Hükümete olan güven dip yaptı

Piyasa ekonomisinde, üretici ve tüketici olarak iktisadi ajanların beklentileri, ekonomik istikrarı da aynı yönde etkiliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu, Şubat ayı Tüketici Güven Endeksi''ni yayınladı. Bu endekse göre;

Tüketicinin güveni dip yaptı.

* Geçen sene Şubat ayında 84,1 olan güven endeksi bu sene 70,8''e geriledi. Güven endeksinde 100 güven sınırıdır. Üstü güveni, altı güvensizliği gösterir.

* Ankete cevap veren hane halklı, son on iki ayda mali durumunun bozulduğunu söylüyor. Geçen sene 66,3 olan mali durum endeks değeri bu sene 55,2''ye geriledi.

* Yine hane halkı son on iki ayda ülke ekonomisinin de bozulduğunu söylüyor. Ekonomik durum endeksi geçen sene Şubat''ta 59,3 iken bu sene 45,9''a geriledi.

Ankette hane halkının önümüzdeki yıl beklentileri daha da karamsar çıkıyor.

Halkın morali neden bu kadar bozuktur?

En önemlisi ''''ekonomi yönetimi'''' güven vermiyor.

Türkiye ağır ekonomik bunalım yaşayan Venezuela gibi birkaç ülke hariç, dünyanın en büyük enflasyonunu yaşıyor. Halkın satın alma gücü düştü. Halk derin bir yoksulluk yaşıyor. Her dört kişiden birisi fiilen işsizdir. Buna rağmen hükümet istikrar programı hazırlamıyor. Üstelik realiteye uymayan aykırı algılar yaratmaya çalışıyor. Söz gelimi hükümet ''''faizi ve kuru çözdük, enflasyonu da çözeceğiz'''' diyor.

Türkiye''de reel faiz oranı eksi yüzde 30''lar düzeyinde ise, enflasyon çözülmez. Çünkü bu kadar yüksek eksi reel faiz ile TL değeri kağıt düzeyine düşer. TL''den kaçış olur. Tüketim artar. Ya da atıl yatırımlar artar. Tüketim enflasyonu artırır.

Aslında eksi reel faizde yatırımların artması gerekir. Ama hukuki ve demokratik altyapı ve güven sorunu daha ağır olduğu için kimse yatırım yapmıyor. Öbür yandan TL kaçışla ölü yatırımlar artınca , bu defa arz yönünden , arz- talep dengesi bozuluyor.

Kur''a gelince, kur çözdük dediğine göre bu hükümet Merkez Bankası verilerine bakmıyor. Zira Merkez Bankası TÜFE bazlı reel kur endeksine göre TL, yüzde 47 oranında daha düşük değerdedir. Bu durum olduğu gibi enflasyona yansıyor. Bunu yaşayarak görüyoruz. Yüksek kurda artan ithal girdi fiyatları, maliyetlere yansıyor.

Kuru çözdük diyebilmek için dolar kurunun, 7-8 lira seviyesine düşmesi gerekir. Bu durumu üretici ve tüketici yaşıyor. Buna rağmen hükümetin çözdük demesi karşısında halk ''''eyvah bu hükümet daha gerçekleri göremedi ve istikrar yaratamaz'''' diyor.

Hükümet, elektrik fiyatlarını artırdı. Şimdi de dolaylı yollardan halkın tepkisini çözmeye çalışıyor.

Dünyanın birçok ülkesinde elektrik bedavadır veya fiyatları düşüktür. Söz gelimi Türkmenistan''da elektrik ve gaz bedavadır.

Elektrik fiyatlarına zam yapıp, arkasından bazılarına maddi yardım yapmak akla uygun değil. Bu durum halkın kafasına;

''Hükümet yeni biatçılar mı yaratıyor'' sorusunu getiriyor.

Gerek sosyal açıdan fiyat politikası olarak ve gerekse güvenlik açısından stratejik bir hizmet olan elektrik dağıtımı neden özelleşti? İhale sürecinde maliyetleri etkileyen başka faktörler mi oldu? şeklinde ve benzer sorular oluştu. Bu şartlarda iktidara olan güven elbette dip yapacaktır.

O zaman da TL krizini ekonomik krize çeviren bu hükümetin, ülkeyi aynı krizden çıkaracağına kimsenin inanmasını bekleyemeyiz.

Yazarın Diğer Yazıları