İbrahim Uslu'dan Ak Parti eleştirisi

Tamamen tesadüf olarak KRT'ye takıldım. Açtığım an İbrahim Uslu konuşuyordu. İnan Demirel yönetimindeki Telekonferans'ın diğer konukları CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Yüksek Taşkın, gazeteci Saygı Öztürk'tü.

Herkes bir şeyler söyledi ancak Ak Parti'nin kuruluşundan yakın zamana kadar yol göstericisi olan Uslu'nun laflarına ağzım açık kaldı. Araştırmacı tarafıyla da bilinen İbrahim Uslu'nun sözleri şaşırtıcıydı. İktidar partisine eleştirileri yenilir yutulur değildi.

Ezmeden, çarpıtmadan size bire bir aktarmak istiyorum:

Gerçekler

"Ak Parti hâlâ mahalli seçimlerde içine düştüğü travmadan çıkamadı. Erdoğan, Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olacağından emin. Bu yüzden engelleme kampanyalarına hız verdi. Ekonomik durum iyice kötüye gitmekte. Vatandaşın itimat ettiği tek kurum kaldı; Bilim Kurulu. Bir tek onun isteklerini benimsiyor. Yeni hayat şeklini ise kimse sevmedi."

Faizi karşılamıyor

Dikkat edin bunları söyleyen İbrahim Uslu, Kemal Kılçdaroğlu değil. Temellerini attığı partiyi bugün en ağır şekilde uyarıyor. Tam bu noktada söze giren Prof. Dr. Yüksel Taşkın, "Şu anda toplanan bağışlarla; yap-işlet-devret yöntemiyle yaptırılan köprü ve yollara ödenmesi gereken para bile karşılanamıyor" dedi.

Öztürk'ün gözlemleri

Sözcü'nün Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'ün aktardığı gözlemler de ilginçti. Bakkalların perişan hale geldiğini örneklerle isim vererek ortaya döktü. Öztürk'ün Ankara için söyledikleri İstanbul için de geçerli. Mansur Yavaş'ın çabalarına ket vurulmasının benzerleri İstanbul'da da yaşanıyor. Ortada ne bakkal, ne çırağı kaldı. Peki böyle bir ortamda nasıl oluyor da işsiz sayısı azalabiliyor?

Koronavirüs deyişleri

Bilim insanı Doç Dr. Beliz Bilgili Kovid-19'un tek kişiden oluşmadığına dikkat çekip kalabalık bir sülale olduğunun altını çiziyor. "Koronavirüs salgını geçer ama gelecekte bir moronavirüs salgınına herkes hazır olmalı" diyen Turgay Yılmaz da kendine has üslubuyla şu tespitlerde bulunuyor:

1) Umutszuzluk, açlık, korku koronovirüsün eserleridir.

2) Mevcut ekonomik yöntemler koronavirüsün yıkıcı etkisini iyileştirme reçetelerinden uzaktır.

3) Kendilerini liberal ekonomist tanıtanlara; liberal ekonomik sistemde acil çıkış kapısı yoktur. Tek ezber vardır: Rekabet.

4) Kendi biliminin, kendi üretiminin, kendi tarımının, kendi kaynaklarının vurgusu bu günler içindir.

5) Geç kalınmış mıdır? Ülkemiz için evet ama gelecek için iyi başlangıç. Umut işte tam bu noktada başlıyor. Bilimsel çerçevede kaynakların tamamı buna ayrılmalı. Bilimden başlamalı. Kaynakların tamamı buna tahsis edilmeli. Tarımı yeniden tanımlamalı, ekilmedik alan bırakılmamalı. Coğrafyamıza uygun hayvan ırkları çoğaltılmalı.

Maske feryadı

Aymet Kutuk yüzlerce mağdurdan sadece biri... Söyledikleri diğerlerinden farklı:

"Abi selamlar;

Ben işe gitmek zorunda olanlardanım. İşe gitmesem aç kalırım. İşe gittiğimde de korku içinde çalışıyorum. Düne kadar paramızla da olsa maske alıp takıyordum. hepimizin evinde yaşlısı ve çocuğu var. Devlet maske satışını yasakladı. Sipariş verin dediler, 4 gündür bekliyoruz. Gelen giden yok. Önce maske gönderip, sonra parayla satışını yasaklasalardı doğru olmaz mıydı?

Kaç gündür böyle önlemimiz olmadan işe gidip geliyorum.

Abi, 8 ülkeye yardım gönderdik deniliyor, biz İstanbul'un ortasında maskesiz dolaşıyoruz. Esenyurt ve Beylikdüzü Belediyeleri, İBB ve Kızılay'a yazdım maske istedim. Cevap yok. İlla hasta mı olalım? Evimizdekilere virüs bulaştırmak durumunda mıyız? Ne olur siz duyun sesimizi. Bir akıl verin; biz ne yapalım?"

Cehalet yarışması

Milyoner'de bir bayanı şaşkınlıkla izledim. Bu ilaç propagandisti, tek bir dişe dokunan soruya cevap veremeden 60 bin TL kazandı. Tek doğru kararı "çekilerek" verdi. Tek soruya cevap vermeden bu kadar para kazanılan bilgi yarışması izlediniz mi?

***

Sizden Gelenler:

Gencay Baran'ın şahsında tüm okurlarımın iyi dileklerini kabul ediyorum. Sağolsunlar, varolsunlar.

Günün Sözü:

Senin kendine göre bir yolun var. Benim de kendime göre bir yolum var. Doğru yol, yanlış yol, tek yol diye bir şey yoktur. Friedrich Wilhelm Nietzsche