Sayın Şahin,
PKK’nın Hakkari ilimizi kurtarılmış bölge yapmak için yürürlüğe koymuş olduğu proje 2009 sonundan buyana olanca hızı ile yürümektedir. Terör örgütü bu projesi neticesinde kentte sosyal ve siyasal alanda “ikili iktidar” yapılanması oluşturmuştur. Terör örgütü ulaşılan aşamada Şemdinli saldırıları ile alan hakimiyeti kurup, Hakkari’de askeri alanda da ikili iktidar yapılanması oluşturmayı hedeflemektedir. Böylece Kazan Vadisi (geçen yıl yapılan operasyon bir istisnadır) dışında da devlet güçlerinin girmekten imtina ettikleri bölgeler oluşacaktır. Örgüt açısından Hakkari’de Maoist halk savaşı konsepti çerçevesinde stratejik denge aşamasına ulaşılmış olacaktır. Bu aşamayı, PKK’nın gelişmeleri stratejik saldırı aşamasına taşıması ile Hakkari’nin kurtarılmış bölge olması izleyecektir. Terör örgütünün planı budur. Orta Doğu’daki gelişmeler PKK’nın bu planını yürürlüğe koymasını kolaylaştıracaktır.
Sayın Şahin,
PKK’nın Hakkari ve Türkiye için planladıklarını Orta Doğu’daki gelişmeler kolaylaştırmaktadır. Bir tarafta Türkiye-S. Arabistan-Katar-İsrail-Barzani bloku, diğer tarafta Suriye-Irak-İran-Hizbullah bloku arasında gerçekleşen bir saflaşma vardır. PKK’nın her iki blokta da dostlarının olması terör örgütünün manevra alanını genişletmektedir. Suriye’deki iç savaş Lübnan ve Irak’ı kapsayan bölgesel bir iç savaşa doğru hızla ilerlemektedir. Bu bölgesel iç savaş, PKK’dan El Kaide’ye kadar bir çok terör örgütünün hemen sınır bölgemizde etkinlik kazanması sonucunu doğuracaktır. Bu bölgesel iç savaşın en fazla etkileyeceği iki ülke Türkiye ve Ürdün’dür.
Sayın Bakan,
Türkiye’nin, yaklaşan bölgesel iç savaşın Türkiye üzerindeki etkilerini Hakkari’den başlayarak en aza indirgemesi için hızla bir dizi önlem alması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut yaklaşım, anlayış ve kadrolar ile Hakkari’de sonuç alması mümkün değildir. Hakkari Valisi, Çukurca ve Şemdinli Kaymakamları yaklaşan çatışmaları göğüsleyebilecek deneyime sahip değildirler. Bu görevlere acilen bölge deneyimi yüksek bürokratların atanması, atılması gereken ilk adımdır. Aynı şekilde ilçe emniyet kadroları da daha deneyimli ve yüksek rütbeli kadrolar ile takviye edilmelidir. Özellikle istihbarat kadrolarının güçlendirilmesi bir zorunluluktur.
Sayın Şahin,
PKK’nın Türk milletine karşı sürdürdüğü Maoist halk savaşı konseptinin başarısı “cephe ve cephe gerisi-üs bölgesi”nin birlikte varlığına bağlıdır. Eğer cephe gerisi-üs bölgesi yok ise, PKK türü örgütler başarılı olamaz. Bugün PKK’nın Hakkari’de başarılı olması ve Türkiye içinde eylemleri sürekli tırmandırmasının en önemli nedeni, Türkiye-Irak sınırının hemen ötesinde 5-25 kilometre derinlikteki Haftanin-Metina-Zap-Avaşin-Başyan-Hakurk kamp alanlarıdır. Türk Ordusu’nu Hakkari alanında bu kamp bölgelerini işgal etmeden PKK ile savaşmaya mahkum etmek, tarih, millet ve Allah önünde izah edilemez. Hakkari’de ve Türkiye’de terörle mücadelede başarı, Türk Ordusu’nun bu bölgeye girmesine ve kalmasına bağlıdır.
Sayın Bakan,
Senelerden buyana dünyada güvenlik ve terör konuları ile akademik anlamda ilgilenen, PKK terörü ile ilgili bir çok kitap yazan, 1400’den fazla yüksek rütbeli polise akademide hocalık yapan, Jandarma ve TSK mensubu bir çok subayın ders, konferans veya tez hocası olan bir akademisyen olarak, güvenlik güçlerinde bir moral motivasyon eksikliği olduğu konusunda bilgi akışı ile muhatabım. Bu durum, her şeyden daha büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Bu psikolojinin hızla aşılması, önümüzdeki süreçte atılacak hızlı, kararlı ve etkili adımlara bağlıdır.
Sayın Şahin,
Sizin PKK ile mücadeleden sorumlu olan Bakan olarak en ön safta olmanız, sadece Hakkari’de değil, Şemdinli, Yüksekova, Çukurca’da, 0 noktasında bulunmanız, Kazan Vadisi’nde bir gün geçirmeniz, karargahınızı Hakkari’ye taşımanız, askere ve polise yapılacak saldırılara, psikolojik harekata kendinizi siper etmeniz, güvenlik güçlerinin morallerini artıracak, “o, salaklara” gereken cevabı verecektir. Allah milletin birliği ve devletin dirliği konusunda atacağınız her adımda yardımcınız olsun.
