operasyonlar yapılmasında fayda var.
Çünkü Türkiye'nin Fırat doğusundaki harekatına karşı çıkanların ileri sürdükleri gerekçelerin başında IŞİD'li tutuklular kaçacak IŞİD yeniden canlanacak söylemlerini de dikkate aldığımızda bu hiç de yabana atılır bir olasılık değil.
Operasyonu sorunlu yaratan diğer bir husus da Trump'ın henüz öldürülmüş (?) Bağdadi'nin yerine kimin geçtiğini bildiklerini söylemesi. IŞİD'in de Trump'ın açıklamasından 1-2 saat sonra yeni liderini duyurması şüpheleri artırmış, sanki Bağdadi daha önce ortadan kaldırılmış izlenimi vermiştir. Bağdadi'nin yerine bir Türkmen'in geçmiş olması da Türkiye aleyhine yorumlanabilecek ayrıca mandar bir durum yaratıyor.
Operasyonun El Kaide'nin tam kontrol ettiği bir yerde olması dikkat çekici. Aynı kökten gelseler de birbirine düşman iki örgütten birinin liderinin orada olması belki de uzun süredir seslendirilen IŞİD 2.0 senaryosunun safhalarından birinin emaresi olabilir. Yani Bağdadi'nin İdlib'te öldürülmesi IŞİD ve El Kaide'nin yapılarının harmanlanarak yeni bir küresel terör örgüt kisvesiyle sahaya sürülmesinin başlangıcı olabilir.
ABD raporlarına göre Türkiye'nin hem El kaide hem de IŞİD hücre yapılanmalarının bulunduğu dört ülkeden biri olması ise Türkiye'nin öncelikli hedef olması riskini iyice artırmaktadır.
Bağdadi operasyonunda SDG/YPG'nin rol kapma yarışında olduğunu görüyoruz. Operasyonun kendilerinin de katıldığı ortak operasyon olduğunu sürekli işliyorlar. Hatta dün Cerablus'ta Bağdadi'nin sözcüsünün de ortak operasyonla öldürüldüğünü iddia ettiler. ABD ve Avrupa'daki tetikçileri de YPG'nin rolünü köpürtüyor.
Bağdadi olayıyla İdlib'e kadar rolünü genişleten YPG'nin, IŞİD'i, ABD'nin kara gücü olarak yenen güç rolünün yanında şimdi İdlib'te El Kaide'yi yenen güç olma rolüne soyunmak istediğini görüyoruz.
Fırat doğusunda ABD ve Rusya ile mutabakatlar gereğince sınır hattından sözde çekilen YPG'nin bir kısım silahlı elemanlarını Suriye ordusunun bir parçası olarak İdlib'e göndermesi sürpriz değil. Nasıl olsa Fırat doğusundaki kazanımları ABD-Rusya'nın çifte korumasına alındı.
Bu mutabakatlarla Fırat doğusunda Türk Ordusunun elinden kurtarılan YPG'nin Suriye ordusunun parçası olarak İdlib'te Türkiye'nin karşısına çıkarılması demektir.
Bu hem YPG'nin Suriye'nin geleceğine ilişkin pazarlıklarda elini yükseltmesinin hem de tüm Suriye kuzeyinde etkin aktör olmasının önünü açacaktır.
Önümüzdeki günlerde Suriye/Rusya'nın İdlib'te yeni operasyon başlatacağı bilgileri geliyor. ABD'nin Bağdadi operasyonunu İdlib'te yapmasıyla hem İdlib'te kaosun artmasını hem de dikkatleri Fırat doğusundan İdlib'e çevirmeye çalıştığı da görülmeli. Yani YPG gelmese de İdlib yeni savaş alanı oluyor.
***
Bugün Atatürk'ün en büyük eserim ve ilelebet payidar kalacak dediği Türkiye Cumhuriyeti'nin 96 yaş günü. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.